BIST 100
11.290,09 0,46%
DOLAR
42,6006 0,03%
EURO
49,6267 0,17%
GRAM ALTIN
5.750,44 -0,30%
FAİZ
38,29 0,42%
GÜMÜŞ GRAM
83,62 0,41%
BITCOIN
91.905,00 -0,82%
GBP/TRY
56,7444 0,14%
EUR/USD
1,1640 0,11%
BRENT
62,23 0,47%
ÇEYREK ALTIN
9.401,96 -0,30%
Balıkesir Parçalı Bulutlu
Balıkesir hava durumu
10 °

Balıkesir’de Kadınların Görünmez Mücadelesi: Evden İşe, İşten Eve Bitmeyen Koşuşturma

elif teke

Balıkesir’de sabahın ilk ışıkları genelde kadınların omuzlarında doğar. Kimse görmez, kimse duymak istemez belki ama bir evin gerçek anlamda güne başlaması, çoğu zaman bir kadının sessizce ayağa kalkmasıyla olur. Ben de o kadınlardan biriyim. Henüz şehir tam uyanmadan, sokakların soğuğu daha buhar olurken, mutfağımda çayın buharı yükselmeye başlar. Çünkü bilirim; bir kadın olarak benim günüm, güneşin doğuşuyla değil, sorumlulukların start vermesiyle başlar.

Balıkesir’in caddeleri, meydanları, pazarı, iş merkezleri her gün binlerce kadınla dolar. Ama kaçımız bu kadınların içindeki yükü gerçekten görebiliyoruz? Evdeki iş bitmiyor, işteki tempo durmuyor, şehir hayatı hız kesmiyor. Ve biz kadınlar, her gün aynı maratonu hiç durmadan koşuyoruz.

Üstelik bu koşunun bir finiş çizgisi de yok.

Evin Sessiz Kahramanları: Görünmeyen Emeğin Hikâyesi

Evde geçirilen zaman çoğu insana dinlenmek gibi gelir. Ama biz biliriz ki kadın için ev, çoğu zaman ikinci mesainin başladığı yerdir.

Kimse “bugün evde ne kadar çok iş yaptın” demez. Çünkü alışılmıştır. Kadın yapar. Beklenti budur. Yemek, çamaşır, temizlik, çocukların okul düzeni, evin düzeni, alışverişi…

Balıkesir'de özellikle geniş aile yapısının hâlâ güçlü olduğu mahallelerde kadınların yükü daha da ağır. Bir de çalışıyorsa, koşturma gün boyu süren bir maratona dönüyor.

Çoğu zaman bir sandalyeye bile tam oturamadan yemek pişer, bir yandan çocuğunun ödevi kontrol edilir, bir yandan makinenin sesi takip edilir.

İşte o anlarda anlıyorum: Kadınların görünmez emeği, bu şehrin en büyük sessiz gücü.

Balıkesir’de Kadın Olmak: İki Görev Arasında Kaybolan Benlik

Balıkesir modernleşiyor, büyüyor, gelişiyor… Evet.
Ama kadınların yaşam yükü aynı hızda hafiflemiyor.

Gündüz iş yerinde ayakta kalmak için çabalıyoruz; patrona, müşteriye, iş yoğunluğuna, rekabete…
Akşam eve döndüğümüzde ise evdeki beklentilere koşuyoruz: “Ne yemek var?”, “çamaşır yıkandı mı?”, “çocuğun ödevine bakıldı mı?”

Kendi ihtiyaçlarımız?
Onlar genelde listenin en altında.

Bazı akşamlar oturup düşünüyorum:
Biz kadınlar ne zaman sadece kendimiz için yaşayacağız?

Balıkesir’de bir günümü düşündüğümde fark ediyorum ki koşuşturmanın içinde kendi sesim bile kayboluyor. Bunu yaşayan binlerce kadın olduğunu biliyorum. Hepimiz aynı hikâyenin içinde farklı sahnelerdeyiz.

Balıkesir’in Kadınları Sadece Ayakta Durmuyor, Şehri Ayakta Tutuyor

Pazardan markete, hastanelerden okullara, fabrikalardan belediye birimlerine kadar her yerde kadın emeği var.
Ama bu emek çoğu zaman görünmüyor. Çünkü kadın sessiz çalışır, alttan alır, sabreder, idare eder.

Balıkesir’in kahvaltısına değer katan peynirleri hazırlayan da kadın, köy pazarında ürün yetiştiren de kadın, çocuğunu okula hazırlayan da kadın, işine koşturup evine dönen de kadın.

Kadın, hem evin direği hem de şehrin gizli omurgasıdır.

Ama buna rağmen…
Kadının kendi hayatı hep ertelenir.
Bir gün daha. Bir iş daha. Bir sorumluluk daha.

Bu ertelenmişlik hali, zamanla kadının ruhunda sessiz bir yorgunluk oluşturur.

Ve o yorgunluk işte kimsenin konuşmak istemediği gerçek yüktür.

Toplumsal Beklentiler: “Kadın Yapar” Mantığının Bedeli

Balıkesir’de hâlâ çok yaygın olan bir kalıp var:
“Kadın güçlüdür.”

Evet, güçlüyüz.
Ama güçlü olmak zorunda bırakılmak başka bir şey.

Her yükü kadın kaldırmak zorunda mı?
Evdeki tüm düzen kadının üzerine kurulu olmak zorunda mı?
Kadının bitmeyen enerjisi olduğu fikri niçin bu kadar kanıksandı?

Bu soruları sormadan devam ettiğimiz her gün, kadınların sessiz yükünü biraz daha artırıyoruz.

Ve biz kadınlar bazen kendi kendimize bile söyleyemiyoruz:
“Yoruldum.”

İş Kadını, Ev Kadını, Anne, Eş… Peki Ya ‘Ben’?

Bir kadında kaç kimlik var?
Kaç sorumluluk?
Kaç duygu aynı anda yaşanıyor?

Balıkesir’de yaşayan bir kadın olarak bazen kendime şunu soruyorum:
Ben kimim?

Sadece anne miyim?
Sadece çalışan biri miyim?
Sadece evin düzenini sağlaması gereken kişi miyim?

Hayır…
Ama toplumun beklentileri çoğu zaman bizi bu rollerden birine sıkıştırıyor.

O yüzden bir kadının “kendine ait zaman” istemesi bile lüks gibi algılanıyor.

Köşe Yazısı Yazıyorum Çünkü…

Bu yazıyı aslında sadece bir köşe yazısı olarak değil, içimde biriken bir gerçekliği paylaşmak için kaleme alıyorum.

Balıkesir’de birçok kadının yaşadığı bu görünmez mücadeleyi görünür kılmak istiyorum.
Çünkü biz kadınlar konuşmaya başladıkça güçleniyoruz.
Dertlerimizi paylaştıkça hafifliyor, birbirimizi duydukça iyileşiyoruz.

Köşe yazılarının bir amacı da budur:
Topluma ayna olmak.
Sessiz kalmış bir gerçeği gün yüzüne çıkarmak.

Son Söz: Balıkesir’in Kadınları Yorgun Ama Güçlü, Umutlu Ama Gerçekçi

Evet, yoruluyoruz.
Evet, bazen kendimizi unutuyoruz.
Evet, bazen görünmez hissediyoruz.

Ama yine de dimdik duruyoruz.
Çünkü bu şehir bizim emeğimizle nefes alıyor.
Çünkü çocuklarımız için, evimiz için, hayatımız için mücadele ediyoruz.

Ve biliyorum ki bir gün kadınların yükü hafifleyecek.
Evin tüm sorumluluğu tek bir cinsiyete yüklenmeyecek.
Kadınlar sadece güçlü oldukları için değil, değerli oldukları için takdir edilecek.

O güne kadar…
Biz yine güne en erken başlayan, en geç yatan, en çok emek veren olmaya devam edeceğiz.
Ama artık en azından birbirimizi daha çok anlayarak.

Bu da bir başlangıç.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?