
Kazdağları’nda bahar yağmurlarının ardından doğa yeniden canlanırken, bu yıl bölgede Kaz Ayağı Mantarı (Latince adıyla Hygrophorus Camarophyllus) adeta bereket fışkırttı. Doğaseverler, mantar meraklıları ve bölge halkı, ormanın sunduğu bu lezzetli armağanı toplamaya koşuyor.
Doğanın cömertliğini yaşadığımız bu günlerde, Kaz Ayağı Mantarı hem sofraları şenlendiriyor hem de doğayla iç içe yaşamın ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Blgede yaşayan vatandaşların “Kaz Ayağı” adını verdiği bu mantar türü, adeta kaz ayağına benzeyen şapka yapısıyla tanınıyor. Kaz Ayağı Mantarı; etli yapısı, hoş aroması ve hafif fındığı andıran tadıyla hem mutfaklarda tercih edilen hem de ekonomik getirisi olan değerli bir doğa ürünü olarak biliniyor. Genellikle zeytinyağlı olarak pişirilen bu mantar, aynı zamanda kavurmasıyla da beğeni topluyor.
Hem Sofralık, Hem Geçim Kaynağı
Kaz Ayağı Mantarı sadece lezzetiyle değil, ekonomik katkısıyla da önem taşıyor. Özellikle Kazdağları eteklerinde yaşayan köylüler için bu mantar, önemli bir ek gelir kaynağı oluşturuyor. Yerel pazarlarda kilogram fiyatı 400 TL’ye kadar çıkan Kaz Ayağı Mantarı, doğal ve katkısız bir ürün olması sebebiyle büyük ilgi görüyor.
Uzmanlardan Uyarı
Her yıl mantar sezonunda olduğu gibi, uzmanlar bu yıl da vatandaşları dikkatli olmaya çağırıyor. Yetkililer, Kaz Ayağı Mantarı’nın ayırt edici özelliklerinin bilinmesi gerektiğini, zehirli mantarlarla karıştırılma riskine karşı dikkatli olunmasını öneriyor. Mantarın toplandıktan sonra hemen tüketilmesi veya kısa sürede kurutularak saklanması gerektiği de vurgulanıyor.
Ekoturizm ve Doğal Zenginlik
Kazdağları, sadece eşsiz doğasıyla değil, sunduğu biyolojik çeşitlilikle de dikkat çekiyor. Her yıl mantar sezonunda doğa yürüyüşleri ve mantar toplama etkinlikleri düzenleniyor. Bu durum, bölgeye ekoturizm açısından da değer katıyor.