
İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın, Hasan Can Kültür Merkezi’nde partililer ile bir araya geldi. Teşkilat Başkanı Aydın, "İçinde bulunduğumuz yılı, seferberlik yılı olarak ilan ettik. Bu Genel Başkanımızın hepinize mesajıdır. Öyle bir döneme giriyoruz ki artık hiç kimse elini kolunu sallayarak siyaset yapamaz. Bizler evine ekmek götüremeyen, sıkıntılar içinde boğulan vatandaşlarımıza uzanan samimi el olacağız. Bizim için bu milletin duasını almak her şeyin üstündedir” dedi.
İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın, önceki gün Hasan Can Kültür Merkezi’nde partililer ile bir araya geldi. İYİ Parti İl Başkanı Özlem Ural ve partililer ile buluşan Aydın, teşkilata içinde bulunduğumuz yılı seferberlik yılı olarak ilan ettik dedi.
Aydın, "Dört yılı dolduran bir siyasi parti olduk ve bizler tesadüfen bir araya gelmedik. Bizler Cumhuriyet ile bizlere teslim edilmiş olan bu ülkenin haklarını ve hukukunu savunmayı ilke edinmiş olan insanlarız. Bizlerin bir araya gelmesini gerektiren şartları, geriye dönerek hatırlamamız gerekirse; ülke yönetimini ele almış olanlar Türkiye’ye öyle yıllar yaşattılar ki 2017 yılında, tek adam düzeninin adımının atılarak tek bir kişinin bütün gücü ve kuvveti eline almasıyla hemen hemen toplumun bütün kesimleri sindirilmiş, kimsenin derdini anlatamadığı ve konuşamadığı, kimsenin hak aramaya bile cesaret edemediği adeta dilsizleştirilen bir toplum yapısı ile karşı karşıya kaldık. Kısacası toplum tek adam düzenini inşa edilen kişi tarafından esir alındı. Çaresizlik içinde kıvranan, korku dehlizinin içinde yok olan toplumumuzun her gün haklarının teker teker elinden alınmasına rağmen adım atamayanlara karşı bu ülkenin sevdalıları da yapması gereken bir vatan görevi olduğunu görmüştür. İYİ Parti işte bu duygu ve düşüncelerle ortaya çıkmıştır. Tekrar etmek gerekirse İYİ Parti, tesadüfen bir araya gelen insanların oluşturduğu bir parti değildir. Vatanını, ülkesini seven, elini taşın altına koyma kararlılığını gösteren ve ödenmesi gereken bir bedel varsa da onu ödemeye hazır olanların insanların kurduğu partinin adıdır İYİ Parti. Dört yılı geride bıraktık ve Cumhuriyet tarihinde hiçbir partinin başına gelmeyenleri de birlikte yaşadık. Partimizin kuruluşunda yer alan arkadaşlarımız yaşananları asla unutmasın. Tehdit edildiniz, korkutuldunuz, çevrenizden, akrabalarınızdan, dostlarınızdan ve yakınlarınızdan ‘bu işlere bulaşmayın’ diyenler oldu. İşte böyle bir iklimde partimizin kuruluşu olan 25 Ekim 2017, ileride tarih yazıcılar tarafından ülkenin kaderinin değişti gün olarak kitaplarda yerini alacaktır” dedi.
İYİ Parti’nin kuruluşundan bu yana partiyi dağıtmak için atılan her adımı yerle bir ederek bu günlere geldiklerini belirten Aydın şöyle devam etti:
“Hatırlansın diye söylüyorum, tarihe not düşülecek günler olduğu için. Yerel seçimlerin yaşandığı o sıcak günlerde pabucun pahalı olduğunu gören tek adam çıkıp da Genel Başkanımıza, ‘Seni hapse atacağım’ demedi mi? Dünyada bunun bir benzeri yaşanmış mı? Demokratik hangi ülkede, o ülkeyi yöneten kişi, bir partinin liderini açıkça tehdit edebilecek gücü ve kudreti kendisinde bulabilir? Bu kişi bunu nasıl yapabiliyor çünkü daha önce denedi de ondan. Daha önce bir partinin genel başkanı olan zat, kulağından çekildi ve İç İşleri Bakanlığı’nın koltuğuna oturtulmadı mı? Yine başka bir partinin genel başkanını onun yanına yardımcı olarak yancı yapılmadı mı? Meral Hanım’ın, Manisa’daki mitinge hazırladığı valiz ile çıkıp, Recep Tayip Erdoğan’a, Türk Milleti adına, ‘Ben senden korkmuyorum. Elinden geleni ardına koyma’ ‘Yeter Artık!’ dediği gün de tarihe geçecektir. Unutmamamız gereken günler yaşadık ve yaşıyoruz. O korku tünelini yerle bir ettiğimiz günleri, cesaretin, dik durmanın ve kararlılığın neleri değiştirebildiğini cümle aleme gösterdiğimiz günler. Bu partinin siyasi tarihinde önemli günler olarak anılacaktır. İçinde bulunduğumuz yılı, seferberlik yılı olarak ilan ettik. Bu Genel Başkanımızın hepinize mesajıdır. Öyle bir döneme giriyoruz ki artık hiç kimse elini kolunu sallayarak siyaset yapamaz. Zehirli dilleriyle insanları bölen, ayrıştıran zihniyete rağmen aslında bu milletin birbiriyle alıp veremediği olmadığını biliyoruz ve saha da bunu görüyoruz. Bizler evine ekmek götüremeyen, sıkıntılar içinde boğulan vatandaşlarımıza uzanan samimi el olacağız. Bizim için bu milletin duasını almak her şeyin üstündedir.”

