
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Serkan Kadir Keskin, otizmli bireylerin tedavilerinde evde verilen eğitimin önemli olduğunu söyledi.
Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Serkan Kadir Keskin, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Otizmli bireylerin evde tedavilerinin önemine dikkat çekti. Keskin, “Otizmde tedavi, uygun eğitsel yaklaşımdır. Tedavide amaç bağımsız yaşam becerilerini artırmak, sosyal iletişimi kuvvetlendirmek, ilgi alanlarını genişletmek ve problem oluşturan davranışları en aza indirmektir. Bu konuda da yoğun eğitimin önemi dikkat çekmektedir. Ev eğitim programları ve ebeveyn eğitimleri mutlaka sürece dahil edilmelidir” dedi.
Keskin, “Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) doğuştan gelen, yaşamın ilk üç yılında belirti veren, sosyal-iletişimsel alanda belirgin yetersizlikleri olan, sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları ile seyreden bir bozukluktur. Otizmin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte oluşumunda genetik ve çevresel faktörler rol oynamaktadır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her toplumda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha yaygın olarak görülmekte; ancak kızlarda durum daha ağır seyretmektedir. Otizm tanısı çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından konulmaktadır. Otizm tanısı için biyolojik bir kriter yoktur. Aileden alınan bilgi, gelişim testleri ve klinik gözlem ile tanı konulur. Erken yaşlarda tanı koymak eğitime bir an önce başlanılması için çok önemlidir. Otizm sıklıkla yaşam boyu süren bir durumdur. Hastalığın gidişini zeka düzeyi, erken yaşta dil becerilerinin gelişimi, belirti şiddeti, eşlik eden bir hastalığın olup olmaması, erken tanı ve eğitim belirlemektedir. Otizmde tedavi, uygun eğitsel yaklaşımdır. Tedavide amaç bağımsız yaşam becerilerini artırmak, sosyal iletişimi kuvvetlendirmek, ilgi alanlarını genişletmek ve problem oluşturan davranışları en aza indirmektir. Bu konuda da yoğun eğitimin önemi dikkat çekmektedir. Ev eğitim programları ve ebeveyn eğitimleri mutlaka sürece dahil edilmelidir. Otizmin ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte eşlik eden diğer sorunların hafifletilmesi için ilaç desteği kullanılabilmektedir.
"Erken tanı ile bir çocuğun hayatı değişebilir"
Sağlık Bakanlığı tarafından otizmde erken tanı konulabilmesi için 18-36 Ay Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı yürütülmektedir. Bu kapsamda aile sağlığı merkezlerinde 18-36 ay arasındaki otizm riski açısından değerlendirilen çocuklarda risk saptandığı takdirde çocuklar ilçe sağlık müdürlüklerinde görev yapmakta olan psikolog ve çocuk gelişimcilere yönlendirilmektedir. Psikolog ve çocuk gelişimciler tarafından riskli çocuklara M-CHAT uygulaması ve gerekli değerlendirmeler yapılmakta, değerlendirme sonucunda risk tespit edilen çocuklar randevusu alınarak çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına yönlendirilmektedir. İlk aşamadan itibaren risk tespit edilen çocukların tanı ve tedavi süreçleri Müdürlüğümüz ve Bakanlığımız tarafından takip edilmektedir. Tarama programı ile erken yaşta riskli olgular tespit edilebilmekte ve erken tanı ile bir çocuğun hayatı değişebilmektedir” dedi. Fatma Uysal