BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4354 0,16%
EURO
48,8724 -0,14%
GRAM ALTIN
5.570,91 0,30%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,68 -0,22%
BITCOIN
84.515,00 -3,08%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1509 -0,16%
BRENT
62,40 -1,55%
ÇEYREK ALTIN
9.108,44 0,30%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
10 °

KADINLARIMIZ VE SEÇME-SEÇİLME HAKLARI

ramazan karaca

Kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkı konusuna girmeden önce bir tespit yapmak istiyorum. Kadınların ülkemizdeki sorunlarıyla ilgili alınan kararları, kadınlar vermiş olsa belki de birçok yaşadıkları problem, daha sonuca götürücü ve kalıcı çözümlere ulaşacaktır. Ne demek istediğimi örneklerle anlatmak istiyorum…

Geçtiğimiz günlerde bir metroda bıçaklı ve ağır küfürlü bir taciz olayı yaşandı. Bu saldırgan uyuşturucu müptelası bir psikopat çıkmıştı. Yakalandıktan sonra bir baktık ki; daha önce benzerlerinde görülmeyen bir durum hasıl olmuş ve saldırgan tutuklanmıştı. Evet, eylem oluşmadığı için genelde serbest bırakılıyordu böylesi saldırganlar. Ancak bu defa farklıydı ve tutuklama çıkmıştı. Sonra anladık ki, tutuklama isteğini veren savcı kadındı. Savcı Fatmagül Yörük, burada çok anlamlı bir empati yapmıştır. Bu eylemdeki durumun kadınlara yaşattığı travmanın büyüklüğüne bir erkeğin empati yapabilmesi çok zordur. İşte bu nüans ve hakimliğe gönderdiği sevk yazısındaki şu gerekçesi tutuklanma isteğini haklı çıkarmıştır:

“Şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır.”

Bu girişi yapmamın nedeni, kadınların yaşadığı bütün sorunlarda ilk paragrafımda belirttiğim gibi kadınların karar verici konumunda daha fazla etkin olmalarıdır.

İşte bunun yolu aslında Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, kadınlarımızın her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu ederek bütün dünya ülkelerinden önce 5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınına ‘Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanımasıyla açılmıştır. 5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı ise sadece 17 idi. 5 Aralık 1934’de Türkiye Cumhuriyetinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınırken, o dönemde Avrupa’da bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu. Seçme ve seçilme hakkına Fransa'da kadınlar 1944, İtalya'da 1945, Yunanistan'da 1952, Belçika'da 1960 ve İsviçre'de 1971 yılında kavuştular.

Bu hak ile inisiyatifin kadınlarımıza daha fazla geçmesi imkânı çok evvel olmasına rağmen bu anlamda çok çok fazla yol alamadığımız ortadadır. Şayet öyle olmuş olsaydı; başta kadınlara şiddet, cinsel istismar ve benzeri durumların önlenmesi ve halledilmesi meseleleri de daha fazla halledilmiş olabilirdi.

Evet, hem dinimiz kadınlarımıza nasıl şefkatle ve anlayışla yaklaşmamız gerektiğini söylüyor, hem de yıllar önce birçok ülkeden önce haklar verilmiş. Ama işte gelelim realiteye... Maalesef ülkemizde kadınlara gereken hakkın ve hukukun verilmesi konusunda almamız gereken çok yollar var. Ezilen, şiddet gören ve canından olan kadınlarımızın yaşadıkları çok büyük bir sorun. Şöyle bir etrafınıza bakın, gerek sosyal gerek iş hayatı anlamında... Ne kadar çok potansiyel başarılı olmaya aday kadın vardır. Bakarsınız ve dersiniz ki, senin yerin çok daha iyi yerler. Ama o yerlere gelemezler. Nedenleri tabii ki, çok fazla...

Kadınların bizlere gösterdiği sevgi ve sabrı bizler de onlara gösterelim. Onlar gibi bağışlayan, şefkatli, koruyucu, sabreden bir karşı duruşla muhatap olalım. Kendilerine yıllar önce verilmiş olan haklar doğrultusunda başarılar kazanan ve kazanma yolunda olan kadınlarımıza her anlamda yardımcı olalım.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?