
Kadınlar artan şiddet olaylarına karşın, tepkilerini dile getirmeye devam ediyorlar. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler karşısında Balıkesir Kadın Platformu tarafından Ali Hikmet Paşa meydanında basın açıklaması yapıldı. Bazı siyasi parti temsilcileriyle sivil toplu örgüyü yöneticilerinin katılarak destek verdiği açıklamada Emniyet Müdürlüğü yetkilileri geniş güvenlik önlemi aldı. Sık sık sloganların atıldığı açıklamada Balıkesir Kadın Platformu adına Dönem Sözcüsü Nevin Kızıl konuştu.
“En çok etkilenen kadınlar”
Kızıl, açıklamasında kadınların, katliamlar karşısında sabrı ve metaneti Zeynep anadan, 72 millete bir nazarda bakan dil, din, ırk, mezhep ayırt etmeden, zalimlere karşı eğilmemeyi Zarife anadan, emeğin en yüce değer olduğu, eşitliğin ve özgürlüğün insan onuruna yakışan en değerli mücadele olduğunu KlaraZetginlerden öğrendiklerini ifade ederek, “Biz kadınlar Kadıncık Ananın, Bahriye Üçokların, Behice Boranların, Türkan Saylanların, Rosa Lüksemburgların taşıdığı bayrağı düşürmeden laik ve eşit bir ülkede yaşam için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
“Kadınlar, her türlü şiddete ve mobbinge maruz kalıyor”
Ülkemizde laikliğin ve eşit yurttaşlık bilincinin yok edildiğini, kendinden olmayan her kesimin hedef gösterildiğini, ötekileştirildiğini, emek sömürüsünün en derin şekilde yaşandığını, işsizler ordusunun yaratıldığı günlerde en çok etkilenenlerin kadınlar olduğunu belirten Kızıl, “Çocuğunun beslenmesine yiyecek koyamayan kadınlardır, tencereyi boş kaynatan kadınlardır. Yoksulluğun artması ile kadınların şiddete uğrama oranları, katledilme oranları her geçen gün artış göstermektedir. Her türlü şiddete ve mobbinge maruz kalan kadınlardır. 2022 Yılında 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli kadın ölümü olmak üzere 579 kız kardeşimiz, Geçtiğimiz Eylül ayında ise 32 kadın cinayeti, 18 şüpheli kadın ölümü olmak üzere 50 kız kardeşimiz yaşamdan koparıldı” diye konuştu.
“Eğitim her geçen gün laik eğitim sisteminden uzaklaştırılıyor”
AKP hükümetinin kadın bedeni üzerinden siyaset yürüttüğünü, kadınların etek boyundan, kaç çocuk doğuracağına, hangi saatte sokakta olabileceğine, nerede kahkaha atıp atamayacağına karar verdiğini öne süren Kızıl, şöyle devam etti: “toplumun yaşadığı, derinleşen yoksulluğu inanç sistemi ile şükürcülük politikaları üreterek geçiştirmeye çalışmaktadır. Eğitim her geçen gün Laik eğitim sisteminden uzaklaşmaktadır. Kız çocuklarının okumasının önünde en büyük engelin karma eğitim olduğunu söyleyen Milli eğitim bakanından, Kreşlere mescit zorunluluğu getirilmesine. İlköğretim okullarında zorunlu din dersleri saatlerinin, seçmeli din derslerinin, zorunlu seçmeli ders haline getirilerek fen bilimleri derslerinden daha fazla olmasına, Okullarda evreme duyarlıyım, değerlerime saygılıyım (ÇEDES) adı altında inanç merkezleri ziyaretleri, manevi danışman adı altında İmam atanması politikaları ülkenin Laikliğini tehdit etmektedir.Laik eğitimi ve laik yaşamı hedef alan yurttaşlarımız arasında inanç ayrımı yapan uygulamaları kabul etmemiz ya da onaylamamız mümkün değildir.
Laik olmayan bir eğitim sistemi bilimsel olmadığı gibi demokratik de olmaz. Laik olmayan bir eğitim sistemi demokrasiye hizmet etmeyerek bireylerin inançlarını özgürce yaşamasını engeller. Gerçek anlamda laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşit yurttaşlık bilincinin, toplumun hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ile mümkündür. Gerçek anlamda ‘eşit yurttaşlık’ ilkesinin hayat bulması, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, işyerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. Devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olması yönündeki taleplerimizde ısrarcıyız.Eğitimin gerçek anlamda cinsiyet eşitliğini esas alan, demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin eşit ve parasız eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı duyarlı olmaya, Karanlığa ve gericiliğe karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.”
“Gençlerimizi hayalleriyle toprağa gömüyorsunuz”
Kendi çocuklarını yurt dışında okutanların, vatandaşların çocuklarını KYK yurtlarında ölüme terk ettiğini, yoksul çocuklarını tarikat, cemaat yurtlarına mahkûm edenlerin, Devlet koruması altında yüksek öğrenimini tamamlamaya çalışan yoksul çocuklarıgıda zehirlenmesinden, tacizlere, barınma soruna, sağlıksız ve hijyensiz koşullara mahkûm ettiğini iddia eden Kızıl, “Daha birkaç gün önce Aydın KYK yurdunda asansör halatının kopması sonucu ile bir genç üniversiteli kadın olan Zeren Ertaş yaşamdan koparıldı. Koparıldı diyorum çünkü; bir asansörü tamir ettiremeyecek kadar duyarsız, keşke yürüyerek çıksaydı diyecek kadar ahlak yoksunusunuz. İş görmezlerin ihmali sonucu okumaya gelen gençlerimizi hayalleriyle toprağa gömüyorsunuz. Geleceğimizi sizin kör karanlık zihniyetinize bırakmayacağız.Biz Balıkesir Kadın Platformu Bileşenleri olarak; kimsenin cinsiyetinden, inancından, milliyetinden, kültüründen dolayı hor görülmediği, yok sayılmadığı, öldürülmediği, çocukların sokaklarda özgürce koşabildiği eşit ve adil bir düzenin kurulabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi. Bilge Yurdusev

