
Vali Hasan Şıldak ile yaptığımız röportajda, ‘Umuda kapı açıyorum, hayata tutunuyorum’ projesinin detaylarını dinleyince, bataklığa saplanan gençlerimiz adına gerçekten umutlandım.
Cami tuvaletinde, yoğun bakımlarda, mezarlık kenarlarında, hayatlarının en güzel yıllarında kaybettiğimiz fidanlar için yeşerdi umutlarım.
Çaresizlik, dışlanmış hissetmek, ekonomik sıkıntılar, işsizlik gibi onlarca nedenden dolayı zehir tacirlerinin kucağına itilen, çoğu zaman da yanlış seçtikleri arkadaşları tarafından bataklığa çekilen bizim çocuklarımıza devletimizin sahip çıkmasına, tüm kamu kurumları, Büyükşehir Belediyesi, Sanayi, Ticaret Odaları, Yeşilay ile birlikte ‘Sevgi Çemberi’ne alacak olmalarına sevindim.
Projenin bir örneğinin geçtiğimiz yıllarda Vali beyin önceki görev yeri Burdur’da uygulanmış olması ve başarıyla devam etmesi ise ayrı bir heyecan verdi.
Kamuda işler genelde yavaş yürür.
Umarım, Valimiz Hasan Şıldak’ın çok büyük heyecan ve ciddiyetle başlattığı, zehir batağına saplanan bu gençlerimizi bataklıktan çıkarıp, hayata tutunmalarına yol açacak çok çok önemli bu projede oluşturulacak ‘Sevgi Çemberi’nde halkalar kopmaz.
Zehir tacirleri, gençlerimize daha çok uyuşturucu madde satabilmek, daha çok zehirleyebilmek için akıl almaz yöntemleri her geçen gün arttırıyorlar.
Bu işin Emniyet ayağı da Jandarma ayağı da en az gençlerimizi rehabilite edip hayata tutundurmak kadar önemli.
Sevgi Çemberi sağlam olmazsa, halkalardan biri koparsa, verilen emeklere de genç ve çocuklarımıza da yazık olur.

