
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, "Arz güvenliğinin finansmanı kapsamında, bütçe imkanları çerçevesinde verilen desteğin yanı sıra ilgili kurum ve kuruluşların alternatif finansman enstrümanlarını da etkin bir şekilde kullanması kararlaştırılmıştır" denildi.
Türkiye'de yükselen enflasyon dolayısıyla da Türk Lirası'nın değer kaybı milyonlarca kişiyi mali yıkımın eşiğine getirdi. Fabrikalar, tarım ve perakende sektörü de ekonomik sorunlardan ağır şekilde etkilendi.
Araştırmalara göre halkın üçte ikisinden fazlası gıda ve kira masraflarını karşılamakta zorlanıyor. Bu da borçların artmasıyla birlikte ruhsal rahatsızlıkların çoğalmasına yol açıyor.
Türkiye'nin durumu hep böyle değildi tabi, Türkiye ekonomisi 2002'den 2021'e kadar olan dönemde gayrisafi milli hasıla yıllık ortalama yüzde 5,8'lik büyüme kaydetti.
Türk Lirası 2013'ten bu yana sürekli olarak değer kaybediyor, ancak son 12 aydır deyim yerindeyse "yere çakıldı". Eylül 2021'de 1 Amerikan Doları 8 lira değerindeyken, Ekim 2022 itibarıyla 19 lirayı buldu.
Devalüasyon yani paranın değer kaybının en temel sonuçlarından biri enflasyon. Para birimleri değer kaybettiğinde yurtdışından ithal edilen ürünler daha pahalılaşır ve akaryakıt, malzeme ya da teknoloji ithal eden birçok ülkede zayıf para birimi yüksek fiyat anlamında kullanılır.
Greenwich Üniversitesi'nden ekonomi bölümü öğretim üyesi Dr. Cem Oyvat, "Durumun nitelikli işçiler için daha da kötüye gittiği" görüşünde ve bunun "beyin göçüne" neden olduğunu belirtiyor. Ayrıca Oyvat, beyin göçünün neden olduğu beceri kaybının bu kişilerin kurabileceği iş ve istihdam kaybını beraberinde getireceğine ve uzun vadede Türkiye ekonomisine zarar vereceğine dikkat çekiyor.