BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
83.959,00 -1,37%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Parçalı Bulutlu
Balıkesir hava durumu
7 °

MAYMUN ÇİÇEĞİ

Özgür Fındıklı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ile başlayan ardından Maymun Çiçeği adı verilen zoonotik (hayvandan insana geçen ) ve viral bir hastalık son dönemlerde dünya gündemini meşgul etmektedir.

Hastalığın endemik mi (belirli bir alanda veya belirli bir popülasyon arasında) yoksa pandemik mi (bölgeler ve gruplar üstü coğrafi bir salgın veya dünyanın tamamını etkisi altına alan hastalık) olarak yayılım göstereceği otoriteler tarafından merakla takip edilmektedir.

Hastalığın ismi sizleri yanıltmasın  hastalığın  sadece maymunlarda görülen bir hastalık olmadığı dünya üzerinde ilk defa 1958 yılında maymunlarda, tespit edildiği için bu ismi aldığını belirtmekte büyük bir fayda olacağının kanaatindeyim. Hastalığın insanlarda ilk teşhisi ise 1970 yılında Afrika kıtasında gözlenmiştir.

Hastalığın esas kaynağının fare, sincap ve sıçan gibi kemirgenlerin olduğunu, yayılımın ise hastalıkla bulaşık hayvanların insan ve diğer hayvanlar ile teması ile gerçekleşmektedir. Covid-19 hastalığında olduğu gibi bu hastalıkta da insandan insana bulaşma olmakta fakat Covid-19 hastalığındaki gibi etkenler havada asılı kalmadığından dolayı bulaşma ve yayılım hızı çok hızlı gerçekleşmemektedir.

Dünya sağlık otoritelerinin bu hastalık üzerinde yoğunlaşmasına sebep olan esas durum ise virüsün görülme alanı dışında birbirinden bağımsız insanlarda ve bölgelerde ani bir şekilde  ortaya çıkması olarak göze çarpmaktadır. Bu durumunda bilinen bulaşma yöntemlerinden farklı bir şekilde yayılım ve bulaşma gösterdiği ve bu bulaşma ve yayılım yolunun ne şekilde olduğunun tespit edilememiş olmasıdır.

Hastalık büyük çoğunluğumuzun küçükken geçirdiği suçiçeği hastalığına benzer belirtiler gösterse de  biraz daha farklı seyretmektedir. Yüksek ateş, sırt ve kas ağrıları, lenf bezlerinde şişme ve deride su çiçeğine benzer su dolu veziküllerin görülmesi en önemli semptomlar olarak göze çarpmaktadır. 5-21 gün karantina süresi bulunan hastalığın en yaygın belirti verme süresi 6-13. gün olarak göze çarpmaktadır.

Şu an için ülkemizde resmi olarak tespiti yapılan hasta bulunmamakta olup hastalık şüpheli vakalarında negatif olarak tespitlerinin yapıldığı resmi makamlarca kamuoyu ile paylaşılmıştır.

O zaman bu hastalık ülkemiz için bir risk oluşturuyor mu yada hastalık ülkemizde görülebilir mi soruları son zamanlarda hepimizin cevabını aradığımız soruların başında gelmektedir.

Ülkeler arası ticaret ve ulaşımın bu denli kolay olduğu bu zamanlarda uçak, gemi, tren gibi ulaşım araçlarıyla hastalıklı hayvanların ülkeler arası yer değiştirmesi son derece kolay olmaktadır. Bu durum ise hastalığın yayılması ve bulaşması noktasında en  önemli sebeplerin başında gelmektedir. Kişisel temizliğe dikkat edilmesi, el ve yüzün sürekli yıkanması, evcil hayvanlarımızın paraziter uygulamaları, doğa ile iç içe olanların doğadaki ölü hayvanlara temas etmemesi, etlerin uygun derecelerde pişirilmesi hastalıktan korunma için alınacak  en önemli önlemlerin başında gelmektedir.

Buraya kadar hastalığın tanımı, bulaşma yolları, belirtileri ve korunma yolları hakkında bildiklerimizi anlatmaya çalıştık fakat esas anlatacaklarımız bu noktadan sonra başlıyor.

Covid-19 pandemisinin yarasadan bulaştığını ve tüm dünyayı etkisi altına alıp hayatı ve ticareti durma noktasına getirdiğini hepimiz yaşayarak gördük. Ülkemizde buna en iyi örnek olarak kuş gribi vakasını verebiliriz. İlk kuş gribi vakası 2005 yılında ilimiz Manyas ilçesinde tespit edilmiş olup etkin karantina ve itlaf yöntemleri ile hastalık kontrol altına alınmıştır.

Hastalık çıkmadan önce hepimizin bildiği üzere pazarlarda araba kasalarındaki kafeslerde ve el arabalarında köy tavukları satılır birçoğumuz doğal ve uygun olması sebebiyle tavukları pazardan görerek alırdık. Fakat hastalık sonrası yapılan düzenlemeler ile açıkta kanatlı hayvan satışı tüm ülkede yasaklanıp sektörde tek söz sahibi kurumsal beyaz et firmaları olmuş ve onların marketlerde satışa sundukları ambalajlı beyaz et ürünleri insan tüketimine sunulmaya başlanılmıştır.

Bize çok uzak olan yarasa ile hayatımıza giren zoonoz hastalıkların şimdi de bulaşma etkeni yabancısı olmadığımız fare, sincap ve sıçan olan kemirgenlerle geçen Maymun çiçeği hastalığı ile devam eden kim bilir belki de hepimizin çok yakından tanıdığı domuz, inek, koyun, kuzu ve dana ile bulaşan adı ise çıktığı zaman konulacak olan bir hastalık çıkıverir karşımıza.

O zaman da dünya üzerinde her türlü hayvan hareketlerinin yasaklanması ülkeler arası büyük ve küçükbaş hayvan ithalat ve ihracatının uzun süreli olarak durdurulması gündeme gelebilir.

Şu an için ciddi yatırımların yapıldığı ve bayağı da bir yol alınan yapay et teknolojisi ile üretilen etlerin tüm dünya ya en sağlıklı hayvansal protein kaynağı adı altında yüzyılın buluşuymuş gibi servis edileceğini unutmamak gerekli.

İnek pisliğinin havayı kirlettiğini tüm dünyaya kabul ettiren mantığın böylesine pandemik seyreden durumlarda yapay eti kabul ettiremeyeceği kimsenin aklına gelmesin.

Kitap yazılmış, yazar belli, basımevi belli, sonuç belli... Biz sadece kitabı okuyamadık daha. Fakat girişe sadece bir göz attık gelişme ve sonuçta yanılmayacağız gibi...

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?