BIST 100
11.005,44 0,32%
DOLAR
42,1174 0,05%
EURO
48,6053 0,40%
GRAM ALTIN
5.435,47 0,80%
FAİZ
39,91 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
66,05 1,38%
BITCOIN
103.011,00 -0,62%
GBP/TRY
55,1194 0,26%
EUR/USD
1,1516 0,21%
BRENT
64,15 0,99%
ÇEYREK ALTIN
8.887,13 0,81%
Balıkesir Parçalı Az Bulutlu
Balıkesir hava durumu
18 °

“Yönetmelik cenaze kaldırmaya yönelik”

Betül Dikici

TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, ‘İş Cinayetleri ile Mücadele Günü’ nedeniyle  açıklama yaptı. Dikici, “Kamu makamlarının işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgisi önlemeye yönelik değil adeta cinayet işlendikten sonra cenaze kaldırmaya yönelik” dedi.

TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, ‘İş Cinayetleri ile Mücadele Günü’ nedeniyle açıklama yaptı.

Meslek odalarının başkanlarında katıldığı toplantıda konuşan Dikici, 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu’da kömür ocağında meydana gelen ve 263 emekçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasının üzerinden 32 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Ne yazık ki 32 yıldır madenlerde, inşaatlarda, tarımda, ormanda, kimya sanayinde, taşımacılıkta, tersanelerde, ticaret ve büro işyerlerinde iş cinayetlerini, işçi ölümlerini, katliamları konuşuyoruz” dedi.

“GEREKLİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINMIYOR”

Özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kuralsızlaştırma,  denetimsizleştirme politikaları, çalışma saatlerinin uzatılması/mesai saatlerinin uzatılması, çalışma ortamının düzensizliği, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, etkin bir denetim sisteminin kurulmaması sonucunda meydana gelen ölümlerin, meslek hastalıklarının, sakat kalmaların her geçen gün artığını vurgulayan Betül Dikici, “Sermaye sınıfının temsilcisi siyasi iktidar, her iş cinayetinin ardından ‘kader, fıtrat, kader planı, acı çekmeden güzel öldüler, bu mesleğin kaderinde var’ şeklinde açıklama yapmayı uygun gördü. Analar, babalar kendilerinden önce evlatlarını toprağa koyuyor, binlerce çocuk yetim kalıyor, kadınlar hayat arkadaşlarını kaybediyor.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak gören işverenler, iş cinayetlerini kader diye dayatanlar, uyguladığı politikalarla ihmalkar davranan siyasi irade bu cinayetlerin sorumlusudur.

13 Şubat 2024 tarihinde işçi katliamlarına bir yenisi daha eklendi. Erzincan İliç’te bir altın madeni işletmesinde liç yığınındaki  binlerce ton malzemenin kayması ile malzeme altında kalan 9 işçi hayatını kaybetti. Can kaybının yanında yığına uygulanmış olan kimyasal işlem nedeni ile malzeme içerisindeki siyanürlü solüsyon nedeniyle  ağır metallerin toprağa ve suya karışması ve bir çevre katliamının yaşanması söz konusu” diye konuştu.

“HER GÜN BEŞ EMEKÇİYİ İŞ CİNAYETLERİNDE KAYBEDİYORUZ”

Her gün 5 emekçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğine dikkat çeken TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “SGK’nın 2022 verilerine göre, ülkemizde 589 bin iş kazası meydana gelmiş, 953 meslek hastalığı tespit edilmiş. İş kazalarından kayıt altına alınabilen ölüm sayısı bin 517. İş cinayetlerinde her yaştan emekçi yaşamını kaybediyor. Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında 1 gün okulda, 4 gün işyerinde eğitim de olan öğrencilerinde işyerlerinde yaşamını kaybettiği haberlerine rastlamaktayız. Arda Tonbul, Ulaş Dumlu, Zekai Dikici, Ömer Çakar, Ömer Girgin, Murat Can Eryılmaz, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) adı altında çalıştırılırken işyerlerinde ölüme gönderilen çocuklardan bazıları. Açıkça ifade ediyoruz; MESEM bir eğitim projesi değildir, tamamen denetim dışı bırakılan ucuz çocuk işçilik projesidir” dedi.

“ÖNLEMEK GİBİ BİR KAYGILARI YOK”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın işçi katliamlarını, doğa katliamlarını sadece seyrettiğini iddia eden Dikici, açıklamasını şöyle tamamladı: “Önlemek gibi bir kaygıları çabaları olmadığı gibi yaptıkları uygulamalarla deyim yerindeyse teşvik ediyorlar. Aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığı da çocuk ölümlerini seyretmeye devam ediyor.

Kamu makamlarının işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgisi önlemeye yönelik değil adeta cinayet işlendikten sonra cenaze kaldırmaya yöneliktir. Etkin bir denetim sistemi oluşturmayan siyasi iktidarın, bakanlıkların ve bakanların bu tutum ve davranışı hizmet kusurudur. 2012 yılında TBMM’de kabul edilen ve büyük iddialarla yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hiçbir sorunu çözmemiş, sadece işçi sağlığı ve güvenliğini piyasalaştırmıştır. İşçi sağlığı ve güvenliği Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) olarak adlandırılan ticari kuruluşlara havale edilmiş, OSGB’ler de ücret karşılığı hizmet verdikleri işyerlerini hoşnut tutmanın çabasındadırlar.”

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?