
Bu satırlar, Balıkesir’in taşında, suyunda saklı bin yıllık yolculuğa bir selam niteliğinde…
Geçmişten bugüne uzanan bir köprüde Balıkesir’in tarihsel yolculuğu
Balıkesir bugün Ege ve Marmara’nın kalbinde, hem doğunun hem batının izini taşıyan kadim bir şehir. Ama bu toprakların kaderi yüzyıllar önce çizilmeye başlamıştı. Malazgirt’in tozlu ovasında atılan bir adım, bin yıl sonra bile Balıkesir’in köylerinde yankı buluyor. Gelin bu izleri birlikte takip edelim.
Malazgirt Zaferi ve Anadolu’ya Açılan Kapı
1071’de Sultan Alparslan’ın komutasındaki Selçuklu ordusu, Bizans’ı Malazgirt’te mağlup ettiğinde sadece bir savaş kazanılmamıştı. Anadolu'nun kaderi değişiyordu. Bu zaferle birlikte Türk boyları yavaş yavaş Anadolu’ya yerleşmeye başladı.
Peki Balıkesir’in bu öyküdeki yeri ne? Bugün Dursunbey, Sındırgı ve Bigadiç gibi ilçelerde kullanılan yer isimleri, kimi ağız özellikleri ve halk söylenceleri, Oğuz boylarının buralara yerleştiğine işaret ediyor.
Osman Gazi’den Osmanlı’ya: Balıkesir’in Stratejik Rolü
1299’da Osman Gazi tarafından temelleri atılan Osmanlı Beyliği, kısa sürede büyüdü. Bu süreçte, bugünkü Balıkesir toprakları kritik geçiş bölgeleri olarak önem kazandı. Susurluk ve Gönen havzası, fetih yollarının kavşak noktasıydı.
Osman Gazi’nin akıncıları zamanla Edremit Körfezi'ne kadar ilerlediler. Bazı kaynaklara göre, Balıkesir çevresinde yapılan fetihler sırasında, bölge halkıyla yapılan ittifaklar sayesinde direniş neredeyse yaşanmadı. Osmanlı’nın barışçıl yönetim anlayışı burada karşılık bulmuştu.
İstanbul’un Fethi ve Balıkesirli Askerler
1453’te Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiğinde ordusundaki birçok asker, Anadolu’nun dört bir yanındandı. Arşiv belgelerinde Balıkesir’in Kepsut ve Balya bölgelerinden sefere katılan sipahilere dair kayıtlar yer alıyor.
Ayrıca fetihten sonra, İstanbul’un boşalan mahallelerine Anadolu’dan göçlerle yerleşim sağlandı. Balıkesirli bazı ailelerin de Haliç kıyılarına yerleştirildiği biliniyor. Yani bugünkü İstanbul’un taşında, harcında Balıkesir’in de payı var.
Kurtuluş Savaşı’nda Balıkesir Direnişi
İşgal günlerinde Balıkesir, sadece bir şehir değil; direnişin sembolüydü. 15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilirken, Balıkesir halkı çoktan örgütlenmişti. Balıkesir Kongresi, Ankara’dan önce toplanan ilk büyük sivil halk hareketlerinden biri oldu.
1933’te Balıkesir’i ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Balıkesir Lisesi’nde yaptığı konuşmada, şehrin millî mücadeleye olan katkısını takdirle anmış ve Balıkesir halkının fedakârlığının unutulmayacağını ifade etmiştir.
Cumhuriyet Reformları ve Balıkesir’de Dönüşüm
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, Balıkesir de yeni bir döneme adım attı. Tevhid-i Tedrisat sonrası şehirdeki medreseler kapatılırken, modern okullar açıldı. 1930’lu yıllarda Sümerbank’ın kumaşları Balıkesir çarşılarında yer buldu, Etibank ise bölgedeki maden işletmeleriyle iç içe geçti.
Ayrıca 1934 Trakya gezisinde Balıkesir’den geçen Atatürk, hem halkla birebir görüştü hem de yeni Türk harflerinin kullanımını teşvik etti. Balıkesir’de açılan Halkevi, kültürel reformların Anadolu’daki ilk temsilcilerindendi.
Bu Topraklarda Tarih Hâlâ Canlı
Bugün Havran’da bir çobanın söylediği türküde, ya da Gömeç’te bir dede torununa ninni anlatırken hâlâ o eski zamanların izleri duyulur. Malazgirt’ten başlayan o yolculuk, Balıkesir’in taşında toprağında hâlâ devam ediyor. Çünkü tarih, sadece kitaplarda değil; yaşadığımız şehirde nefes alıyor.