BIST 100
11.007,37 0,81%
DOLAR
42,5492 0,20%
EURO
49,5644 0,07%
GRAM ALTIN
5.746,23 -0,12%
FAİZ
37,98 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
79,85 2,29%
BITCOIN
89.320,00 0,13%
GBP/TRY
56,7606 0,03%
EUR/USD
1,1642 -0,02%
BRENT
63,75 0,77%
ÇEYREK ALTIN
9.395,08 -0,12%
Balıkesir Kapalı
Balıkesir hava durumu
8 °

KÖPRÜCÜK KEMİĞİ KIRIKLARI

özden certel

Köprücük kemiği omuz yapısının bir parçasıdır ve omuzla gövdenin ön tarafta bağlantısını sağlar. Aynı zamanda hemen altından kola giden çok sayıda hayati damar ve siniri de korur. Bu kadar yakın olmasına rağmen bu damar ve sinirler kırıklarda nadiren yaralanır. Köprücük kemiği kırıkları tüm kırıkların %5’ini, omuz kuşağı yaralanmalarının %44’ünü oluşturur. Kırıkta belirtiler; omuzun aşağı ve öne doğru düşüklüğü, kolu ağrı nedeniyle kaldıramama, kol hareketleri veya üzerine basma ile köprücük kemiği üzerindeki hassasiyet, kırık yerin çıkıntı yapması, nadiren kemiğin cildi yaralayarak dışarı çıkması olabilir. Motor kazalarından sonra ve sporcularda sık görülen kırık türüdür. Doğum sırasında köprücük kemiği kırığı ile doğmuş çok sayıda bebek vardır. Çocuklarda direk darbe ve düşme ile kolayca kırık oluşur. Çünkü köprücük kemik kırığı 20 yaşına kadar tam olarak sertleşmez. Kanser ve osteoporoz da kırığa neden olabilir.

Fizik muayene ve röntgen incelemesi ile kırık hakkında her türlü bilgi edinilebilir. Köprücük kemiği kırıkları çoğunlukla konservatif (cerrahi dışı) yöntemlerle tedavi edilir. Çünkü konservatif tedavi ile kırığın kaynamama olasılığı %5  civarında iken operasyon sonrası bu oran %10’a  çıkmaktadır. Ayrılmamış kırıklar ve stabil kırıklar ameliyatsız tedavilerle (alçı, atel vb) takip edilebilmekteyken, ayrılması olan instabil kırıklar özellikle eklemi ilgilendirdiğinde cerrahi tedavi gerektirebilmektedir. Titanyum alaşımlı metalik implantlar kullanılarak yapılan ameliyatlar sonrasında uzvun fonksiyonları tam olarak geri kazanılabilmektedir. Cerrahiye karar vermenin önemli nedenleri; damar-sinir yaralanması bulunması, genç- zayıf bayanlarda estetik nedenlerle ( konservatif tedavi sonrası küçük bir çıkıntı genellikle kalmaktadır.), kırığın kaynamaması ve ağrı durumlarıdır.

Kırığın tipine göre basit bir kol askısı veya " 8 bandajı " ile tedavi edilir. Dirsek bükük olmalı ve göğüse yaslanmalıdır. 8 bandajında amaç,  omuzu geriye doğru gererek öndeki köprücük kemiğinin uzunluğunu ve biçimini sağlamaktır. İlk uygulandığında fazla germemeye dikkat edilmeli ve kontrollerde yavaş yavaş gerilmelidir. Aksi halde koltuk altındaki damar-sinirlere baskı yaparak kolda şişmeye veya uyuşmaya neden olunabilir. Konservatif tedavi %95 oranında başarılıdır. Tesbit 3 - 6 hafta sürebilir. Kaynama sonrası kırık seviyesi üzerinde genellikle bir çıkıntı kalır. Ancak fonksiyonda hiç bir kısıtlılık kalmamaktadır.

Fizik tedavi yöntemlerinin yardımı ile el ve kolun tam hareketinin ve kuvvetinin geri kazanılması sağlanır. Ciddi yaralanmalar sonrasında gelişebilecek sertlik, rejyonel ağrı sendromu ve eklem kireçlenmelerine yönelik özellikle üst ekstremite ile uğraşan fizyoterapistlerle çalışmak gerekebilmektedir.

Travmalardan korunmak ve ters hareketlerden kaçınmak kırıklardan korunmak için yapılabilecek en önemli şeylerdir. Oluşan kırık ve yapılan tedaviden sonra eklem açıklıkları kontrol edilmeli, gerekiyorsa rehabilitasyon programına alınmalıdır. İhmal edilen rehabilitasyon kısıtlılıklara ve ağrılı yarınlara sebep olacaktır.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?