BIST 100
10.897,68 -0,75%
DOLAR
42,4443 0,18%
EURO
48,8897 -0,10%
GRAM ALTIN
5.567,51 0,24%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
67,98 -1,23%
BITCOIN
83.537,00 -4,21%
GBP/TRY
55,5212 0,11%
EUR/USD
1,1511 -0,15%
BRENT
62,55 -1,26%
ÇEYREK ALTIN
9.102,89 0,24%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
23 °

CAYDIRICI OLALIM, CAYDIRICI…

ramazan karaca

Bu caydırıcı olmak meselesi o kadar önemli ki; aklınıza gelen birçok negatifliğin, kötülüğün ve de suçun oluşmasını engelleyen unsurların başında gelir. Caydırıcılık fiili iyi uygulanabilmiş olsa belki de birçok canlı, canından olmayabilirdi. Canlı derken; hayvanları ve bitkileri de kastediyorum…

Şimdi isterseniz meramımı anlatmaya çalışayım. En hafifinden en acısına doğru gidelim; sonunda bu yazıyı neden yazdığımı da anlatmış olacağım…

Bir anne düşünün evladını büyütürken her an her türlü olumsuzluklara karşı caydırıcı tedbirlerini almak zorundadır. Tedbirini almazsa o çocuk en azından o gün hasta olur ve geceyi hasta geçirir. Yani onun başına gelebilecek olan bütün kötülükler için önlemini alarak onun zarar görebileceği yolları kapatır. Bunlar küçükken olanlardır ve bunu en iyi yapan anneler çocuklarını en az zararla büyütürler.

Büyüdükçe anne ve babalardan caydırıcı tedbirler evvela okullara geçer ki bu anlamda yapılanlar başlı başına o eğitim kurumlarında çocukların en iyi şekilde yetişmelerinin sağlanması içindir. Yani öğrencileri olumsuzluğa sevk edecek bütün caydırıcı tedbirlerin alınması ile başarılı olunur.

Yine bir pazar yeri düşünün; bu “Pazar” yerinde akşama kadar periyodik aralıklarla Belediyelerin zabıtaları devriye atıyor... Yapılan birçok uygunsuzlukların yapılamadığını, yapmak istese de “Aman zabıta görür” diye vazgeçtiğini göreceksiniz. Müşteri olanların karşılaştıkları bazı haksız durumlarda korkudan haklarını arayamadıkları anlarda dolaşan bir zabıtadan destek bulabilir. Ben birçok pazarı geziyorum hiç devriye atan zabıtalar görmedim…

Şimdi yavaş yavaş daha acı olayların yaşandığı durumlara geçelim. Yine pazarlar birçok dolandırıcılıkların ve de hırsızlıkların olduğu yerlerdir. Peki, bu hırsızları caydıracak bir önlem var mıdır? “Herkes kendini korur canım” diyebilir mi yetkililer… Elbette ki dememelidir. Böylesi durumlara karşı Emniyet tedbirlerini almalıdır. Üniformalı Emniyet görevlilerinin devriye attıklarını gören dolandırıcı ve hırsızlar ya çok az bir şekilde insana zarar verecektir ya da vazgeçecektir. Ayrıca yine pazarlarda müşterilerle ya da kendi aralarındaki kavgalar o üniformalılar tarafından caydırıcı olacağı için yapılmayacaktır. Nitekim sünnet düğünü olayında, gündüz pazardaki kavganın devamı olduğu konuşuluyor.

Şimdi gelelim suç ve suça yönelik durumların önlenmesi için alınan caydırıcı kararlara ve sonuçlarına. Göstere göstere ve de insanların gözlerine bata bata tedbirler alındığında mutlak surette olumlu sonuçlar alınacaktır. Bu 2 kere iki 4 eder kadar nettir. Mesela maddiden bir örnek; radar tabelası, görünen yerde olduğunda insanların nasıl hızlarını azalttıklarını ve son günlerde gelen yüklü cezalardan sonra nasıl göstergelerin düşürüldüğünü hemen kendimizden bilebiliriz.

Şimdi gelelim üzüntü veren olayların önlenmesi durumundaki caydırıcılığa. Balıkesir gibi bir yerde ve de belli yerlerde olan münferit olaylara… Yetkililerin de çok iyi bildiği gibi İlimizde belli ilçelerdeki belli mahallelerde ve merkezde belli mahallelerde istenmeyen olaylar oluyor. Buralardaki durumun en üst makama tam ayrıntılarıyla anlatılması ve buna göre uygun caydırıcı tedbirlerin ilave olarak alınması lazımdır. Emniyet yetkililerinin belli bir prosedürü var ve bu görev anlayışıyla hareket edilir. Yani özel bir duruma karşı özel bir uygulama üstlerden gelen emirlerle ve de uygulamalarla yapılır. Durumun vahameti tam manasıyla en alttan en üste hiç eksiksiz ve de tam manasıyla anlatılmalıdır. Maalesef zaman zaman bunun tam manasıyla uygulanmadığını görüyoruz. Ne zaman ki bir olay patlak veriyor en üst makamlar olayı en ayrıntısıyla öğreniyor işte o zaman en geniş bir şekilde bir şeyler yapılıyor. Benim vurguladığım ve yıllar içinde yaptığım programlarda ve görüşmelerde üst düzeydeki yöneticilere aktarmak istediğim hep bu oldu. Maalesef ki maalesef caydırıcılık anlamında alınması gerekenler olaylar olduktan sonraya kalıyor. Çünkü üst düzeydeki sorumluların ki bunu her manada söylüyorum, o kadar çok ilgilenmeleri gereken konular oluyor ki böylesi alt düzeydeki sorunları sadece brifing alarak öğreniyorlar ve o zaman da yine maalesef konu tam teferruatıyla anlatılmıyor. Çünkü üstlere problem aktarmak iyi bir durum olmuyor bizim bürokraside ve yönetim anlayışımızda. “Bana sorun getirme kardeşim hallet gel” cümlelerini birçok ast, üstünden duyduğunu yıllar içinde bizlere de söyleye gelmişlerdir.

Peki, Belediye Başkanları, Emniyet Müdürleri, Valiler bu ufak ama vatandaşları direk ilgilendiren ve de zaman zaman hayatlarına malolan meselelerine nasıl vakıf olacaklar. Eskisi gibi tebdil-i kıyafet olamayacağına göre, bir ekip sosyal medyayı takip edecek ve doğru olanları bir rapor halinde bu üst makamlara aktaracak. Tespitler yaptıracak ve bunların önlenmesi için caydırıcı tedbirler alınacak. (Burada hakaret ve seviyesiz paylaşımları bir kenara bırakırsak birçok aksaklık ve meselelerin dile getirildiğini görebilirsiniz, hem de ilk elden) Daha birçok yöntemle bu caydırıcılık geliştirile bilinir…

Unutmayalım ki, her kesim için caydırıcı tedbirlerin maliyeti de sonucu da her zaman daha hafif olmuştur.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?