
Kemik sağlığından sinir sistemi fonksiyonlarına kadar birçok hayati görevde rol alan magnezyum, doğru besinlerle kolayca karşılanabiliyor. Eksikliği kadar fazlalığı da sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Vücudumuzun yapı taşı olan elementler
İnsan vücudu; karbon, hidrojen, oksijen ve azot gibi başlıca elementlerin yanı sıra kalsiyum, potasyum, sodyum, fosfor ve magnezyum gibi minerallerden oluşur. Bu mineraller, yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli biyokimyasal süreçlerde görev alır. Özellikle magnezyum, vücuttaki 300’den fazla enzimatik reaksiyonda aktif rol oynayan kritik bir elementtir.
Magnezyumun vücudumuz için önemi
Magnezyum, kasların kasılıp gevşemesi, sinir iletimi, enerji üretimi ve protein sentezi gibi temel işlevlerde görev yapar. Aynı zamanda kemik yoğunluğunu koruyarak osteoporoz riskini azaltır, kalp ritmini düzenler ve bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasına destek olur.
Magnezyum eksikliği veya fazlalığının sağlık açısından sonuçları
Magnezyum eksikliği; yorgunluk, kas krampları, baş ağrısı, iştahsızlık, konsantrasyon bozukluğu ve uyku problemleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Uzun vadede kemik erimesi, kalp ritim bozuklukları ve sinir sistemi bozuklukları ortaya çıkabilir.
Fazla magnezyum ise genellikle aşırı takviye kullanımıyla görülür ve ishal, düşük tansiyon, kas zayıflığı, nefes darlığı gibi sorunlara yol açabilir. İleri düzeyde fazlalık, kalp durmasına kadar giden ciddi sonuçlar doğurabilir.
Magnezyum deposu olan besinler
Magnezyum ihtiyacını karşılamak için dengeli ve çeşitli beslenmek yeterlidir. Başlıca magnezyum kaynakları şunlardır:
- Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, pazı, roka
- Kuruyemişler: Badem, fındık, kaju, ceviz
- Baklagiller: Mercimek, nohut, kuru fasulye
- Tam tahıllar: Yulaf, kahverengi pirinç, tam buğday ekmeği
- Deniz ürünleri: Uskumru, somon
- Meyveler: Muz, avokado
- Diğer: Bitter çikolata, kabak çekirdeği, susam
Uzmanlar, günlük magnezyum ihtiyacının yetişkin erkeklerde yaklaşık 400–420 mg, kadınlarda ise 310–320 mg olduğunu belirtiyor. Bu miktar, dengeli bir diyetle doğal yollardan kolaylıkla karşılanabiliyor.

