Balıkesirspor, bir sezonu daha kötünün iyisi olarak tamamladı. Bu durum alışkanlık haline gelmeye başladığına göre dikkatli olmak lazım.
Bir puanla Play-Off’un dışında kalmak, kötünün iyisi midir?
Bu sorunun cevabı duruma göre değişir. Mesela bu sezon aynı sonu yaşayan Altınordu için çok sorun olmaz. Ama Balıkesirspor için sorun olur.
Şimdi birileri, “Bu kadar ekonomik sorunla uğraşırken, bu sonuç iyidir” diyecek. Birileri “Ah o, 3 puan silinmeseydi” diyecek. Birileri de bazı maçlarda saçma-sapan bir şekilde kaybedilen puanlara hayıflanacak.
Aslında hayıflanılması gereken koca bir yılın daha kaybedildiği gerçeğidir.
Geçtiğimiz yıl yapılan Genel Kurul’da 22 milyon civarında borçtan bahsedildi. Sonrasına başkanlı koltuğuna oturan Remzi Boncuk, sezon sonuna kadar 30-35 milyona ihtiyaçlarının olacağını söyledi.
Bildiğimiz kadarıyla da bugüne kadar kulübün kasasına 30-35 milyon civarında para girdi.
Gerçekleşirse bu akşam Genel Kurul’da güncel borç miktarını öğreneceğiz ama ben tahminimi peşinen yazayım.
Balıkesirspor’un yine 20-25 milyon civarında borcu var.
Anlayacağınız eski borçlar ödenirken, yeni borçlar yapıldı. Özetle, alacaklıların isimleri değişti.
Değişmeyen ne mi var?
Antrenman sahası bulamayan kırmızı-beyazlı oyuncular, sentetik sahada antrenman yapıp, çim sahada maç oynadı. Bunun fiziksel zararlarını saymak için ‘BENCE’nin alanı değil, ‘HABERCİ’nin sayfaları bile yetmez.
Diyeceksiniz ki “Oyuncular, zaten antrenman boykotu yapıyor. Saha olsa ne olur? Olmasa ne olur?” Bakın o da değişmemiş.
Profesyonel oyuncuların kaldığı tesisler ve altyapı takımlarının kullandığı baraka değişmedi.
Kulübün araçları, Büyükşehir Belediyespor Tesisleri’ne park edilmeye devam edildi.
Daha fazlasını yazmaya gerek yok. Balıkesirspor’u yönettiği söylenen isimler değişse de kafalar değişmediği için 50 yıldır değişen pek bir şey yok.
Yani kötünün iyisi, alışkanlık olmanın ötesine geçmiş…
Kim sorarsa, bu akşam Genel Kurul yapılacak ama ortada ne başkan ne de yönetici adayı var. Yine son anda bir hamle yapılacak ve daha yolun başında kötünün iyisine razı olacağız.
Balıkesirspor’da her şey kötü de hiç mi iyi bir şey yok?
Bülent Ersoy’un deyişiyle ‘Fevkaladenin fevkinde’ bir U21 Takımı var.
U21 Ligi TFF 1. Lig’de şampiyon olarak, önümüzdeki günlerde oynanacak Süper Kupa finalinde Beşiktaş’a rakip oldular.
“Şampiyon” dedim ya, hem de ne şampiyonluk…
Gazete kağıdı üzerinde, simit, peynir ve zeytinle maç kahvaltısı yaparak şampiyon oldular.
Saatlerce süren, yüzlerce kilometrelik deplasmanlara karayoluyla giderek şampiyon oldular.
A Takım’ın antrenman için beğenmediği sahada maç oynayarak, şampiyon oldular.
Soyunma odalarını bilmeyen bir başkanla, altyapı sorumlusu olmayan bir yönetimle şampiyon oldular.
Hepsine “Eyvallah” deyip, şampiyonluk turu atarken, bir taraftan kulüp başkanını, diğer taraftan yöneticilerini aradılar. Buldukları tek isim olan Umut Kırtıl’la yetinmek zorunda kaldılar.
Yazının başında “Kötünün iyisi” demiştim ama yazdıkça iyi bir şey kalmadı. O zaman Allah, beterinden korusun.
