Trafikte Sorumluluk Hepimizin
Dün, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Bülent Mavuk’un öncülük ettiği Vasıf Çınar Caddesi’nde bulunan yaya üst geçidini kuralsız bir şekilde kullanan motosiklet ve bisiklet sürücülerine yönelik uygulamaya şahit olduk.
Bu sabah, bir de gördük ki Atalar ve Kızılay caddelerinde trafik akışını rahatlatmaya yönelik düzenlemeler yapılmış ve otopark alanları kaldırılmış.
“Keşke önceden bilgilendirme yapılsaydı” notunu düşerek, “İyi de olmuş” diyeceğim.
Düşünenin aklına, yapanın eline sağlık.
Sorunun temelinde kural tanımamazlık yatıyor…
Türk yasalarına göre; bisiklet, scooter ya da elektrikli bisiklet gibi bazı ulaşım araçlarını kullanmak için sürücü belgesi almak gerekmeyebilir. Sokaklardaki sayısı her geçen gün artan motosikletlerin kullanıcıları, trafiğe diğer araçlar gibi takılmayabilir.
Ancak bu demek değil ki trafik kurallarına da uymayacaksınız.
Araç trafiğine kapalı yolları kullanacaksınız…
Yaya kaldırımlarını işgal edeceksiniz…
Yaya geçitlerini geçiş noktası yapacaksınız…
Trafiğin akış yönünün tersine hareket edeceksiniz…
Sonra vatandaş bir şey dediğinde kendinizi haklı çıkarmak için her türlü taklayı atacaksınız.
Yok öyle bir dünya…
Son yıllarda birçok şehirde olduğu gibi Balıkesir’de de motosiklet, scooter ve elektrikli bisiklet kullanımında büyük bir artış yaşanıyor. Özellikle trafik yoğunluğundan kaçmak isteyenler için bu araçlar cazip bir alternatif sunuyor. Ancak bu durum, trafik düzeni ve güvenliği açısından bazı sorunları da beraberinde getiriyor.
Motosiklet ve scooter kullanıcılarının en sık yaptığı hatalardan biri, araç trafiğini atlatmak adına yaya kaldırımlarını ve yaya geçitlerini kullanmak. Ancak bu durum yayalar için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Kaldırımlar, yalnızca yayalar içindir ve buraya motosiklet, bisiklet ya da scooter ile girmek, yaya haklarına açık bir ihlaldir.
Ayrıca, yaya geçitleri yayaların güvenli geçiş noktalarıdır; motosiklet ve scooter kullanıcılarının burayı araç trafiğine kapalı bir geçiş yolu olarak kullanması, ciddi kazalara neden olabilir.
Bir diğer önemli sorun ise, bazı motosiklet, bisiklet ve scooter kullanıcılarının trafiğin akış yönüne ters hareket etmesi. Hem kendi hayatlarını tehlikeye atan hem de sürücüler için risk oluşturan bu durum, kazaların başlıca nedenlerinden biri haline geliyor. Şehir içi trafiğinde herkesin belirlenmiş güzergâhları takip etmesi, düzenli ve güvenli bir akış için şarttır.
Trafik kuralları sadece otomobil sürücülerine yönelik değildir. Motosiklet, scooter ve bisiklet kullanıcıları gibi yayalar da bu kurallara uymak zorundadır.
Kırmızı ışıkta durmak, hız sınırlarına uymak, yayalara öncelik tanımak gibi kurallar, herkesin can güvenliği için vardır. Ancak ne yazık ki bazı kullanıcılar, kendilerini trafikte ayrıcalıklı görerek bu kuralları hiçe saymaktadır. Bu durum sadece bireysel bir sorumsuzluk değil, toplumun genel güvenliğini tehdit eden bir davranıştır.
Trafikte daha düzenli bir yapı oluşturmak için, bireylerin bilinçlendirilmesi ve denetimlerin artırılması gerekmektedir. Belediyeler ve ilgili trafik birimleri, motosiklet ve scooter kullanıcılarına yönelik eğitim programları düzenleyerek kuralların daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Aynı zamanda denetimlerin sıklaştırılması, kural ihlallerinin önüne geçmek için en etkili yöntem olacaktır.
Velhasıl, trafik herkesin ortak kullanım alanıdır ve burada herkesin sorumluluğu vardır.
Motosiklet, scooter ve bisiklet kullanıcıları, kurallara uymadıklarında sadece kendilerini değil, yayaları ve diğer sürücüleri de tehlikeye atmaktadır. Daha güvenli ve saygılı bir trafik düzeni için herkesin kurallara uyması, birbirine karşı hoşgörülü olması ve ortak alanları doğru kullanması gerekmektedir.
Bu konuyla ilgili düzenlemeleri yapan kurum ve kuruluşların denetleme görevini de yerine getirip, gerektiğinde ihlal yapanları cezalandırması, belki maddi açıdan biraz can yakar ama sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.