
Su içerken sadece markasına veya tadına mı bakıyorsunuz? Uzmanlar uyarıyor: Suyun sertlik derecesi ve pH değeri, en az temizliği kadar hayati önem taşıyor. Peki, ideal pH kaç olmalı ve "alkali su" gerçekten bir mucize mi? İşte bilimsel verilerle suyun kimyası ve sağlığımıza etkileri.
Günlük hayatın koşuşturmacasında elimize aldığımız su şişesinin üzerindeki küçük yazıları çoğu zaman okumayız. Ancak o etiketlerde yer alan pH değeri (Potansiyel Hidrojen), içtiğiniz suyun asidik mi yoksa bazik mi olduğunu gösteren en önemli parametrelerden biridir. Yapılan son araştırmalar ve sağlık otoritelerinin verileri, yanlış pH değerine sahip suların uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabileceğini, doğru değerlerin ise vücut fonksiyonlarını desteklediğini ortaya koyuyor.
İdeal pH Değeri Kaç Olmalı?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) verilerine göre, insan sağlığı için güvenli ve ideal içme suyu pH aralığı 6.5 ile 8.5 arasındadır. Ancak kaynak sularında bu değerin 9.5'e kadar çıkmasına yönetmeliklerce izin verilmektedir.
pH 7: Nötr (Saf su)
pH 7'nin Altı: Asidik Su
pH 7'nin Üstü: Alkali (Bazik) Su
Asidik Suyun Gizli Tehlikesi: Korozyon ve Ağır Metaller
pH değeri 6.5’in altında olan sular "asidik" olarak kabul edilir. Asidik suların en büyük riski, temas ettikleri yüzeyleri aşındırma (korozyon) yeteneğidir. Eğer şebeke suyu asidik karakterdeyse, borulardaki kurşun, bakır ve çinko gibi ağır metalleri çözerek suya karıştırabilir.
Uzmanlar, sürekli asidik su tüketiminin şu riskleri barındırdığını belirtiyor:
Ağır metal zehirlenmesi riski.
Diş minesinde aşınma.
Metalik ve ekşi bir tat nedeniyle su içme isteğinin azalması.
Alkali Su Çılgınlığı: Gerçekten Faydalı mı?
Son yıllarda popülerleşen "alkali diyet" akımıyla birlikte, pH değeri 7.5 ve üzerinde olan sulara ilgi arttı. Bilimsel çalışmalar, hafif alkali suların (pH 7.5 - 8.5) genellikle kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller açısından daha zengin olduğunu doğruluyor.
Alkali suyun öne çıkan potansiyel faydaları şunlardır:
Mide Asidini Dengeleme: Reflü ve mide yanması şikayeti olanlarda, yüksek pH'lı suların pepsin enzimini nötralize ederek rahatlama sağladığına dair çalışmalar mevcuttur.
Kemik Sağlığı: Yeterli bikarbonat ve mineral içeren alkali suların, kemik erimesi (osteoporoz) riskini azaltmaya yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Metabolik Destek: Vücudun asit yükünü hafifleterek metabolizmayı desteklediği savunulsa da, bu konuda daha fazla klinik araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Ancak uzmanlar uyarıyor: "Her yüksek pH iyi değildir." pH değeri 10 ve üzeri olan aşırı alkali sular, mide asidini gereğinden fazla baskılayarak sindirim sorunlarına ve cilt tahrişlerine yol açabilir.
Tüketici Ne Yapmalı?
Marketten su alırken veya arıtma cihazı kullanırken dikkat etmeniz gerekenler basit ama etkilidir:
Etiketi Okuyun: Satın aldığınız suyun pH değerinin 7.2 ile 8.5 arasında olması, genel sağlık ve lezzet açısından en ideal aralık olarak kabul edilir.
Arıtma Cihazlarına Dikkat: Ters osmoz (Reverse Osmosis) kullanan arıtma cihazları, suyu saf hale getirirken mineralleri de alarak pH değerini düşürebilir (asidik hale getirebilir). Bu nedenle "mineral filtresi" veya "alkali filtre" eklenmiş cihazlar tercih edilmelidir.
Tadına Güvenin: Aşırı asidik sular ekşi/metalik, aşırı alkali sular ise bazen "kaygan" veya acımtırak bir tada sahip olabilir.
İçme suyu sadece susuzluğu gidermekle kalmaz, vücudun mineral dengesini de etkiler. Sağlığınız için pH değeri 7'nin üzerinde, mineral açısından zengin doğal kaynak sularını tercih etmek, daha güvenli yoldur.

