Dünya’nın en basit oyunlarından olan futbolda, kadro mühendisliği ve antrenman bilimi kadar maç ve sezon planlamaları da önemlidir.
Sezona başlarken, bir hedef belirlenir ve başta saydığım her şey, bu plan doğrultusunda yapılır.
Sezon içerisinde rakiplerin durumu veya kendi şartlarınıza göre hedefinizi revize ederseniz, diğer unsurları da gözden geçirmeniz gerekir.
Aksi halde ya yaya kalırsınız, ya da şaşıp kalırsınız.
Bu bağlamda sezona ligde kalabilmek umuduyla başlayan Balıkesirspor’un Bucaspor deplasmanındaki ilk hedefi sakatlıksız ve kart görmeden maçı tamamlamak olmalıydı.
Takımların, puan cetvelindeki konumları, bu planlamayı gerektirirdi…
Alınacak sonuç, çok da önemli değildi.
Ama olmadı…
Buca’da kırmızı kart gören İbrahim Halil Çolak, Cumartesi günü oynanacak ve planlamalarda ‘Mutlaka Kazanılacak’ olarak işaretlenmesi gereken Uşakspor maçında sahada olmayacak.
Muhtemelen, sonraki birkaç maçta daha forma giyemeyecek.
Bu arada Hüseyin Karabey ve Ayberk Kaygısız’ın Bucaspor 1928 karşılaşmasıyla birlikte geride kalan 11 haftada beşinci sarı kartlarını gördüklerini de dile getireyim ki hocaları gerekli uyarıları yapsın.
İbrahim Halil Çolak’a kırmızı kart gösteren Gamze Durmuş Pakkan’a gelecek olursak, kısaca “Git evinde yemek yap, bulaşık yıka” derim ama dememle birlikte kadın hakları savunucularının hedefi olurum.
Ben, çaldıkları her düdükle, taktıkları her kokartı analarının ak sütü gibi hak eden ne kadın hakemler gördüm…
Ama sen, onlardan değilsin…
Balıkesirsporlu oyunculara üst üste iki faul yapılmış. Senin oyunu durdurup, ilgili oyunculara kart göstermen gerekiyor.
Ama sen, oralı değilsin…
İbrahim Halil Çolak, gelmiş, sana itiraz etmiş. Abartılı bulup, sarı kart gösterseydin.
Ama sen, art niyetlisin…
Bunu da yanından ayrılıp, 5-6 metre uzaklaşan oyuncunun ne dediğine radar olmayı seçerek gösterdin.
Öncesinde veya sonrasında verdiğin kararları konuşmaya gerek bile yok.
Sen, oyun kurallarını uygulamak yerine, bildiğini okuyup, egonu tatmin ediyorsun.
Keşke bunu yapan tek sen olsan…
Senin gibi onlarcası var…
Bu nedenle, yöneticilerin, teknik adamların ve futbolcuların çok daha dikkatli olması lazım.
