
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde uzun yıllar imamlık yapan Sadettin Kılıç’ın, vefatının ardından vasiyeti üzerine Muhyiddin-i Rumi Türbesi’ne defnedilmesi, ilçede kısa süreli bir tartışmaya neden oldu. Defin için Cumhurbaşkanlığından özel izin alınmasıyla yeniden gündeme gelen türbe, “Muhyiddin-i Rumi kimdir?” sorusunu beraberinde getirdi.
ANADOLU’NUN MANEVİ ÖNDERLERİNDEN BİRİ: MUHYİDDİN-İ RUMİ
Muhyiddin-i Rumi, 13. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve Anadolu’nun batı kıyılarında İslam’ı tebliğ eden önemli tasavvuf önderlerinden biridir. “Rumi” unvanı, onun Anadolu coğrafyasındaki manevi etkisini simgelerken, “Muhyiddin” ismi ise “dini canlandıran” anlamını taşır. Hayatı hakkında yazılı belgeler sınırlı olsa da, yörede halk arasında anlatılan rivayetlerde onun ilim ve irfan sahibi bir zat olduğu sıkça vurgulanır.
BURHANİYE’DEKİ TÜRBESİ YILLARDIR ZİYARET EDİLİYOR
Burhaniye’nin kırsalında bulunan Muhyiddin-i Rumi Türbesi, yıllardır hem bölge halkı hem de farklı şehirlerden gelen ziyaretçiler tarafından manevi bir durak olarak kabul ediliyor. Türbe, özellikle dua etmek ve şifa dilemek için gelenlerin uğrak yerlerinden biri. Son günlerde Sadettin Kılıç’ın vasiyeti üzerine bu türbeye defin edilmek istenmesi, hem türbeye olan ilgiyi artırdı hem de yerel halk arasında tartışmalara yol açtı.
TASAVVUF GELENEĞİ İÇİNDE YERİ ÖNEMLİ
Muhyiddin-i Rumi'nin tasavvufi yönüyle öne çıktığı, halkın gönlünde yer ettiği ve özellikle Anadolu İslam anlayışına katkı sağladığı düşünülüyor. Onun gibi zatlar, Anadolu'da dini hem ilim hem de ahlak yoluyla yaygınlaştırarak, hoşgörü ve sevgi temelli bir yaklaşımın yerleşmesine öncülük etmiştir.
Muhyiddin-i Rumi, Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde yüzyıllardır süregelen manevi atmosferin önemli simgelerinden biridir. Türbesi bugün yalnızca bir mezar yeri değil, aynı zamanda geçmişle bugünü birleştiren bir gönül köprüsü olarak da görülmektedir.

