BIST 100
10.208,76 -1,56%
DOLAR
41,9207 0,17%
EURO
48,9065 -0,21%
GRAM ALTIN
5.727,34 -1,65%
FAİZ
40,62 0,05%
GÜMÜŞ GRAM
69,89 -4,21%
BITCOIN
108.495,00 1,33%
GBP/TRY
56,3083 0,06%
EUR/USD
1,1655 -0,27%
BRENT
61,29 0,38%
ÇEYREK ALTIN
9.364,20 -1,65%
Balıkesir Hafif Yağmur
Balıkesir hava durumu
15 °

Kur riski azaltılmalı!

GÜNMARSİFED Başkanı İsa Tamer Çelik, geçen hafta içinde döviz kurlarında ve emtia fiyatlarında yaşanan hızlı yükselişin ardından yaşanan ekonomik kaybı ve Balıkesir işletmelerine etkisini değerlendirdi. Çelik, “Türk Lirasındaki değer kaybı bilançolara ek yük getiriyor” dedi.

 

Güney Marmara Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNMARSİFED) Başkanı İsa Tamer Çelik, geçen hafta içinde yükselmeye başlayan döviz kurlarının ardından bankacılık sistemi ve kurun ekonomik etkileri üzerinde açıklamalarda bulundu.

Çelik, “Bankacılık sistemimiz 2001 krizinden sonra yapılan reformlar sayesinde büyük bir gelişim gösterdi. Gerek güçlü sermaye yapısı gerekse teknolojik alt yapısıyla birçok gelişmiş ülkenin gıpta ile baktığı bir bankacılık sistemine sahibiz. Küresel krizden bu yana gelişmekte olan ülkelere akan sermaye Türkiye’de de ağırlıklı olarak bankacılık sektörü üzerinden ekonomiye katkı sağladı. Yüksek büyümeyi ve yatırımlarımızı bu finansman destekledi. Tabii bu hızlı sermaye girişi büyüme ve yatırımların yanında birtakım finansal risklerin de birikmesine neden oldu. Dış borcumuz hızlı arttı ve reel sektör bugün artan finansman maliyetleri ve borç yükü altında zorlanıyor. Döviz kuru oynaklığı işletmelerimizin planlamalarını sekteye uğratıyor. TL’nin hızlı değer kaybettiği her dönem bilançolara ek yük biniyor ve reel sektörün yatırım yapma ve istihdam yaratma kapasitesi düşüyor. Bugün en acil ihtiyacımız biriken risklerimizi azaltmak. Kur riskini azaltmaktır” dedi.

Bankacılık sektöründe sorunlu olma potansiyeli olan kredilerin belirlenmesi, sınıflandırılması ve duruma özel çözümler üretilmesi gerektiğine dikkat çeken GÜNMARSİFED Başkanı Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bankacılık sektörümüzün ekonomiye taze kredi sağlayabilmesi açısından son derece önemli. Elbette bu mekanizmaların işler hale gelmesi önemli bir fon kaynağı gerektirecektir. Bu fonun ne kadar büyüklükte olduğu ancak tüm bankacılık sektöründe uygulanacak analiz ve tespitlerle mümkün olabilir. Özel sektör borç sorunuyla karşı karşıya kalmış tek ülke biz değiliz. Birçok ülke farklı boyut ve koşullarda bu sorunu yaşadı ve çözdü. Bizim de başarmamızın önünde hiçbir engel yok. Ama bunun ilk koşulu yapılan yanlışları kabul etmek ve bir daha tekrarlamamak için gerekli dersleri çıkarmak.

Bu büyük sınamalara ve sorunlara karşı durabilmek için devletimizin alacağı önlemleri ve atacağı somut adımları bekliyoruz ve destekliyoruz. Finansal sistemimizde riskleri azaltmak ve yenilerinin oluşmasını engellemek için makro düzeyde de tedbirler almamız gerekiyor. Finansal istikrarın ilk koşulu düşük ve stabil bir enflasyon oranını sağlamaktır. Son dönemde enflasyonun döviz kuru artışından beslendiğini görüyoruz. Artan dolarizasyonu engellemek için yapmamız gereken enflasyonu en kısa sürede düşürmektir.

Bu doğrultuda adımlar atabilirsek oluşacak güven dalgası ile bugünkü zorluklardan kurtulmamız hızlanacak ve kolaylaşacaktır. Attığımız her doğru politika adımı sadece kısa vadede değil orta ve uzun vadede de olumlu etki yaratacaktır. Ülkemizin potansiyeli son derece yüksek. Son yıllarda ister siyasi ister ekonomik karşılaştığımız pek çok şok karşısında önemli bir direncimiz olduğunu kanıtladık. Bu direncin kaynağında; insan kaynağımız, sağduyulu ve güçlü bir bankacılık sektörümüz ve en kötü belirsizlik ortamında dahi ayakta kalmayı başarabilen güçlü bir reel sektörümüz var. Bugün sorunlarımız küçümsenecek boyutlarda değil ama çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yok. Yeter ki gerçekçi ve kalıcı çözümler üzerinde hep beraber ortak akıl ile çalışalım.” Mahmut ACARÖZ

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?