BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
85.025,00 -0,12%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,44 -1,48%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
8 °

‘ATATÜRK EVİNDE’ GEÇMİŞE YOLCULUK

meltem kaya

Cumartesi günü Karesi Belediyesinin açmış olduğu Atatürk Evini ziyarete gittik. Girişte bankların olduğu bahçeden ahşap merdivenlere doğru yürürken sanki gelecekte edineceği misyonu kovalarcasına koşan küçük Mustafa bizi karşılıyordu. Balkondan gururla belki biraz endişeyle oğlunu seyreden Zübeyde Hanım seziyor muydu acaba o günleri. Kimbilir…

Girişte nezaket ve güleryüzle karşılandıktan sonra ismimizi kayıt defterine yazdık ve böylece tarihin sayfaları arasında yolculuğumuz başlamış oldu. İlk katta oda oda nereden gezmeye başlacağımız bizlere anlatıldı. Atatürkün çocukluğuyla ilgili bilgilere fotoğrafları eşlik ediyordu. Eğitim hayatı, okuduğu okullar ve başarıları adım adım onun nasıl bir lider olacağının adeta işaretiydi.

Kongreler ve devrimlerin anlatıldığı ikinci odada yine bilgilendirilerek, fotoğraf slaytlarını seyretme imkanımız oldu. Havza Genelgesi, Amasya Kongresi, Erzurum Kongresi ve diğer yenilikleri okuyarak yolculuğumuz devam etti. Harf devriminden sonra okulda çocuklarla olan fotoğrafları onun çocuklara duyduğu sevginin ispatı gibiydi. Özellikle dikkatimi çeken bir fotoğraf karesi vardı elbette. Ders anlatan bir öğretmen masasında otururken Atatürk, onun arkasında ve ayakta duruyordu. Bu da onun öğretmene ve eğitime verdiği değeri gösteriyordu.

Merdivenlerden yukarı kata çıkarken bizi karşılayan temsili Çınar Ağacı belki de o günlerde önemi yeterince anlaşılamamış yeşilin hayatımız için ne kadar önemli olduğunun dersi niteliğindeydi. Atatürk, çok beğendiği Yalova’da birkaç yıl önce yaptırdığı köşküne doğru çıkmaktadır. Bir de bakar bir bahçıvan, koca bir çınar ağacını kesmek üzeredir.

Müdahale eder; “Yahu…” der; “...sen hayatında hiç böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki kesmeye muktedir görüyorsun kendini?”

Bahçıvan der ki; “Paşam çınar ağacının kökleri köşkün temelini kaldırdı, yaprakları da köşkün pencerelerine müdahale ediyor. Ya köşkü kaybedeceğiz ya ağacı keseceğiz. Onun için de kusura bakmayın ama biz ağacı kesiyoruz.”

Atatürk, bir an düşünür; “Hayır, gerekirse köşkü ağaçtan uzaklaştırırız” der. Ve köşk taşınır. Gazi Mustafa Kemal, bu işlemin tamamlanıp Çınar Ağacının dallarını kesilmekten kurtardıktan sonra kendisine bunun nedenini soranlara cevabı şu olmuştur: “Ağaç çınardır. Çınar ise devlet!...”

Merdiven basamaklarını daha bitirmeden aldığımız bu dersin ardından girdiğimiz salonda Balıkesir Lisesi odası ve şehitlerimizin adları yer alıyordu.

Zübeyde hanımın balkonda oturur hali yazının başında belirttiğim gibi bahçeye bakıyor ve belki de oğlunun başarısı için dua ediyordu. Şehitlerimizin temsili künyelerinin tavana asılı hali ile kah hüzünlenip kah gururlandık. İşgallerin haberlerinin yazıldığı gazete sayfaları, Son Kurşun Koleksiyonu, Balmumu Heykelleri ve en son olarak özçekim yaparak tamamlanan Atatürk Evi gezimiz çıkışta Anıtkabiri anımsatan aslanlı yol ile sona eriyor.

Neden gitmeliyim diye soruyorsanız: Atatürk Evi size geçmişte yolculuğa çıkararak tarihi yeniden canlandırmayı vaad ediyor. Güler yüzlü ve işini ciddiyetle yapan personeline de tekrar teşekkür ediyorum.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?