Yayınlanma Tarihi :

“İmar affını geri çekin”

“İmar affını geri çekin”

Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, Türkiye’de 1984 yılından bu yana yıllar boyunca farklı gerekçelerle imar mevzuatına aykırı yapıların meşrulaştırılması için 13 kez imar affı çıkarıldığını hatırlattı. Bu düzenlemelerin 8’nin 2002 yılından bugüne çıkarıldığını vurgulayan Dikici, “2018’de iktidar tarafından İmar Barışı adı altında 7143 Sayılı Torba Yasa ile bugüne kadar çıkarılan en geniş kapsamlı imar affı yürürlüğe sokuldu” dedi.

“İMAR AFFI UYGULAMALARINDAN VAZGEÇİLMEDİ”

Yıllarca çıkarılan kanunlarla getirilen imar aflarıyla affedilen kaçak yapıların çoğunun 1999 Marmara, 2011 Van, 2020 Elazığ ve İzmir Depremlerinde yıkılmasına ve binlerce yurttaşın hayatını kaybetmesine; kaçak yapılaşmayı engelleyeceği iddia edilen af düzenlemeleri nedeniyle kaçak yapılaşmanın artmasına karşın imar affı uygulamalarından vazgeçilmediğini ifade eden Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrası imar affının ülke gündeminden çıkarılması gerektiği, affedilemez suçlar arasına alınması gerektiği açıklamaları  yapılmasına karşın; ülke tarihinin en geniş kapsamlı imar affını daha da genişletmek üzere 4654 Esas Nolu İmar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi 11 Ekim 2022 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Bu teklifle kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihî, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilen bina ve tesisler, Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve yurttaşlar tarafından açılan hukuk davalarında yargı tarafından planları ve ruhsatları iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilen tüm yapıları yasallaştırması hedeflendi. Teklif 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezi depremlerde yaşanan acılara rağmen geri çekilmedi, TBMM yasama döneminde tamamlanamadığı için hükümsüz sayıldı” diye konuştu.

“POPÜLİST UYGULAMALAR YENİDEN YÜRÜRLÜĞE SOKULMAK İSTENİYOR”

Dikici, açıklamasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi: “Geçmişte yaşanan depremler sonrasında kamuoyuyla paylaşılan değerlendirme ve tespitlerde de belirtildiği üzere afetlerde yaşanan yıkımın temel etkenlerinin plansız yapılaşma, toplumun nitelikli mimarlık ve mühendislik hizmetlerine erişiminin sağlanamaması, eksik ve kalitesiz malzeme kullanımı, kamu adına yürütülmesi gereken yapı denetim sürecinin özelleştirilerek işlevsizleştirilmesi, yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin kamusal denetim görevlerini yerine getirmemesi, imar affı gibi uygulamalarla kaçak ve güvensiz yapılaşmanın teşvik edilmesi olduğu görüldü.

Yeni İmar Affı ile toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşerek pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak popülist uygulamalar yeniden yürürlüğe sokulmak isteniyor.

Oysa topraklarının tamamı depremsellik koşullarında olan afet riski altındaki ülkemizde; afet verileri dikkate alınmaksızın merkezi ve yerel idarelerce onaylanan imar planları ve plan tadilatları, özel çıkarlar korunarak verilen çoklu imar  uygulama izinleri, tarım arazilerini, koruma alanlarını, kıyıları ve ormanları yapılaşmaya açan kararlar, kamu idarelerinin kurumsal yapılarındaki ve teknik kadrolarındaki eksiklikler, imar affı yoluyla kullanımına izin verilen kaçak yapılar, nitelikli mimarlık, mühendislik ve planlama hizmetlerinin yapı üretim ve denetim sürecinden dışlanması, rant odaklı politikaların önünde engel olarak görülen meslek kuruluşlarının yetkilerinin kısıtlanarak işlevsizleştirilmesi, mesleki denetimin engellenmesi kentlerimizi afetlere karşı güvencesiz hale getirildi.

Mimarlar Odası olarak; halkın can güvenliğini tehlikeye atan, tarihsel ve doğal alanları tahrip eden ve kentlerimizi yaşanmaz hale getiren yeni imar affının geri çekilmesi gerektiğini ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.”

Kaynak : Basın Bülteni

YORUM YAP