
Son 20 gün içinde halk arasında en çok konuşulan konuların başında ev kiraları, kiracıların feryatları ve ev sahiplerinin kendilerini savunma adına yaptığı mesnetsiz açıklamaları… Ben de bu konuda çok somut örneklerle birkaç kelam etmek istiyorum; okuyunca inanamayacaksınız ve bu kadar da olmaz diyeceksiniz…
Ev sahiplerinin pandemi döneminde sahibi bulundukları ve kiraya verdikleri gayrimenkullerine yeterli oranda zam yapamadıklarını, hatta hiç yapmadıklarını gerekçe göstererek inanılması zor artışlar istemeleri büyük tepkiler gördü. Bir nebze de olsa gerçek payı olan bu gerekçenin elbette ki gereği makul bir oranda yapılabilir. Ancak öyle bir artışlarla geliyorlar ki, insanın inanası gelmiyor.
Örneğin kira kontratında belirtilen oranların dışında bir zam yapmak isteyen kiracıların dahi bu talepleri ev sahipleri tarafından kabul edilmiyor.
Şimdi size belgeleri bizde olan ve geçen hafta gerçekleşen bir ev sahibi davranışını aktaracağım…
Yer, Edremit-Altınoluk-Avcılaraltında bir site. Bu sitede oturan birkaç kiracının ev sahibi konumundaki kişi, 10 yılı aşan kontratı bulunanlara tahliye etmeleri yönünde ihtarname çekerken, 5 yılı dolduranlara da yeğenim oturacak diye önce bir ihtarname çekti. Bunun geçersiz siz bir gerekçe olduğu ispatlanınca da; fahiş artışları kapsayan ihtarnameler gönderdi. Bir örnek verelim, bin 500 ila bin 650 lira arasında değişen ve TEFE- TÜFE’ye göre de 5 yıldır normal artışlarını yapan kiracılara, ihtarname ile kirayı 4 bin lira yapmaları istendi. Eğer yapılmazsa Sulh Hukuk Mahkemesinde kira tespit davası açılacağı belirtildi…
Şimdi siz olsanız “EL İNSAF” demez misiniz? Evet, bu kiracılar da aynen öyle dediler ve duyanların da tepkileri böyleydi.
Bu örneği vermemin nedeni; bu kadar da olmaz diye insanın inanası gelmeyebilir, belgeli ve birebir şahit olduğumuz için buradan başladım…
Dünkü gazetelerden birisinde bir başlık vardı: ”Ya kiraya % 60 zam yapın, ya da evimden çıkın” diye… Bu başlık fahiş fiyata örnek olarak atılmış, bir de benim verdiğim örneği duysalardı ne yazacaklardı kim bilir; çünkü bin 500’den 4 bin istenmesi, yüzde 166 zam demekti. Hangi kanun, vicdan böyle bir davranışa izin verebilir ki? İşte şimdi telaffuz edilen “Ev sahipleri çıldırdı” haklı bir söylem olmaz mı?
Gelelim böylesi kiraların istenmesi sonrası ortaya çıkan duruma… Hemen hemen ülkenin her yerinde buna benzer durumlar yaşanıyor. Memur, işçi ve emekli aldığı zamlarla bu kira artışlarını karşılayabilir mi? Elbette karşılayamaz, hele ki öğrencilerin yaşadığı tam manasıyla bir dram… En makul artışlar bile yüzde 100 oranında. Özel ve devlet yurtları dolu ve öğrenciler mecburen ev arıyor. Daha önceden içinde bulunan bütün kiracılar çıkmaya zorlanıyorlar. Çıksın ki daha yüksek fiyata yeni kiracıya verilsin.
Bunun adı kim ne derse desin “fırsatçılıktır” ve devletin buna izin vermemesi gerekir. “Yok, gelir kaybımız var, yok emsalleri şöyle oldu böyle oldu” bunların hepsi hikâye bana göre… Birçok iyi niyetliler vardır; onları tenzih ediyorum ama durum maalesef bu: ”Fırsatı ganimet biliyorlar” başka izahı varsa söyleyin…

