Yayınlanma Tarihi :

İnsomnia (Uykusuzluk) Nedir?

İnsomnia veya uykusuzluk hastalığı; kişilerin uykuya dalamaması ya da mevcut uykuyu sürdürememesi ile birlikte, bu duruma bağlı gelişen çeşitli sağlık sorunlarını kapsayan bir uyku bozukluğudur.

İnsomnia (Uykusuzluk) Nedir?

İnsomnia veya uykusuzluk hastalığı; kişilerin uykuya dalamaması ya da mevcut uykuyu sürdürememesi ile birlikte, bu duruma bağlı gelişen çeşitli sağlık sorunlarını kapsayan bir uyku bozukluğudur. İnsomnia hastaları uyku sonrası yeterli seviyede dinlenmiş hissedemezler. Bu nedenle hastalarda gün boyunca devam eden halsizlik ve yorgunluk şikayetleri sık görülür. Yetişkinlerin % 6 ila 10’nu insomnia tanısı almaktadır.

En az 3 ay boyunca, haftada en az üç kez uyku problemi yaşamak ve bu durumun  günlük yaşamında veya iş hayatında sorunlara neden olması tanı alma kriterleri arasında yer alır. Kaynaklandığı nedene göre iki çeşit insomnia türü tanımlanmıştır. Primer (Birincil) İnsomnia, herhangi bir sağlık sorunu ile ilişkili olmadığı durumlarda,  kişinin genetik faktörleri ile birlikte koşullardan bağımsız ortaya çıkmasıdır. Sekonder (İkincil) İnsomnia, çeşitli sağlık sorunlarına bağlı hastalığın gelişmesi durumudur. Bunun dışında hastalığın gelişme süresine bağlı olarak akut (birkaç gün veya hafta) ve kronik (1 ay veya daha uzun süre) insomnia olarak da alt türlere ayrılabilir.

Yapılan çalışmalarda, kadın cinsiyet, ileri yaş, düzensiz günlük yaşam, psikolojik veya kronik sağlık sorununun olması, yoğun stres gibi faktörlere sahip kişilerin toplumda daha fazla insomnia belirtileri gösterdiğini kanıtlamıştır. Düşük gelir düzeyi, gece vardiyası içeren, sürekli saat değişimine maruz kalınan iş hayatı, hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı, farklı zaman dilimlerinde sık sık seyahat etmeye bağlı jet lag problemleri, özellikle uyku saatine yakın çok fazla gıda tüketimi veya sıvı alımı, depresyon gibi duygu durum bozuklukları, menopoz gibi vücudun hormon dengesinin değişime uğradığı durumlar, obezite, kalp-damar hastalıkları, diyabet, reflü gibi kronik rahatsızlıklar, huzursuz bacak sendromu gibi diğer problemlerinin varlığı, günlük hayatta fazla kafein, alkol veya sigara tüketimi, bazı ilaç türlerine bağlı gelişen yan etkiler, uyku apnesi risk faktörleri arasında yer almaktadır.

Sabahları çok erken vakitte kalkmak, dinlenememek, uykuya dalmada güçlük yaşanması, gün içinde yoğun hissedilen halsizlik – yorgunluk, çabuk öfkelenme, hızlı duygu değişimleri yaşanması, yapılan işlere yönelik konsantrasyon güçlüğü, odaklanma sorunu yaşanması, buna bağlı iş performansında ciddi düşüş hastalığın belirtileri arasında yer alır.

Hastalık öyküsü ve yapılan detaylı fizik muayene sonrası yapılan değerlendirme tanı için oldukça önemlidir. Hekim gerekli gördüğü hallerde, ek görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerine başvurabilir. Uykusuzluğu giderebilecek reçeteli ilaçların yanında bilişsel davranışçı terapiler ve tedaviler, bitkisel tedaviler, akupunktur teknikleri de bulunmaktadır.

Tedavi edilmezse, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve buna bağlı sık enfeksiyon hastalığı gelişmesi, kronik hastalıkların artması, inme gibi beyin-damar hastalıkları ile buna bağlı epilepsi gelişmesi, astım gibi bağışıklık sistemi ile alakalı akciğer problemleri, konsantrasyon düşüklüğüne bağlı trafik kazası gibi günlük yaşamda hayatı tehdit edebilecek durumların gelişmesi, hafızanın zayıflaması, cinsel fonksiyon bozukluklarının gelişmesi görülebilir.

Bu hastalığın düzeltilebilmesi için, uyku saati ve süresine hafta boyunca, hafta sonu dahil olacak şekilde, düzenli olarak uyulması, uyku hijyenine dikkat edilmesi, uyku ortamının kaliteli hale getirilerek daha konforlu bir yapıya ulaştırılması, yatak odasının uyku dışındaki aktiviteler için kullanılmaması, uyku öncesi uykuya dalmayı kolaylaştıracak banyo yapma, kitap okuma veya sakin müzik dinleme gibi aktivitelerden faydalanılması, düzenli egzersiz yapılması ve günlük hayatta hareketsiz yaşam tarzına son verilmesi, gün içinde şekerlemelere veya kestirmelere izin verilmemesi, uyku saatinden önce gıda veya sıvı alımının sınırlandırılması uygulanabilecek yöntemler arasında yer alır.

‘En sakin yolculuk, uykudur. ’şeklinde ifade eder Tevfik Fikret. Bu sakin yolculuğun en huzurlu en rahat şekilde geçmesi dileğiyle…

Kaynak : Özden Certel

YORUM YAP