BIST 100
10.922,86 -0,52%
DOLAR
42,4380 0,16%
EURO
48,9013 -0,08%
GRAM ALTIN
5.552,10 -0,04%
FAİZ
39,67 0,23%
GÜMÜŞ GRAM
68,18 -0,95%
BITCOIN
83.952,00 -1,38%
GBP/TRY
55,6323 0,31%
EUR/USD
1,1513 -0,13%
BRENT
62,56 -1,29%
ÇEYREK ALTIN
9.077,69 -0,04%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
20 °

DEPREM VE BALIKESİR-2

ramazan karaca

Geçtiğimiz hafta yaşadığımız şiddetli depremin şoku milletimizin ve devletimizin hala üstünde. İnanın hiç kimsenin morali ve psikolojisi iyi değil. Depremler zaten morali bozar ve korkutur diyebilirsiniz, doğru ama böylesi hiç görülmedi ki… İşte bu yüzden gündemimiz hep deprem… Şöyle bir baktım bundan 6 yıl önce de bu konuda uzun uzun yazmışım; “Deprem ve Balıkesir” konusunda…

O gün yazdığım yazıda :”Aynı zamanda biz Balıkesir olarak, Batı Anadolu fay hattı ile Kuzey Anadolu fay hattının ortasında bir yerlerde olmamız da işin artısı tehlike anlamında. Hal böyle olunca gel de endişelenme…” demişim. Evet gel de bu yaşadıklarımızdan sonra endişelenme ya da korkma!!!

Endişelenmek aslında bir nevi reflekstir ve bizi birtakım tedbirler alma anlamında motive de edebilir. Ama işte depremin yaşandığı anlarda o endişeleri duyuyor, kısa bir süre gündemimizde kalıyor ve ardından yine kulak arkası ediliyor gibi geliyor bana. Tabii mutlaka bazı yaptırımlar, mecburiyetler getiriliyor ve uygulanıyor. Özellikle 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara depreminden sonra daha da ağırlıklı olarak uygulanıyor. Ama yeterli mi? Tabii ki yeterli değil. Balıkesir’in de artık 1. derecede deprem bölgesi olması ve bütün inşaatların buna göre yapılması söz konusu. İşte bütün mesele burada odaklanıyor. Çünkü özellikle Balıkesir’de de 1950 ve 60’lardan sonra 2000 yılına kadar yapılan yapılarda oturan nüfus oldukça fazla ve bu binalar bilindiği gibi deprem yönetmeliğine uygun değil.

Peki, ne yapmalıyız? Valla imkânlar varsa yapılacaklar belli… Ya da imkânlar oluşturulursa, Kentsel Dönüşüm Projeleri ile bu binaların yenilenmeleri gerçekleşebilir. Bazıları tarafından felaket tellallığı olarak dile getirilse de büyük bir depremin olma ihtimali sık sık vurgulanıyor. Balıkesir’de daha önce meydana gelen büyük deprem bilindiği gibi 1898’de oluyor ve şiddeti bugün için 7 olarak belirtiliyor. Özellikle kırsal bölgelerde olmak üzere yıkım çok oluyor. Bugün için o şiddette bir deprem olsa o günkü yıkım olur mu diye düşündüğümüzde birçok olumsuzluk nedeniyle durumun hiç de iç açıcı olmayacağı meydanda…(Hele hele bugünlerde yaşadıklarımızı gördükten sonra)

Benim çocukluğum ve gençliğim 2.Sakarya Mahallesi’nde geçti. Bugün orada oturulan birçok evin 40-50 yıl önce nasıl yapıldıklarını hatırlıyorum. Çoğu insan evinin temelini kendi kazar ve yığma tuğlalarla binalar yapılırdı. Bu binaların dayanıklılığı ne kadardır bilemem. Ama herhâlde 1.derece deprem yönetmeliğine uygun binalar değil. Bu binalara kentsel dönüşüm desteği ile birleştirilerek yeni binalar yapılabilse ne kadar iyi olur. Şu anda kısmen yapılıyor, geçerken görüyorum. Diğer birçok mahallenin de oralardan pek farklı olduğunu düşünmüyorum.

Aslında bu konuda zamanında bir adım atılmış ama uygulamayla ilgili zannediyorum sıkıntı var. 16.5.2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun var. Kanunun uygulama yönetmeliği bile çıkarılmış. Ben bu yönetmeliği şöyle bir inceledim, ısrarla uygulanması sağlanırsa gelecek depremin bize olumsuz yansıması en aza inebilir. Çünkü hepimizin yakından tanıdığı “Deprem Dede” Ahmet Mete Işıkara hocamız ne diyordu hep: “Depremler öldürmez, binalar öldürür” İşte işin gerçeği bu…

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?