
Hep işleri faiktir
Birbirine layıktır
N’eylerse muvafıktır
Mevla görelim n’eyler
N’eylerse güzel eyler
Gam çekme ey gönül! Bu fani dünyaya bel bağlama! Sanma ki ne dert daim sürer ne sevinç. Her şey birbirinin ardınca döner durur. Sen de dön, dön de bul kendini. Seyret ki âlem de ne varsa Hak’ın nurunun dönüşü(mü)… Bu dünyada döner durur; saatler, günler, aylar peşi sıra ömrümüzden takvim sayfalarını düşürür. Ne düne ne bu güne sığar insan. Kimi geçmişte dolanır ruhu kimi göreceği belli olmadığı geleceğin peşine düşer.
Yaratılan göklerin ve yerin halini düşünmez misin hiç? Gece ile gündüz ard arda gelmekte. Birbiriyle kavuşması imkânsız iki sevgili gibi… Biri gündüzü ışığıyla ısıtırken aydınlatmakta diğeri ise sanki nuruyla karanlığı boyar gibi. Peki ya yağmurla dirilen toprağın hali neler fısıldamakta. Bizlerde o kurumuş toprak gibi rahmete muhtaç değil miyiz? Hem de nasıl muhtacız.
Her kışın ertesi ölüden diriyi çıkaran kim? Yapraklarını döken ağaçları baharda yeniden dirilten, sonra yine öldüren, sonra yine yine dirilten… Hiç adını bile duymadığımız yerlerde her gün yine yeniden başlıyorken bunca doğum ve ölüm. Bir aslan avına yaklaşırken ona hangi canlıyı yiyeceğini kim söylüyor? Peki ya arıya dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaktan göz göz ev yapmasını… Yolunu kaybolmadan nasıl buluyor? Demek ki ona yolu bir söyleyen var.
Yaratılmış her varlıkta bir güzellik, uyum ve denge vardır. Hiçbir şey yok ki başıboş, sebepsiz olsun. Hepimizde bu kusursuz düzen içindeki görevimizi icra ediyoruz. Göğü yıldızlarla süsleyen, gökyüzünü korunmuş tavan yaparak dünyamıza zarar verecek şeylerden bizi koruyan, güneşin konumunu milim şaşmadan bize en faydalı olacak şekilde ayarlayan, O ki yarattığı her canlıyı ümmet eyleyen, rahimlerde bize şekil veren, O Levhi mahfuzda hiç bir şeyi eksik bırakmayan…
El- MUKSİT… Bütün işlerini denk ve birbirine uygun, yerli yerinde yapan, mazlumlara insaf eden, yarattığı hiç bir şeye haksızlık etmeyen, bütün kullarına ayrım yapmadan rızık veren, ALLAH, ALLAH. Hikmetini sebeplerle örterken kulu için en güzelini bilen ve yazan. Bunca isyana ve nankörlüğün karşında Rahmet ile muamele eden, ceza vermekte acele etmeyerek kullarına hallerini düzeltmesi için fırsat veren, Allah, Allah.
O’dur bize şah damarından yakın olan, duaları duyan ve icabet eden. O’dur kalplerimizi bilen, en gizli isteklerimizi duyan. Neye ihtiyacımız olduğunu söylemeden bilen… Bütün işleri ve fiilleri birbirine uygun olan, Allah O Allah. Mevla görelim n’eyler. O , n’eylerse güzel eyler. Aşkla kalın…

