
Halkoyunları geçmişten günümüze geleneklerimizdir aslında. Geçmiş ile bağlantıyı sağlayan ve bu günün görüntüsünü veren bir kültürel yaratıdır. Gelenek terimi, herhangi bir kültürel durumun, yaşamın, zaman içinde, gelecek kuşağa aktarılış sürecidir veya süreç içinde aktarılan kültürel durumun, yaşantının ta kendisidir. İşte halkoyunları da geçmişten günümüze bizlere aktarılan bir gelenektir.
Halkoyunları geleneğinin bu denli güçlü yerleşmesini sağlayan, özündeki dayanışma duygusudur. Kültürün gerçek anlamda yansıması olan halkoyunları bir kültür mirası olarak geçmişten günümüze kuşaktan kuşağa bizlere emanet edilerek aktarılmaktadır. Halkoyunları, uygulanış anlamı, işlevi ve içeriği olarak toplumun aynasıdır. Halkoyunlarına sadece bir oyun olarak bakmamak gerekir. Aslında doğasına bakıldığında, uygulanış ve şekil itibariyle, hareketleri, figürleri genellikle günlük yaşamı, doğa olaylarını, kadın erkek ilişkilerini, savaşmaları veya hayvanları taklitlerine dayanır. Halkoyunları bir oyun olmaktan öte, aslında geçmişimiz ile ilgili bilgilendirici metinlerdir. Her bir halkoyunun hareketlere dökülmüş bir yaşanmışlığı, bir hikayesi vardır aslında. Halkoyunları bir oyun olmaktan öte, bir topluluğun her şeyini ifade eden bir anlatış aracıdır ve toplumların yaşantılarıyla alakalı kendilerine has özelliklerinin tamamı bu oyunlarda saklıdır aslında. Mesela, Gaziantep'te Meryem oyunu oynanırken kadın erkek ilişkilerini, aşkı anlatır. Karadeniz yörelerinin oyunları daha çok doğa olaylarını konu alır. Örneğin, haşin ve sert dalgaları ve bu dalgalar üzerinde duran batıp çıkan kayıkları ve ağlara takılan, çırpınan balıkları anlatır. Bingöl Kartal, Diyarbakır kurt-kuzu oyunları, hayvan hareketlerini ve hayvanların doğadaki yaşam mücadelelerini anlatır. Erzurum'da hançer bar, Bursa'da kılıç kalkan, savaş ve vuruşmaları anlatır. Adıyaman'da Hasat oyunu, köylünün tarlaya ekin ekmesini, orakla biçmesini ve kadının, su, yemek getirerek desteğini anlatır.
İşin özü şu ki dostlar, halkoyunlarına sadece bir oyun olarak bakmak, bir sahne gösterisi olarak bakmak doğru olmaz. Halkoyunları bir toplumun veya toplumların günlük hayatlarını, hayallerini, inançlarını, acılarını, sevinçlerini, savaşlarını, aşklarını, birlikte yaşayarak, sosyalleşerek birbirleriyle paylaşımlarının sahneye konulmuş halidir. Halkoyunlarımızı kuşaktan kuşağa aktarırken bu oyunların aslında yaşantımızın ta kendisi olduğunu, her oyunun mutlaka anlamlı ve gerçek bir hikayesinin olduğunu, her hareketin bir anlamı olduğunu, mutlaka bütün detaylarıyla anlatarak aktarmalıyız.
Kültürümüzün oyunlarını doğru araştıralım, en doğru şekilde öğrenelim, geleneksel otantik yapısına zarar vermeden, gerçek yaşam hikayeleriyle anlatarak öğretelim.