Din, “O sözlükte bu anlamı ifade eder, şu dil bilimciye göre; bu manaya gelir” demeden, bizim anlayacağımız şekliyle belirtmek gerekirse; Allah tarafından belirlenmiş kuralların bütünüdür.
Al-i İmran Suresi 19’ncu ayette kesin olarak belirtildiği üzere; “Kuşkusuz, Allah katında din İslâm’dır.”
Kur’an-ı Kerim’de ‘İslam’ kelimesinin geçtiği ilk yer, bu ayettir.
İslam kelimesi; dilimize, “Bağlanmak, itaat etmek, teslim olmak, esenlik ve barış içinde olmak” şeklinde tercüme edilir.
Son peygamber Hazreti Muhammed’in tebliğ ettiği inanç ve yaşam şeklinin adı da İslam’dır. İlk peygamber Hazreti Adem’in hayat tarzı ve öğretisi de İslam’dır.
Bu ikisi arasında, görevlendirilen tüm peygamberler, Allah’ın dini İslam’ı tebliğ etmiştir…
Kur’an-ı Kerim’de bu anlayışı destekleyen birçok ayet yer alır:
Al-i İmran Suresi 52’nci ayette; Hazreti İsa’ya havarilerinin cevabı “Şahit ol ki bizler Müslümanlar’ız” şeklinde ifade edilir…
Al-i İmran Suresi 67’nci ayette; Hazreti İbrahim hakkında “O, hanif bir Müslüman’dı” bilgisi verilir…
Hac Suresi 78’nci ayette geçen “O, size daha önce de bunda da ‘Müslümanlar’ adını verdi” beyanı da bu hususta kitabi örnektir.
Hazreti Musa, ‘Yahudilik veya Musevilik’ten bahsetmediği gibi Hazreti İsa da ‘Hristiyanlık ve İsevilik’ diye bir şey tebliğ etmedi.
Onları ve onlardan öncekilerin de vahiy kaynaklı olarak aktardıklarını onaylayan Hazreti Muhammed de ‘Muhammedilik’ yerine İslam’a davet etti.
Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğine göre Allah’ın peygamberlere vahyetmesi ilk olarak Hazreti Adem’le başlamıştır. Hazreti Adem’in ardından Hazreti Nuh’a ve sonraki peygamberlere, nihayet Hazreti Muhammed’e vahyetmiş ve onu bütün insanlara son peygamber olarak göndermiştir.
Böylece, aslı Levh-i Mahfuz’da olan Kur’an-ı Kerim ile Allah nurunu tamamlamıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır’a göre;
Din, irade ve akıl sahipleri arasında anlaşmazlıkları ve didişmeleri bir yana bırakıp toplumsal barışı sağlayan bir kanundur. Bununla yalnızca insanlar arasında uyumluluk değil, insanlarla Allah arasında da bir uyum sözleşmesi vardır.
Dinin özü; tevhid inancı çerçevesinde, her yönüyle ve gerçek anlamıyla İslam'dır.
Allah katında din, Allah'a teslimiyettir.
Allah’a ortak koşmak nasıl batıl ise İslam'dan başka bir din tasavvur etmek de batıldır.
Elbette bunların hepsi inananlar için geçerlidir. İnanmayanlara ise “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır” mealindeki Kafirun Suresi son ayetini bir kez daha hatırlatalım.
Sırrın sahibine emanet olun…
