BIST 100
10.979,73 0,70%
DOLAR
42,4445 0,18%
EURO
49,0151 0,15%
GRAM ALTIN
5.507,47 -0,84%
FAİZ
39,58 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
67,66 -1,70%
BITCOIN
85.564,00 -1,88%
GBP/TRY
55,5737 0,21%
EUR/USD
1,1540 0,10%
BRENT
62,77 -0,96%
ÇEYREK ALTIN
9.004,72 -0,84%
Balıkesir Sisli
Balıkesir hava durumu
7 °

RIZA LOKMASI

Derviş kelimesinin “kapı önü” anlamı olan der-piş kelimesinden geldiği söylenmektedir. Hakkın kapısında durmaya çalıştıklarından olsa gerek bu tabir kullanılmış olabilir. Bir diğer görüşe göre ise “aramak ve dilenmek” anlamına gelen der-yuz kökünden türeyen bu sözcük günümüzde inci gibi anlamına gelen dur-viş halini almıştır.

Derviş kapı eşiğidir. Türlü sıkıntılara sabrederek, nefsini riyazet ve mücahede ile temizlemeye, böylece Hakk’ın rızasına ulaşmaya çalışır. Baktığı her şeyde Allah’ı görmek, daim onla olmak gayesidir. Bunun içinde “nefsini bilen Rabbini bilir “ hadisi ışığıyla ilk evvel nefsini tanımaya ve onunla tabiri caizse savaşarak, güzel ahlak sahibi olmayı amaçlar.

Derviş, başına gelen iyi şeylerin Hak’tan olduğunu bilmek, şer olanların ise nefsinden olduğu öğrenme işidir. Bu sebepten kendisine taş da atılsa gül vererek cevap verir. Bilir ki hepimiz Hak’tan geldik ve yine ona döneceğiz.

Dervişlik bir lokma bir hırkadır. Bu insanların genelde yanlış yorumladığı bir durumdur. Sefil bir hayat geçirmek olarak algılanan bu söz, aslında kişinin sahip olduğunu sandığı hiçbir şeye sahip olmadığı ve dahi bunların gönlünde yer etmemesi gerektiğini belirtir. Allah neyi lütfetmiş olursa olsun bunların geldiği yeri unutmayıp, sadece Hakk’ın rızası için uğraşmaktır. O rıza lokmasına taliptir ve her nefeste bunu gerçekleştirmek üzere yaşar.

Dervişlik tam bir nezakettir. O her işinde edep üzeredir ve olumsuz kelimelere hayatında yer yoktur. Bu nedenle günümüzde kullandığımız bazı tabirler onların yaşamında başkaca ifade edilmektedir. Bir Derviş başka dervişle karşılaştığında “Hu” diye selam verir, muhatabı da “illa Hu” şeklinde yanıt verir. Birbirlerine her an Allah’ı hatırlatmak üzere selamlaşırlar.

Kapıyı, pencereyi kapatmak-kilitlemek gibi olumsuz anlam içeren tabirler yerine, “sırlamak” tabirini kullanırlar. Işığı söndür demek yerine, “ışığı dindir” derler. Misal onlar ölen kişinin ardından toprağa verdik demezler. Çünkü:   “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun “ ayeti üzere hepimiz Allahtan geldik ve ona döneceğiz. Velhasıl beden yok olur amma ruh ölümsüz olduğundan, toprağa sır’ladık şeklinde ifade kullanırlar.

Söz, insan üzerinde etkili olduğundan devamlı güzel söz ile hâllenirler. Kaba konuşan insan devamlı nahoş sözler söyleye söyleye kabalığı artar, hatta karakteri olur. Kötü sözler kötü hayale-düşünceye dönüşür ve bu da kötü sonucu ortayı çıkarır. Yani amaç,  hüsnü niyet- hüsnü hal- hüsnü hatime üzere Allah’ın verdiği ömrü geçirmektir.

Ben, sözcüğünü kullanmak isek büyük ayıp olarak görülür. Çünkü Derviş benlik sevdasından geçmek demektir. Benliği unutmayı çağrıştıran, “bendeniz-köleniz”, “fakir” gibi kelimeler tercih edilir. Burada açıklamak istediğim bazı hususlar var. Köleniz derken, “ Ben Allah’tan başka kimseye kul olmam” kastedilmektedir. Ayrıca hepimizde Allah’ın nuru olduğu için, kişi bendeniz derken, “ben sendeki Cenabı Hakk’ın bahşettiği nurun kölesiyim” demektedir.

Acizane derim ki: ben-deniz kelimesini bölerek baktığımızda ben kısmı cüz-ü, deniz kısmı ile kül olanı Allahın vahdetini simgeler. Deniz damlalardan oluşur ve bu çokluğu temsil eder. Tasavvufa buna kesret-vahdet derler. Kesretten vahdete ermek, yani çokluklardan geçerek Tek’e ulaşmak manasına gelmektedir.

Ben-deniz derken adeta derviş derki,  senin ilim denizinde küçük bir damlayım, acizim ama damlada denizden bir cüz değil midir nihayetinde. Parçaya bakar ve bütüne ulaşmak diler. Ne demiş Özdemir Asaf: “Damla kendini tamamlamadan damlamaz.”

Diğer kelime olan “Fakir” ise “ benliğimi terk ettim, ben ancak Allah’a muhtacım” anlamına gelmektedir. Evvelce de söylediğimiz gibi sözlerin kişi üzerinde tesiri vardır. Kişi gerçekte böyle olmasa dahi, telaffuz ede ede bu hale ulaşır.

Bir diğer kullanılan tabir, “mihman olmaktır”. Bizlerin günlük hayatta uyumak olarak kullandığı kelime yerine kullanır. Mihman, misafir olmak demektir. Kişi uyuduğunda yarı ölüm olarak adlandırılan bir âleme gitmektedir. Bütün âlemlerin tek sahibi Allah olduğu için, kişi uyumaz, Hakk’a misafir olur.

Yemek yediniz mi tabiri yerine, “lokma gördünüz mü?” denir. Birbirlerine daim Hakk’a karşı uyanık olmaya davet ederek “agah olun” derler. Onların her hali tam bir nezaket, zarafet ve güzel ahlak üzeredir. Birinden dua isterken, “bizi gönlünüzden dur eylemeyin- aşkı niyaz ederiz” diyerek gönlün Hakk’ın nazargahı olduğu bilinciyle, aşk üzere hale bürünürler.

Hâsılı kelam dervişlik güzeldir. Allah güzeldir, güzeli sever. Bizlerde güzel olalım ki Rabbimizin sevgisine mazhar olabilelim inşaallah. Baki selam ve dua ile…

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?