BIST 100
10.720,36 -0,06%
DOLAR
41,8190 0,19%
EURO
48,6128 0,45%
GRAM ALTIN
5.404,54 1,25%
FAİZ
40,01 -0,25%
GÜMÜŞ GRAM
67,45 1,90%
BITCOIN
113.816,00 3,10%
GBP/TRY
55,8959 0,45%
EUR/USD
1,1619 0,48%
BRENT
62,73 -3,82%
ÇEYREK ALTIN
8.836,42 1,25%
Balıkesir Az Bulutlu
Balıkesir hava durumu
15 °

Meme Kanseri

Özden Certel

Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu gelişen bir kanser türüdür. Kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı oldukça yüksek olan bir hastalıktır. Ancak, erkeklerde de nadir de olsa görülebilir. Meme kanserinin pek çok farklı tipi vardır ve her biri farklı şekillerde gelişip ilerleyebilir. Kanser, memenin süt kanallarında, lobüllerinde ya da diğer dokularında ortaya çıkabilir. En yaygın görülen meme kanseri türleri duktal karsinom ve lobüler karsinomdur.

Meme kanserinin kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörler bu kanser türünün gelişme riskini artırmaktadır. Yaş, en önemli risk faktörlerinden biridir; meme kanseri genellikle ileri yaşlarda daha sık görülür. Ailede meme kanseri öyküsünün bulunması, genetik yatkınlık anlamına gelir ve BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli gen mutasyonlarına sahip olan kişilerde meme kanseri riski önemli ölçüde artar. Ayrıca, erken yaşta adet görmeye başlamak (menarş), geç menopoza girmek, ilk doğumu ileri yaşta yapmak ya da hiç doğum yapmamış olmak gibi hormonal faktörler de meme kanseri riskini artırabilir. Hormon replasman tedavisi (HRT) gören kadınlar da daha yüksek risk altındadır.

Meme kanseri belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazı kadınlarda erken evrelerde hiçbir belirti olmayabilir. Bununla birlikte, en yaygın belirtisi memede ya da koltuk altı bölgesinde hissedilen sert bir kitledir. Bu kitle genellikle ağrısızdır ve zamanla büyüyebilir. Memede ya da meme ucunda şekil değişiklikleri, ciltte kızarıklık, kabuklanma, çukurlaşma ya da portakal kabuğu görünümü de meme kanserinin belirtileri arasında yer alır. Meme ucundan gelen kanlı ya da berrak akıntı da dikkate alınması gereken bir işarettir. Bu belirtiler her zaman meme kanseri anlamına gelmese de, vakit kaybetmeden bir sağlık profesyoneline başvurmak büyük önem taşır.

Meme kanserinin tanısı, genellikle mamografi gibi tarama testleriyle konulur. Mamografi, memedeki anormal oluşumları tespit eden bir röntgen filmidir ve meme kanseri taramalarında yaygın olarak kullanılır. Mamografi ile tespit edilen şüpheli bölgeler, ultrasonografi ya da manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi diğer görüntüleme yöntemleriyle daha detaylı incelenir. Eğer bir kitle ya da şüpheli bir bölge tespit edilirse, biyopsi yapılır. Biyopsi, şüpheli bölgeden doku örneği alınarak laboratuvarda incelenmesi işlemidir. Bu inceleme, kanser hücrelerinin varlığını doğrulamak ve kanserin tipini belirlemek açısından kritik öneme sahiptir.

Meme kanserinin tedavi seçenekleri, kanserin tipi, evresi ve hastanın genel sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Tedavi genellikle cerrahi müdahale ile başlar. Lumpektomi adı verilen cerrahi işlemde, sadece kanserli kitle ve çevresindeki küçük bir doku çıkarılır. Daha ileri vakalarda ise mastektomi uygulanarak tüm meme dokusu alınabilir. Ameliyat sonrası kanserin yayılma riskini azaltmak için radyoterapi, kemoterapi ve hormon tedavisi gibi ek tedaviler uygulanabilir. Radyoterapi, kanserli hücreleri yok etmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır ve cerrahiden sonra kalan kanser hücrelerini yok etme amacı taşır. Kemoterapi ise ilaçlar yoluyla kanser hücrelerinin vücutta dolaşarak yayılmasını engeller. Hormon tedavisi, özellikle hormon reseptörü pozitif meme kanserlerinde, östrojen ve progesteron gibi hormonların kanser hücreleri üzerindeki etkisini azaltmayı hedefler. Hormon tedavisi, kanserin tekrar etme riskini de düşürebilir.

Meme kanseri tedavisinde son yıllarda hedefe yönelik tedavi yöntemleri de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu tedaviler, kanser hücrelerinin belirli özelliklerini hedef alarak daha spesifik bir şekilde çalışır ve kemoterapinin yan etkilerini azaltabilir. Örneğin, HER2 pozitif meme kanserlerinde kullanılan Trastuzumab gibi ilaçlar, kanser hücrelerinin büyümesine neden olan proteinleri bloke eder ve tedavi etkinliğini artırır. Bu tedaviler, hastanın genetik profili ve kanserin moleküler özelliklerine bağlı olarak kişiye özel bir şekilde planlanır.

Meme kanseri riskini azaltmak için alınabilecek bazı önlemler mevcuttur. Özellikle risk faktörlerine sahip kadınların düzenli olarak meme kanseri taraması yaptırmaları büyük önem taşır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve alkol tüketimini sınırlandırmak meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, emzirmenin de meme kanserine karşı koruyucu bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Ailesinde genetik yatkınlık olan kadınlar, genetik testlerle risk durumlarını belirleyebilir ve gerekli önleyici tedbirleri alabilirler.

Sonuç olarak, meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Düzenli taramalar ve kendi kendine meme muayenesi gibi erken teşhis yöntemleri, meme kanserini erken evrede yakalamada oldukça etkilidir. Farkındalığın artması, kadınların bu konuda bilinçlenmesi ve sağlık kontrollerini ihmal etmemesi, meme kanseri ile mücadelede önemli bir adımdır. Her kadın, kendi vücudunu tanımalı ve herhangi bir değişiklik fark ettiğinde bir uzmana başvurmalıdır.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?