Şifa kaynağı semizotu

Balıkesir’in verimli ve nemli toprakları, yalnızca tarım için değil, doğanın sunduğu şifalı bitkiler açısından da oldukça cömert. Bu bitkilerin başında ise, adım başı karşımıza çıkan ve neredeyse hiçbir ekim işlemi yapılmadan kendiliğinden yetişen semizotu geliyor.
Gerek şehir merkezindeki bahçelerde gerekse kırsal bölgelerde yol kenarlarında kolaylıkla rastlanan semizotu, bölgenin ılıman iklimi, organik madde bakımından zengin toprağı ve dengeli yağış rejimi sayesinde doğal olarak çoğalabiliyor. Balıkesir’in tarımsal çeşitliliğine katkı sunan bu değerli ot, hem yerel halkın hem de sağlıklı beslenmeye özen gösteren tüketicilerin gözdesi olmuş durumda.
Sağlık Açısından Faydaları Saymakla Bitmiyor
Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan semizotu, aynı zamanda A, C, B grubu vitaminleri, potasyum, kalsiyum ve demir gibi mineraller bakımından da oldukça güçlü bir kaynak. Kolesterolü düşürmesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, iltihap önleyici özellikleri ve diyabete karşı dengeleyici etkisi ile uzmanlar tarafından sıkça öneriliyor.
Semizotu Tüketim Şekilleriyle Sofraların Yıldızı
Balıkesir mutfağında da kendine özel bir yer edinen semizotu, genellikle yoğurtlu meze olarak, zeytinyağlı yemeklerde ya da yumurtalı kavurma şeklinde hazırlanıyor. Aynı zamanda salatalarda taze olarak kullanılması da, yaz aylarının en sağlıklı tercihlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Doğal Olarak Yetişmesi Sürpriz Değil
Tarım uzmanlarına göre, semizotunun Balıkesir’de bu kadar yaygın ve doğal şekilde yetişebilmesinin başlıca nedenleri şunlar:
- Toprakların geçirgen ve nemli yapısı
- Kimyasal kullanımının düşük olduğu alanların varlığı
- Yaz mevsiminde bile nemli kalan mikroekolojik bölgeler
- Yüzeysel tohum saçılımına uygun tarımsal alanlar
Kırsal bölgelerde çiftçilerin “toprağın armağanı” olarak nitelendirdiği semizotu, aynı zamanda organik pazarların da vazgeçilmezi haline gelmiş durumda.