BIST 100
10.620,01 0,65%
DOLAR
41,9852 0,13%
EURO
48,7787 0,02%
GRAM ALTIN
5.554,81 0,43%
FAİZ
40,58 -0,02%
GÜMÜŞ GRAM
66,29 1,21%
BITCOIN
109.527,00 1,71%
GBP/TRY
56,0306 -0,03%
EUR/USD
1,1589 -0,19%
BRENT
65,80 5,13%
ÇEYREK ALTIN
9.082,12 0,43%
Balıkesir Kısa Süreli Hafif Yoğunluklu Yağmur
Balıkesir hava durumu
16 °
  • ANASAYFA
  • GÜNCEL
  • “Vazgeçmiyoruz, oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz!”

“Vazgeçmiyoruz, oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz!”

Balıkesir Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada 18 yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte halkın sağlık hakkı, sağlık emekçilerinin de çalışma haklarının giderek geriletildiği, sağlık alanının bile isteye çökertildiği iddia edildi.

Açıklamada şu hususlara yer verildi: “Bu adımların hiçbir aşamasında sağlık emek-meslek örgütlerinin itirazlarının dikkate alınmamasının getirdiği yıkım ayyuka çıkmışken biz hekimlere hâlâ karar mekanizmalarında söz hakkı vermeme ısrarı ile aynı yanlışa devam edilmektedir.

Sağlık sisteminin çökertilmesi halkın nitelikli sağlık hakkına erişmesinde sorunlar yaşatmakta, sistemden doğan tüm sorumluluk sağlık emekçilerine yansıtılmakta ve sağlık emekçileri karar mekanizmalarında yer almadığı sistemin olumsuzlukları ile çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Bu olumsuzlukların başında gelen sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün yoktur. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise henüz daha bakanlığın gündeminde dahi değildir. 2021 yılında sağlık çalışanlarına yönelik 190 saldırı gerçekleştirilmiş, 364 saldırganın gerçekleştirdiği olaylarda 316 sağlık çalışanı şiddet kurbanı olmuştur. 124 saldırgan hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, 135 saldırgan gözaltına alınıp serbest bırakılmış, sadece 41 saldırgan tutuklanırken, 3 saldırgana ise para cezası verilmiştir.

Bir diğer olumsuzluk ise sağlıkta talebin her geçen gün kışkırtılması ile artan iş yüküdür. Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedir. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir. Yoğun emek gerektiren bu çalışma düzeni ve ekonomik sorunların yanı sıra liyakatsiz atamalar, yönetici mobbingleri, KHK’ler ve soruşturmalar gibi antidemokratik uygulamalar ile sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlık emekçilerinin sosyal ve siyasal sağlık hakkı ihlal edilmektedir.

Bizler artık sağlık hizmeti sunulamaz hale getirilen çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Sorunlarımızın sağlık sisteminden kaynaklı olduğu aşikârdır. Koruyucu sağlık hizmetini, halkın sağlık hakkını öncelemeyen bir anlayışın sağlık veremeyeceğini biliyoruz. Sağlığa, emeğe ayrılmayan bütçe sağlıksızlığın en büyük kaynağıdır. Sağlık çalışanlarının talepleri ile halkın sağlık hakkı talebi birbirinden ayrı düşünülemez. Bizler, emeği üretenler olarak yeni bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Genel sağlık hizmetlerinde, katkı-katılım payları, ilave ücretler ile halkın cebinden parasının çıkmadığı, ilaç krizinin yaşanmadığı, halkı özel sektöre yönlendirmeyen, insanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılmadığı aksine şehir hastaneleri aracılığı ile sermayeye değil halkın hastanelerine bütçe ayıran, koruyucu sağlığın öncelendiği bir sistemi özneleri ile kurmak mümkün. Bu nedenle birlikte dönüştürme gücü olan biz meslek örgütleri bir mücadele programı başlatıyoruz.

Bu programda nasıl bir sağlık sistemi istediğimizi tüm özneleri ile tartışacak, emeğimiz üzerinde sözümüzü kuracağız. İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerin gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, Ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ediyoruz. Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında nöbette olacağız. Tasarının Meclis’e getirilmemesi halinde 8 Şubat günü uyarı G(Ö)REV’inde olacağımızı ve gerekirse süresiz olarak G(Ö)REV’e hazır bulunduğumuzu buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz. Pandemi dönemi bizlere sağlık sistemini, halkın sağlık hakkını, sağlık çalışanlarının sağlığını daha güçlü tartışmamız gerektiğini gösterdi.

Bu nedenle 14 Mart Tıp Bayramı’na doğru adımlar atacağız. 26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında Meclis’in açık olduğu günler nöbette olacağız. 8 Şubat günü G(ö)REV başında olacağız. Şubat ayı ikinci haftası itibariyle Sağlık Meclisleri’ni kuracak, işyerlerimizde bir araya geleceğiz. 14 Mart’a giderken Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da Büyük Sağlık Buluşmaları gerçekleştireceğiz.

Tüm bu süreçte taleplerimiz açık: Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi, Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi, Sağlıkta yaşanan şiddete karşı TTB’nin hazırladığı, caydırıcı ve TCK’da yer alacak şekilde yasanın çıkarılması, Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması, Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm hekimlere uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi, TÜRK-İŞ’in açıkladığı 2021 yılı Aralık ayı Açlık sınırı 4 bin 13 lira, Yoksulluk sınırı ise 13 bin 72 liradır.

Halen emekli olan meslektaşlarımızdan özellikle Bağ-Kur ve SSK emeklisi olanlardan açlık sınırında emekli maaşı alanlar vardır. Acilen düzeltilmelidir. Emekli hekim maaşları emekli hakim maaşlarından az olmamalıdır. COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması,  Etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması,  güvenli işyerleri  planlanması, Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi, Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi, Geri çekilen yasa tasarısının yapılacak düzenlemelerle hızla TBMM gündemine getirilmesi ve yasalaşması.” Cengiz GÜNER

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?