
Tesbih, Türkiye’de yüzyıllardır ibadet aracı olmanın ötesine geçerek bir kültür ve sanat geleneğine dönüştü. Balıkesir’de ise ustaların elinde şekillenen tesbihler, kentin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor.
Geçmişten, günümüze...
Tesbih, Türk toplumunun gündelik yaşamında derin izler bırakan bir gelenek. Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan bu kültür, yalnızca dini ritüellerle sınırlı kalmadı; zamanla bir sabır taşı, bir el alışkanlığı ve hatta bir estetik zevke dönüştü. Bugün Türkiye’nin hemen her köşesinde tesbih, hem ibadette hem de günlük hayatta sakinleşmenin, düşünmenin ve sohbetlerin ayrılmaz bir parçası.
Balıkesir, tesbih kültürünün güçlü yaşandığı şehirlerden biri. Tarihi çarşılarında, el emeğiyle hazırlanmış kuka, oltu taşı, kehribar ve ahşap tesbihler görmek mümkün. Ustaların sabırla işlediği her boncuk, hem sanat hem de geleneğin izlerini taşıyor. Tesbih sadece bir aksesuar değil; aynı zamanda nesilden nesile aktarılan bir hatıra ve yaşam biçimi olarak görülüyor.
Bölgedeki tesbihler, malzeme çeşitliliği ve işçilik kalitesiyle öne çıkıyor. Kehribarın sıcaklığı, kuka ve ahşabın dayanıklılığı, oltu taşının zarafeti ustaların elinde birleşerek farklı zevklere hitap eden modeller ortaya çıkarıyor. Bu çeşitlilik, Balıkesir’de tesbih kültürünü canlı tutan en önemli unsurlardan biri.
Yerel halk için tesbih, gündelik yaşamda sakinlik sağlayan bir araç olmasının yanında, koleksiyon değeriyle de önem kazanıyor. Son yıllarda Türkiye genelinde artan koleksiyonculuk ilgisi, Balıkesir’deki tesbih ustalarına da yeni bir kapı aralamış durumda. Sosyal medya üzerinden düzenlenen mezatlar ve tesbih sergileri, bu geleneğin modern çağa uyum sağlayarak varlığını sürdürdüğünü gösteriyor.
Balıkesir’de tesbih kültürü yalnızca dükkânlarda değil, şehrin sosyal yaşamında da kendini hissettiriyor. Kahvehanelerde sohbetlerin yanında parmaklarda dönen tesbihler, bir yandan sabrı simgeliyor, diğer yandan kültürel bir sürekliliğin işareti oluyor.
Tesbih, Türkiye’de sabrın ve zikrin simgesi; Balıkesir’de ise ustaların emeğiyle birleşen kültürel bir miras. Bu gelenek, hem geçmişten geleceğe aktarılan bir değer hem de modern çağda farklı formlarla yaşamaya devam eden bir sanat dalı olarak varlığını sürdürüyor.

