Merakla beklediğimiz işsizlik oranı açıklandı. Açıklanan orana göre işsizlik 0,7 puanlık artış ile yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti. İstatistiklere göre istihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı şubat ayında bir önceki aya göre 22 bin kişi azalarak 27 milyon 477 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puanlık azalış ile yüzde 43,4 oldu.
İşsizlik maalesef ki yaşadığımız dönem de ekonomik sorunlar alanın da büyük bir yer kaplıyor. Özellikle pandemi döneminde fazlasıyla artış gösterdi. Piyasada işsiz olarak nitelediğimiz kişiler iş bulmak isteyen ve bunun için çeşitli kurumlara başvuru yapan, alacağı ücrete tamam diyen ama bunlara rağmen iş bulamayan kişilerdir. Fakat TÜİK tarafından tanımlanan işsizlik kriterleri son 4 hafta içerisinde iş arayan ve 15 gün içinde işe başlayabilecek kişilerdir.
Türkiye’de işgücünde bulunan insanların yaş aralığı 15-64 yaş arasıdır. İşgücünde bulunmayanları iki grupta inceleriz biri emekli grubudur, diğeri ise uzun süre iş arayıp artık iş bulamamaktan dolayı cesareti kırılan ve pes edenler grubudur.
TÜİK işsizlik oranlarında bir süre önce yeni tanımlamalar getirdi.İlki zamana bağlı eksik istihdam yani haftalık 40 saatten az çalışanlar fakat tam zamanlı çalışmak isteyenler, ikincisi potansiyel işgücü dahil yani ne istihdam edilmiş ne de işsiz olan fakat çalışmaya hemen başlayabilecek kişiler ve üçüncüsü atıl işgücü tanımıdır. İlk iki oranı topladığımızda Türkiye’nin geniş tabanlı işsizliği yani atıl işgücü ortaya çıkıyor. Bu da en son açıklanan verilere göre şubat ayında yüzde 28,9 olarak kaydedildi.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puanlık artışla yüzde 26,9, istihdam oranı 0,3 puanlık azalışla yüzde 28,1 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 38,5 seviyesinde gerçekleşti. İşsizliğin mali boyutuna bakacak olursak her yükselen oran cari açığımızı daha da fazlalaştırıyor ne yazık ki. İşsizlik şu an çok güncel bir ekonomik sorunumuz. İşsizliği azaltmak bizim elimizdedir.
Örneğin yeni mezun gençlerimizi daha çok üretime ve istihdama teşvik ederek, işgücünde olan nüfusa zorlaştırıcı uygulamalar değil yerine daha yardımcı öneriler sunarak, girişimcilerimizi daha fazla yatırıma teşvik ederek belki bu sorunu biraz olsun azaltabiliriz.