BIST 100
10.979,73 0,70%
DOLAR
42,4425 0,17%
EURO
49,0542 0,23%
GRAM ALTIN
5.532,10 -0,40%
FAİZ
39,58 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
68,01 -1,19%
BITCOIN
86.209,00 -1,14%
GBP/TRY
55,5900 0,23%
EUR/USD
1,1540 0,10%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.044,98 -0,40%
Balıkesir Kapalı
Balıkesir hava durumu
10 °

TASAVVUF NEDİR?

İnsan gözünü dünyaya açtığı ilk andan itibaren, bir arayış içindedir. Sesi öğrenir evvel, sonra o sese yüklenmiş kelimelerin peşine düşer. Merakla olup biteni anlamaya çalışırken, üstüne koya koya ilerlediği bu serüvenin nedenini anlamak ve bilmek ister. Kendi varlığının anlamını çözmeye çalışan insanoğlu, var edildiği dünyanın bilgisine ulaştıktan sonra kendi içine yönelip, gönül bilgisinin peşine düşer. Neden, nasıl ve niçin sorularının cevabı, insanın madde âlemine bakıp çözümleyemeyeceği kadar karışıktır. Görünen âlem insanın soru sorması ve düşünmesine giden yolda ona rehberlik eden bir aracıdır. Adeta kâinat bilgisinin aynasıdır ve insan kusursuz yaratılmış bu âleme bakıp, içinde kendisini koyacak bir yer arar durur. Bütün bilimler ve sanatlar bir arayışın ve buluşun sonucu olarak oraya çıkagelmiştir. Kâinat var oldukça da insan bilginin peşinde koşacak ve bilgide insanı bir sonuca ulaştıracaktır.

İnsanın merak ettiği şeylerden birisi de şüphesiz varlığının ne anlama geldiğidir. Bu dünyaya neden gönderildiği ve ne için yaratıldığının peşine düşmüş olan İnsan, kısacık ömründe hayatın anlamını aramak için yola koyulur. Beyazıd-ı Bestami hazretleri der ki: “ Aramakla bulunmaz lakin bulanlar hep arayanlardır.”  Cevap bulunur mu bilemeyiz ama karınca misali yolda olmaya hepimiz muhtaç ve mecburuz. Bulanları okuyup, anlamaya çabalayarak, yolda kalmaya gayret ederek, kul olmanın sırrını her gün yeniden keşfederek, son nefesimize kadar çalışmak, çabalamak zorundayız. Allahü Teala Kuran da şöyle buyuruyor: “ İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.”  ( Necm,53/39)

Kulun hakkın bilgisine ve kulluğun sırrına ulaşma isteğinde izleyeceği yol ve yöntemler, Tasavvufun içeriğini oluşturmuştur. Tasavvuf, Arapça yün giymek anlamında bir kelimedir. Kul ile Allah arasında ihsan olayının gerçekleşmesi ve ya kulun ihsan vasfını kazanmasının yollarını gösteren bir ilim olarak da tarif edilmiştir. ( Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü/ Ethem Cebecioğlu )

Cüneyd-i Bağdadi’ye tasavvuf sorulduğunda, “ Tasavvuf, bütün alakaları keserek, Allah Teala ile beraber olmandır” demiştir. Ebu Hafs el- Haddad (ks) demiştir ki: “Tasavvuf bütünüyle edebten ibarettir. Her anın, her halin ve her makamın kendine göre bir edebi vardır. İçinde bulunduğu vaktin edebine riayet eden kimse, Hak erlerinin ulaştığı hale ulaşır. Edepleri korumayan kimse ise; her ne kadar kendini Hakk’a yakın zannetse de, esasen Hak’tan uzaktır. İlahi huzurdan kabul gördüğünü düşünse de,oradan tardedilmiştir.”( Avarifü-l Maarif/ Ebu Hafs Şehabeddin Ömer Sühreverdi )

Yaşadığımız dünyada ve coğrafyada, her yerin kendisine has bir kuralı, geleneği, edebi vardır. Nahoş bir davranışa muhatap kaldığımızda, bize bu davranışı sergileyen kişiyi edepsiz olarak adlandırırız. Büyüğün küçüğe, küçüğün büyüğe karşı edebi vardır. Yaşlılara karşı, insanlara hitap ederken, misafirlikte, yatıp kalkarken, yeme içme esnasında, yolda, evde, iş yerinde ve aklınıza gelebilecek her yerde uyulması gereken kurallar, edebtir. Güzel ahlak (edeb) sahibi kişilerle karşılaşmak hepimizi mutlu eder. Edeb, insanı girdiği her ortamda tabiri caizse, sultan eder. Resullullah sallahu aleyhi ve sellem: “ Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmuştur. Buradan anlıyoruz ki ahlak-edeb çok önemli ve elzemdir.

Tasavvuf kulun, edep giysisine bürünüp, Resulullah’ın ahlakıyla ahlaklanmasını amaçlar. Bu sebeple birçok Hak dostu bu konuya değinmiş, öğütler vermiştir. Bunlardan biri de Yunus Emre’dir. Bir şiirinde şöyle der:

                                                      İlim meclislerin de aradım, kıldım talep

                                                      İlim geride kaldı, ille edeb ille edeb   

Mevlana Celaleddin Rumi (ra) : “ İnsan ile hayvan arasındaki fark edeptir” der.

Tasavvuf, Allahı görür gibi ibadet etmenin öğrenildiği bir okuldur. Nitekim Hadisi şerifte buyuruldu ki: “ Allahü tealayı görür gibi ibadet et! Sen onu görmüyorsan da, O seni görüyor.”

Tasavvuf, Nefsin kötü huylarından arınarak, insanın güzel huylarla donanmayı öğrendiği bir ilimdir. Nefsi sebebiyle ben ben diyen insanı, bencilliğinden kurtararak, yeryüzünün Halifesi makamına ulaştıran, bir yoldur.

Tasavvuf, kulun acziyetini fark edip, Allah’ım ben yok’ um, yalnızca sen varsın diyebilmektir. Hakkın karşısında gücünün hiçbir şeye yetmediğini idrak etmek, boyun bükmektir.

Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım diyen Cenabı Allah’a, Rabbim kalbime senden başkasını koymayacağım, demektir. En azından bunun için çaba sarf etmektir. Görülüyor ki tasavvuf, her kul için lazımdır. Kulluğumuzu idrak edebilmek, layıkıyla yaşayabilmek ve ahir zamanın fitnelerinden korunmak için Tasavvuf, adeta bir kaledir.

Maalesef günümüzde insanlar, çeşitli sebeplerle Tasavvuf hakkında ileri geri konuşabiliyor. Hâlbuki insan bilmediğinin düşmanıdır. Kötü huylu zenginleri görüp de dünyadan soğumayan, para ve zenginlik hırsından uzaklaşmayan insanlar, gördükleri kusurlu! bir hareket sebebiyle dinden, tasavvuftan soğuyarak bu konularda konuşma hakkını kendinde görüyorlar.

Hâsılı kelam, biz görmüyoruz diye Hak dostlarını kabul etmemek cahilliktir. Demek ki ben körüm, sorun bende demiyorsun da Allah’ı gücendirecek işlere kalkışıyorsun. Sen yok dedin diye, ölmez: Abdülkadir Geylani,  Ahmet Yesevi,  Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Aşık Paşa ve daha niceleri… Ama senin gönlün ölür.  Allah muhafaza!

Bir Dua: Allah’ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak işlediğim kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün suçlarımı bağışla. (amin)               

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?