
Sosyalist Enternasyonal toplantısında Clara Zetkin'in önerisiyle, 1857'de başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl “Kadın Günü” olarak kutlanması kararlaştırılmıştır. 1917'de Sovyet Rusya'da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart orada ulusal bayram oldu.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Amerika'da haklarını ararken hayatlarını kaybetmiş kadın işçileri anmak amacıyla 1910 yılından beri kutlanmaktadır. 1857 yılında, kadın işçilerin dayatılan sisteme karşı başlattıkları grev 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanır.
Her yıl olduğu gibi bu yılda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Ama aslında kadınlar gününü kutlarken sadece bir gün onları anladığımızı ve haklı bulduğumuzu değil yılın 365 günü bunu göstermeliyiz. Haberlerde kadın cinayetlerini gördüğümüzde bir kadının gidişine değil aslında koskoca bir dünyanın yok oluşuna üzülmeliyiz. Çünkü kadın demek tüm dünya demektir. Tüm mevsimleri yaşatan bir doğa kadar değerli zenginlikleri bulunan doğanın ormanlara kucak açtığı gibi bir bebeğe ya da bir kediye belki bir çiçeğe kucak açan su kadar hayatında önemli bir kaynağıdır. Kadınları bir gün değil her gün anladığımız, onlara üzülmek yerine ne kadar önemli bir varlık olduklarını ve aslında her türlü zorluğa nasıl göğüs gerdiğini gördüğümüz ve en önemlisi kadın cinayetlerinin, şiddetin olmadığı bir dünya dileğimle kadınlar gününüz kutlu olsun.