
Vali Ersin Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı, Ramazan Bayramı'nın birinci gününde Çocuk Evleri'nde kalan çocuklarla kahvaltıda bir araya geldi.
Vali Ersin Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı'nın ev sahipliğinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı çocuk evlerinde kalan çocuklar için Ramazan Bayramı nedeniyle özel bir program düzenlendi.
Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, Garnizon ve 9. Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Kemal Turan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Kara Astsubay MYO Komutanı Tuğgeneral Gültekin Yaralı, İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Murat Kınay ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Çakar'ın da katıldığı kahvaltıda çocuklarla uzun süre sohbet eden Yazıcı çifti ve diğer katılımcılar, çocuklara çeşitli tavsiyelerde bulundu.
“ÇOCUKLARI SEVİNDİRMEK, ONLARI MUTLU ETMEK, HERKESİN GÖREVİDİR”
Bu tarz etkinliklerin toplumdaki sosyal dayanışmayı arttırması adına önemli katkıda bulunduğunu söyleyen Vali Ersin Yazıcı, “Bugün de Ramazan Bayramlarını kutlamak üzere kahvaltıda bir araya geldik. Onları topluma hazırlama noktasında elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz Valilik olarak çocuklarımıza yalnız olmadıklarını göstermek ve sosyal devletin gereği olarak onlara sahip çıkmak adına çeşitli hizmetleri sürdürmeye devam ediyoruz. Bu çocuklar da bizim çocuklarımız. Tek bir çocuğa bile hayal ettiği bir bayram yaşatabilirsek ne mutlu bize. Geleneğimizde bayramların ayrı bir yeri vardır. Çünkü bayramlar kaynaşma ve paylaşma anlarıdır. Her bayramın kişinin dünyasında bıraktığı sevgi izleri vardır. Toplumsal sorumluluk anlayışı ile çocuklara en azından bir bayram sevinci yaşatmak istedik. Çocuklarımızın bayram öncesi sevinçlerini birlikte yaşamak bize mutluluk veriyor. Çocuklarımıza bayram sevincini yaşatmak, devletimizin şefkatini ve sıcaklığını onlara göstermek adına çalışmalarımız devam edecek. Çocukları sevindirmek, onları mutlu etmek, herkesin görevidir” diye konuştu.
“BEN DE PARASIZ YATILI OKUDUM”
Vali Yazıcı, tüm çocuklarla tanışarak hangi okula gittiklerini sordu. Kendisinin de memleketinden kilometrelerce uzakta parasız yatılı okulda okuduğunu belirten Yazıcı, “Şimdiki şartlar bizim dönemimize oranla çok daha iyi. 1980'li yıllarda okulların fiziki şartları bu dönemden daha düşüktü. Birlikte yaşamanın getirdiği zorlukların yanında birçok kazanımlar da var. Önünüzdeki süreçte onları yaşayıp göreceksiniz. Burada bulunmuş olmanın sizi hayata erken hazırladığını görmüş olacaksınız. Ben de memleketimden 800 kilometre uzakta okudum, eve yılda iki defa ara tatilde ve yaz tatillerinde gidiyordum, ben de aynı koşullarda yetiştim, çok farklı bir durum yok. O yüzden mevcut şartların bize sağladığı bir takım imkanlar var” dedi.