BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4333 0,15%
EURO
48,8596 -0,17%
GRAM ALTIN
5.585,26 0,56%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,88 0,07%
BITCOIN
85.285,00 -2,20%
GBP/TRY
55,5948 0,24%
EUR/USD
1,1506 -0,19%
BRENT
62,30 -1,70%
ÇEYREK ALTIN
9.131,89 0,56%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
14 °

TEVBENİN ŞARTLARI

meltem kaya

Kuran'ı Kerimde tevbe kavramı açıklanırken karşımıza çıkan iki unsur vardır. Bunlar içtenlik ve kararlılıktır. Tahrim süresi 8.ayette bu unsurlar bizlere şu şekilde açıklanmıştır. “Ey iman edenler! İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah’a tövbe edin. Umulur ki rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, peygamberi ve onunla aynı imanı paylaşanları utandırmaz. Onların nuru önlerinde ve sağ yanlarında ilerleyerek yollarını aydınlatırken şöyle derler: “Rabbimiz! Nurumuzu arttır eksiltme ve bizi bağışla. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.” Bu ayetle bizlere samimi bir tevbeye teşvik yapıldığı gibi tevbemizde kararlı olmamız gerektiği de söylenmiştir. Bu şekilde yapılan bir tevbeye nasuh tevbesi denilmiştir.

Tevbenin tam olması için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki işlediğimiz günahlardan gerçekten pişmanlık duymaktır. Ne kadar büyük günah işlenmiş olursa olsun Allah’ın affından ümit kesmek şeytanın bizlere verdiği vesveseden başka bir şey değildir. Nitekim Allah Teâlâ Kuran’da: “De ki: ‘Ey kendilerinin aleyhinde (günâhda) haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları affeder. Şüphesiz ki O, çok affedici, çok esirgeyicidir.’ (Zümer/53) buyurmuştur. Peygamber efendimiz de (sav) bir hadiste şöyle demiştir: “Tüm Âdem oğulları hata işler, hata işleyenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir.”

Diğer bir şart ise işlenilen günaha bir daha dönmemek konusunda kararlı olmaktır. Evvelce işlediğimiz günahlardan uzak durarak tekrar işlediğimiz halde Allah’ın rızasını kaybedeceğimizi ve ahirette göreceğimiz cezayı düşünerek günahtan nefret eder hale gelmeliyiz. Tevbeyi yalnızca Allah rızası için yapmalı, ihlas ve samimiyetimizi zedeleyen her şeyden uzak durmalıyız. Nefsi nasıl günah işlemeye alıştırdı isek tevbeden sonra da salih amel işlemeye alıştırma yolunu tutmak, tevbede karar kılmak hususunda bizlere yardımcı olacaktır.

Samimi şekilde yapılan tövbe yeniden doğuş gibidir. İnsan bu ikinci doğumu iyi değerlendirerek şu üç günlük dünyada ebedi kalmayacağını idrak etmelidir. Zira buraya ikinci kez gelip telafi etme imkânı bizlere verilmeyecek. İşte bu yüzden niyetlerimizi güzelleştirerek yüzümüzü Allah’a dönmeliyiz.

Ebu Said Sad bin Malik bin Sinan el hudri Radiyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: "Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en bilgin kişisini sordu. Kendisine bir râhib tarif edildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tövbe imkânının olup olmadığını sordu. Râhib: 'Hayır yoktur!' dedi. Adam onu da öldürüp cinayetini yüze tamamladı.”

“Adamcağız, yeryüzünün en bilginini sormaya devam etti. Kendisine âlim bir kişi tarif edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tövbe imkânı olup olmadığını sordu. Âlim: 'Evet, vardır, seninle tövben arasına kim engel olabilir?' dedi. Ve ilâve etti: 'Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zîra orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah'a ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira senin memleketin kötü bir yedir.'"

“Adam yola çıktı. Giderken yarı yola varır varmaz ölüm meleği gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azap melekleri onun hakkında ihtilâfa düştüler. Rahmet melekleri: 'Bu adam tövbekâr olarak geldi. Kalben Allah'a yönelmişti.' dediler. Azap melekleri de: 'Bu adam hiçbir hayır işlemedi.' dediler."

Onlar böyle çekişirken insan suretinde bir başka melek, yanlarına geldi. Melekler onu aralarında hakem yaptılar. Hakem onlara: 'Onun çıktığı yerle, gitmekte olduğu yer arasını ölçün, hangi tarafa daha yakınsa ona teslim edin.' dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiği (iyiler diyarına) bir karış daha yakın. Onu hemen rahmet melekleri aldılar."

Tevbenin şartlarını böylece izah etmeye çalıştık. Hem kolay hem de çok zor. Sadece samimi bir yöneliş insanın tüm hayatını etkileyebiliyor. Sanırım esas mesele o samimiyeti yakalayarak Allah’a yönelebilmekte ve bu samimiyeti korumakta... Allah tüm ümmeti Muhammedî af eylesin.  Hayırlı cumalar dilerim...

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?