
Bugün 6 Eylül ve iki güzel olguyu yaşayacağımız bir gün… Balıkesir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıldönümü bildiğiniz gibi. Bugün aynı zamanda öğrencilerin de bayramı; çünkü yaklaşık iki yıldır doğru düzgün yüz yüze eğitim- öğretim yapamamanın üzüntüsünü yaşıyorlardı ki, bugün onlar da okullarına kavuşuyorlar.
Hem İzmir’in işgali sonrası başlattığı milli mücadelesi hem de Kurtuluş Savaşı içinde gösterdiği çabası ile Balıkesir; son yıllarda artık daha fazla bilgilerin de gün yüzüne çıkmasıyla nasıl bir başarıya imza attığının daha iyi anlaşılmaya başlandığı bir Vilayet… Bu cümlede şunu kastediyorum; uzun bir geçmiş dönemde maalesef resmi tarih kitaplarında yer almayan Balıkesir’e özel milli mücadele örneklerinin olduğunu öğrendik. Yıllar sonra gün yüzüne çıkan dediğim de bunlar. İki örnek mesela; Alaca Mescid ve Hasan Basri Çantay’ın her anlamda verdiği katkılar…
İşte bunların ve de ardından düzenli ordunun verdiği ölümüne savaşlarla ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşu gerçekleşiyor ve Balıkesir de 6 Eylül 1922’de kurtuluşu yaşıyor. Bu gün elbette ki hepimiz için çok önemliydi ve bizim kuşağımız bu günü hep büyük bir coşkuyla yaşamıştır ve hep da öyle hatırlar. Özellikle İstasyon önündeki bayramlarımız için bütün Balıkesir orada toplanır büyük bir heyecanla takip ederdi. Hatta o zamanlar İzmir yolu oradan geçmesine rağmen yol kapatılır ve daha geniş kitlelerin izlediği bir bayram yapılır ve kutlanırdı.
Günümüzde yine bir dizi etkinliklerle Kurtuluş Bayramımız kutlanıyor. Özellikle Altıeylül Belediyesi’nin organize ettiği etkinlikler göze batıyor. Bu konuda görüşler dile getirildi elbette; bu sadece Altıeylül Belediyesi’nin kurtuluşu değil ki, diye… Ben de aynı görüşteyim ve önümüzdeki yıldan itibaren Büyükşehir’in koordinesinde bir entegre kutlamalar organize edilebilir. Peki, az mı bu etkinlikler denilebilir ama sadece Altıeylül’ün sorumluluğuna da verilmesi doğru olmuyor diyebiliriz…
Bu vesileyle Balıkesir’in kurtuluşunun 99. yılının tüm Balıkesirlilere kutlu olmasını diliyorum.
Şimdi gelelim bugünün ikinci önemli olayına. Evet, bugün aynı zamanda 18 milyon öğrencinin yüz yüze eğitim-öğretime başlayacağı bir gün. Öğrenciler bugünü sabırsızlıkla bekliyor. Bu, bir nevi onların da bayramı. Çünkü çocukların ve gençlerin en güzel vakit geçirdikleri yerlerdir okullar. O günleri ne kadar özlediklerini bir küçük örnekle anlatayım. Annesi korona olan bir küçüğün, karantinadan dolayı okula gidemeyeceğini öğrenince nasıl ağladığını ve ne kadar üzüldüğünü, ilk haftayı evde geçirecek olmanın sıkıntısını nasıl yaşadığını çok yakından gözlemledik.
Sadece onlar mı birçok öğretmen de sınıfa girecek olmanın özlemini çekiyordu ve onlar da bugün öğrencilerine kavuşacak. Ancak pandemi henüz bitmedi. Hem Hıfzısıhha kurulunun hem de Milli Eğitim Bakanlığının aldığı kararları okudum. Çok sıkı tedbirler öngörülüyor. Elbette ki, bunların uygulanmasıdır önemli olan. Ne derece uygulana bilinir bir iki gün içinde göreceğiz. Hiç taviz verilmemesi gerekir diye düşünüyorum. Okulların açıldığı bugün hepimize hayırlı olsun diyorum çünkü bu 7’den 70’ye hepimizi ilgilendiren bir durum. 7yaşından itibaren çocuklarımız okullara giderken orta yaşlılar yavrularını 70’likler de torunlarını okullara gönderiyorlar.
Not: Bu arada bugün 2. Sakarya Mahallesi’nde de bir sevinç ve bir anlamda bayram mutluluğu yaşanacak. Depreme karşı risk taşıdığı için, Büyükşehir Belediyesince yıkılıp yeniden yapılan 24 derslikli Sakarya İlkokulu saat 12.00’de törenle açılacak. Hayırlı olsun diyorum.

