
Akademik Odalar adına açıklama yapan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, aşıyla önlenebilir bir hastalıktan her gün 5-6 otobüs dolusu insanı kaybettiğimize dikkat çekti. Uçan, “Salgının durdurulması için eğitim ve sağlık çalışanları başta olmak üzere 12 yaş üstüne aşı zorunluluğu getirilmeli. Aşıların yaygınlaştırılması sağlanmalı ve aşılanma oranı ülke genelinde hızla artırılmalıdır. Toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için nüfusun yüzde 80-85’i aşılanmalıdır” dedi.
Akademik Odaların Başkanları Mimarlar Odası’nda yaptığı açıklamada koronavirüs nedeniyle her gün 200’ün üzerinde kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, ölümlerin durdurulması için 12 yaş üstüne aşı zorunluluğu getirilmesini istedi.
Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, “Dünyada vaka sayısı 231 milyon 868 bin 800 iken toplam ölüm sayısı 4 milyon 748 bin 674 ve vaka /ölüm oranı yüzde 2’dir. Tam aşılanmış kişi sayısı 2 milyar 534 milyon 502 bin 216. Resmi rakamlarla ülkemizde 7 milyon vaka, 60 bin ölüm ve günlük 27-28 bin vaka var. Birinci doz aşı oranı yüzde 87, ikinci doz aşı oranı yüzde 71.
Balıkesir’de ise; birinci doz aşı oranı yüzde 92., ikinci doz aşı oranı da yüzde 76. Balıkesir’de günlük vaka sayıları 400’den fazla. Bu süreçte okullar açıldı. Dördüncü haftada binlerce derslik kapatılarak, öğretmen ve öğrenciler tedavi ya da karantinaya alındı. Aşı olmayan öğretmenler ve çalışanlar için haftada iki kez PCR testi olabilmesi tavsiye edilmiş, ancak bu da tam anlamı ile uygulanamamaktadır. Okulları dünyada en uzun süre kapalı kalan ülkelerden birisi olan ülkemizde yeterli derslik ve yurt yaptırılmamış, sınıf mevcutları azaltılamamıştır.
Önümüzde kış sezonu ve açık alanların kullanılamayacağı koşullar gelecektir. Balıkesir’de öğretmenlerin yüzde 95 oranında aşılı olduğu, ancak yemekhane ve kantin çalışanları, servis şoför ve çalışanlarının, güvenlik görevlilerinin, hizmetlilerin, öğrencilerin aynı evde kaldıkları ebeveynlerinin yeterli aşı olup olmadıkları ile ilgili bilgi mevcut değildir. Aşı ile önlenebilir bir hastalıktan her gün 5-6 otobüs dolusu insanımızı kaybediyoruz.
Gerek Çocuk Hakları Sözleşmesi, Hasta Hakları Yönetmeliği, Yasalar, Hukuksal ve Etik yönden sorun olmaması nedeniyle salgının durdurulması için; eğitim ve sağlık çalışanları başta olmak üzere, 12 yaş üstüne aşı zorunluluğu getirilmelidir.
Aşıların yaygınlaştırılması sağlanmalı ve aşılanma oranı ülke genelinde hızla artırılmalıdır. Toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için nüfusun yüzde 80-85’i aşılanmalıdır. Gebelerin üçüncü ayından itibaren aşılanması için acil önlemler alınmalıdır. Emziren anneler de aşılanmalıdır. Artık zamanımız çok kalmadı ve yüzde 90-95 oranında Delta Varyant virüsü hızla bulaşmakta ve yayılmaktadır.
Aşı tereddüdü ya da kararsızlığı yaşayanlara, daha aktif bir şekilde, etkili, doğru bilgilendirme yapılmalıdır. Salgınla ilgili veriler düzenli ve sık aralıklarla, doğru ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Verilerden öğrenerek strateji geliştirme yaklaşımı yerleştirilmelidir. Bilimsel çalışmalar için getirilen ek kısıtlar acilen kaldırılmalıdır. Bilim insanlarımız engellenmemeli, tam tersine desteklenmelidir. Bu salgından günü kurtaracak hamleler ve bilimdışı yöntemlerle çıkmak mümkün değildir. Sözün bittiği noktadayız. En temel demokratik haklarını kullanamayan demokratik kitle örgütlerine kısıtlama getirilmesine rağmen, aşı karşıtlarına göz kırparak, sırtını sıvazlayarak pandemi süreci yönetilemez. Artık bırakın algı yönetimini. Tahammülümüz kalmadı, gerçeklerin kamuoyuna şeffaf bir biçimde açıklanarak, daha çok yoksul ve emekçileri vuran ölümlerin durdurulmasını istiyor ve çığlık atıyoruz” dedi. Mahmut ACARÖZ