BIST 100
10.163,93 -0,44%
DOLAR
41,9558 0,08%
EURO
48,9729 0,14%
GRAM ALTIN
5.740,71 0,23%
FAİZ
40,62 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
70,02 0,18%
BITCOIN
111.205,00 2,11%
GBP/TRY
56,3242 0,03%
EUR/USD
1,1663 0,07%
BRENT
60,91 -0,62%
ÇEYREK ALTIN
9.383,88 0,21%
Balıkesir Sisli
Balıkesir hava durumu
10 °

Balıkesir Tabip Odası’ndan sert açıklama

Balıkesir Tabip Odası yönetimi tarafından yapılan açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın 14-15-16 Mart 2022 tarihlerinde Hekimlerin iş bırakma eylemlerine yönelik yazısının hak ihlali olduğunu belirtildi.

Balıkesir Tabip Odası yönetimi, 14-15-16 Mart’ta yapılacak iş bırakma eylemleri ile ilgili uyarı yazısı gönderen Sağlık Bakanlığı’na yanıt verdi.

Odadan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi :

“Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün iş bırakma eylemleri konulu yazısında  “ Gelinen noktada kamunun yetkili mercileri sağlık çalışanlarının haklı talep ve beklentilerinin en üst seviyede farkındadır. Bu bakımdan görünürlük ihtiyacı ortadan kalkmış ve kamu konu ile ilgili çalışmalarını ilgili tüm bakanlıklar nezdinde başlatmıştır. En kısa sürede sorunların ortadan kalkacağı, haklı taleplerin en makul ölçüde karşılanacağı bilinmelidir. Ancak yukarıda açıkladığımız hususlar çerçevesinde, bu iş ve işlemlerin vatandaşlarımızın temel hakkı olan sağlık hizmetini aksatmaya sebep olması hiçbir gerekçeyle mazur görülemez.

Bu nedenle sağlık çalışanlarının üstelik küresel salgın döneminde sağlık kamu hizmetini, görevini terk ederek veya başka suretle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışının disiplin mevzuatı içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir” denilmektedir.

Ancak Anayasa ve Devlet Memurları Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuat, kamu çalışanlarının haklarını korumanın da idarenin görevi olduğunu söylemektedir. Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, kamu çalışanlarının işvereni olarak örgütlenme özgürlüğü ile hak taleplerinin duyurulmasına yönelik çabaların sınırını belirlemeye çalışarak, sayılan hakları ihlal etmiştir. Kaldı ki yazıda pandemi koşullarında sunulan sağlık hizmetlerinden söz edilirken salt vatandaşlara sunulması zorunlu sağlık hizmetlerinin anılması, sağlık çalışanlarının da çalışan ve yurttaş olarak sağlıklı ve insan onuruna yaraşır bir iş ve işyeri hakkının göz ardı edildiğini göstermektedir.

Salgında hastalanan ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına dair kamuoyuna açıklama yapmayan, COVID-19'un meslek hastalığı sayılması için gerekli gayreti göstermeyen, tüm kamu çalışanları için kabul edilen riskli gruptakiler için idari izin hakkını kullandırmayan, izin ve emeklilik dilekçelerini idari birimlere talimat vererek kayda aldırmayarak temel dilekçe hakkını dahi tanımayan, sınır içinde ve dışında askeri birimlere hekimlerin muvafakatini dahi almadan geçici görevlendirme yapmasına karşın mali haklarını da garanti altına almayan, döner sermaye ek ödemelerini sağlık kuruluşlarının mali olanaklarına teslim eden, salgın koşullarına uygunluğu işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından denetlenmeyen kurum ve kuruluşlarda sağlık çalışanlarını çalışmaya zorlayan ve her gün onlarcası yaşanan sağlık çalışanlarına yönelik suçlarda hakiki bir tedbir almayıp sağlık çalışanını yalnız bırakan, eylemi ve söylemi ile bu suçların karşısına çıkmayan kamu işvereninin, sayılanlar ve daha fazlasına ilişkin bugüne kadar tek bir somut açıklaması, eylemi, düzenlemesi olmadığı asıl gerçektir. Açıklanan çerçevede hekimlerce yapılan ve yapılacak olan eylem ve etkinlikler anayasal hakkın kullanımı kapsamında olup hakkın kullanımına yapılacak müdahaleler ise hak ihlali olacaktır.” Cengiz GÜNER

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?