Eğitim-İş’ten Proje Okulları Uygulamasına Sert Tepki: Bu Bir Proje Değil, Tasfiye Operasyonudur

Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, son günlerde yeniden gündeme gelen “Proje Okulları” uygulamasına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Efe, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesinin, eğitimin eşit, bilimsel, laik ve kamusal bir hak olduğu ilkesi üzerine inşa edildiğini hatırlatarak, bu anlayışın son 20 yıldır sistematik şekilde tasfiye edildiğini belirtti.
“Milli Eğitim Bakanlığı Anayasal Sorumluluğunu Reddediyor”
Efe, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal yükümlülüğü olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlama görevinden açıkça uzaklaştığını ifade etti. Bu durumun en açık örneğinin ise proje okulları üzerinden yürütülen politikalar olduğunu söyleyen Efe, “Bugün gelinen noktada 2 bin 318 okula ulaşan bu sistem, artık eşitsizliğin kurumsallaşması halini almıştır” dedi.
“Öğretmenler Sürgün Ediliyor, Okulların İklimi Yok Ediliyor”
Efe, proje okullarında görevli öğretmenlerin gerekçesiz biçimde başka okullara ya da şehirlere gönderildiğini belirterek, bu uygulamanın eğitimde istikrarı ve okul kültürünü yok ettiğini vurguladı. “Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur” diyen Efe, öğretmenlerin sürgün edildiğini ve öğrencilerin sınava aylar kala öğretmenlerinden koparıldığını dile getirdi.
“Liyakat Yerine Siyasi Onay Geçerli”
Proje okullarıyla birlikte Milli Eğitim Bakanı’nın 80 bine yakın öğretmeni doğrudan seçme ve atama yetkisini elinde topladığını belirten Efe, artık öğretmen atamalarında liyakat yerine siyasi onayın geçerli olduğunu ifade etti. Yıllarca aynı okulda görev yapan, akademik unvanlara sahip öğretmenlerin bir gecede görevden alındığını, yerlerine kimin hangi ölçütle atandığının ise belirsiz olduğunu söyledi.
“Öğrenciler ve Mezunlar Öğretmenlerine Sahip Çıkıyor”
Bu adaletsizliğe karşı yalnızca sendikaların değil, halkın da ses çıkardığını belirten Efe, Türkiye’nin birçok köklü okulunda öğrenciler ve mezunların öğretmenlerine sahip çıkmak için eylemler başlattığını söyledi. “Bu dayanışma, karanlığa karşı yanan umut ateşidir. Ve biz o ateşi birlikte büyüteceğiz. Proje değil, adalet istiyoruz” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.