
Yaz aylarının gelmesiyle özellikle tatile çıkan köpek sahibi ailelerin tatil sonrası kliniklerimize köpeklerinde aşırı bir durgunluk, asabiyet hali, aşırı salya akımı gibi şikayetlerle başvurularında önemli bir artış görmekteyiz. Uzun süre sahiplerinden veya yaşam alanlarından ayrı kalma, günlük rutinlerinin bozulması gibi stres ve kaygı faktörlerinden kaynaklı aşırı depresif veya asabiyet haline bürünen köpeklerde ciddi anlamda davranış bozuklukları gözlemlenmektedir.
Bu nedenlerin yanında sahibi yanındayken de yaşam alanlarında ve çevrelerindeki anormal değişikliklerin yanı sıra gürültü, patlama gibi korkuya neden olabilecek hallerde de köpeklerde gözlemlenen davranış bozukluklarına sosyal anksiyete adı verilmektedir. Bu gibi durumlarda gözlenen ilk problem korkunun neden olduğu davranış değişikliğidir. Temastan kaçma, hızlı nefes alıp verme, ağızdan aşırı miktarda salya gelmesi ya da idrar kaçırma ise sinirli davranışlar onun bulunduğu durumdan rahatsız olduğunu gösterme şeklidir. Köpeklerde bir diğer sosyal anksiyete belirtisi ise agresif davranışlardır. Köpeğin agresif davranışları ve beklenmedik tepkileri oldukça şiddetli olabilmektedir. Ortamda köpeğin sevmediği bir insanın ya da başka bir canlının bulunması strese neden olmaktadır. Hatta bu stres çok yoğun olduğunda köpekler genellikle sahibine tepki göstermektedir.
2020 yılında yaklaşık 14.000 evcil köpek üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, köpeklerin yüzde 70'inden fazlası bir tür anksiyete gösteriyor. Araştırma, köpeklerde stres ve anksiyetenin en yaygın nedenlerinden bazılarının gürültü (havai fişek, gök gürültülü fırtınalar), ayrılık kaygısı, belirli yüzeylerden ve yabancılardan korkma olduğunu ortaya koymuştur. Bu gibi durumlarda köpeğin bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak hastalıklara yakalanma riskinin oldukça fazla olduğu ve geri dönüşümsüz ve ciddi durumlara sebebiyet verebileceğini unutmamak gerekmektedir.
Köpeklerde anksiyete belirtileri arasında mobilyaları ve kişisel eşyaları aşırı ısırma (özellikle sahipleri evden uzaktayken), titreme, nefes nefese kalma, evden kaçma, kazma ve kendine zarar verme (örneğin patileri ve kuyruğu aşırı çiğneme yoluyla) yer alır. Ayrıca işaretler kolay fark edilemiyor olabilir ve dudak yalama, uzağa bakma ve bir patiyi kaldırma gibi başlıca davranış bozuklukları görülebilmektedir.
Köpeklerde sosyal anksiyetenin üstesinden gelmeye yardımcı olmak için kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Karşı koşullandırma ve duyarsızlaştırma bunlardan bazılarıdır. Karşı koşullandırma bir uyarana verilen istenmeyen tepkinin istenen bir tepkiyle değiştirilmesidir. Duyarsızlaştırma ise tepkiye neden olan durumun normalleştirilmesidir. Köpek daha önceden stresli olduğu ortamlara yavaş yavaş maruz bırakılır ve stres yaşamasını gerektirecek bir şey olmadığı gösterilir. Bu sayede verdiği tepkiler de zaman içerisinde hafifleyerek ortadan kalkar.
Köpeği küçük yaşta diğer insanlarla ve canlılarla sosyalleştirmeye başlamak en önemli adımlardan birisidir. Düzenli aşılarını olduktan sonra köpeğin yeni canlılarla tanışmasında hiçbir sakınca yoktur. Hatta sosyalleştirme erken dönemde doğru bir şekilde yapıldığında sosyal anksiyete hiç görülmez.
Sosyal anksiyetesi olan köpeklerde ise yeni insanlarla köpeğin tanışmasını yavaş yavaş yapmak gerekmektedir. Köpeğinizi güvenli hissettiği bir ortamda birkaç kişiyle tanıştırdıktan sonra onu çok kalabalık olmayan yerlere götürerek farklı ortamlarda da farklı kişilerle tanışmasını sağlayabilirsiniz. Köpeğin diğer canlılarla tanışması da aynı şekilde olmalıdır. Köpeğiniz başka bir köpekle tanışmaktan hoşlanmıyorsa tanışma sürecini kontrollü bir ortamda yavaş bir şekilde gerçekleştirmeniz gerekmektedir.
Stres ve anksiyete köpeklerde ciddiye alınmalıdır çünkü fiziksel ve zihinsel zenginliklerini engelleyebilirler. Hastalık görülmeden yada hastalık esnasında düzenli egzersiz, köpeklerin zinde ve formda kalmasına yardımcı olabilir, aynı zamanda depresyon ve anksiyeteyi uzak tutmaya da yardımcı olmaktadır.

