
Tilapia balığının derisi, yanık ve kronik yaralarda biyolojik bandaj gibi kullanılarak iyileşme süresini hızlandırıyor.
Yanık ve zor iyileşen yaraların tedavisinde tıp dünyası son yıllarda dikkat çekici bir yönteme yöneldi: balık derisi. Özellikle tilapia (Nil levreği) balığının derisi, zengin kollajen yapısı sayesinde adeta doğal bir pansuman görevi görüyor.
Balık derisi sterilize edilerek cilt üzerine yerleştiriliyor ve bu sayede yaranın nemli kalması sağlanıyor. Nemli ortam, dokuların daha hızlı yenilenmesine yardımcı olurken aynı zamanda ağrıyı da azaltıyor. Brezilya’da başlayan klinik uygulamalar, sonrasında farklı ülkelerde de denenmeye başladı.
Uzmanlara göre, balık derisiyle yapılan tedavi özellikle kısmi kalınlıktaki yanıklarda ve kronik yaralarda olumlu sonuçlar veriyor. Yapılan araştırmalarda, bu yöntemin iyileşme süresini kısalttığı, pansuman değişimlerini azalttığı ve iz kalma ihtimalini düşürdüğü bildiriliyor.
Tıp literatüründe yayımlanan çalışmalar, balık derisinin güvenli olduğunu, alerjik reaksiyon riskinin oldukça düşük olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca maliyet açısından da geleneksel pansumanlara göre daha avantajlı olduğu belirtiliyor.
Her ne kadar uygulama henüz yaygınlaşmamış olsa da, bu yöntem gelecekte özellikle gelişmekte olan ülkelerde umut verici bir alternatif olarak görülüyor.
Balık derisi tedavisi, doğanın iyileştirici gücünü modern tıp ile buluşturan dikkat çekici bir örnek olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda daha fazla klinik çalışma yapıldıkça, yöntemin sağlık alanında standart bir uygulama haline gelip gelmeyeceği merakla bekleniyor.

