ÇOCUK HAKLARI MI DEDİNİZ?

Bugün 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü”. Mesele çocuk olunca bütün akan suların durması gerektiği düsturunu benimseyen bir dine ve millete mensup olduğumuzdan, bizim için bu konu çok önemlidir. Hele hele son günlerde hemen yanı başımızda zalimce ve gaddarca katledilen çocukların yaşadıkları insanlık dışı savaşın yaşandığı şu günlerde…
Peki, nedir “Dünya Çocuk Hakları Günü” ve ne zaman başlamıştır? 20 Kasım, 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”yi imzalamıştır. Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM, bu sözleşme ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiş ve taraf devletleri 54 maddeden oluşan sözleşme maddeleri gereğince kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır.
Bu yukarıdaki amaçları okuyunca şu Birleşmiş Milletlerin ne kadar boş bir kurum olduğu gün gibi ortaya çıkıyor. Çünkü binlerce çocuk katliam gibi öldürülüyor; siz neredesiniz kardeşim. Neden bunu yapanlara dur demiyorsunuz?
İşte böyle bir durum ortadayken insan kendi çevresindeki ve ülkesindeki çocuk problemlerini göz ardı edebiliyor. Elbette ki bizde de öyle çocuk problemleri var ki bir an önce halledilmesi gereken. Yüz yıllardır yaşana gelen örf, adet, anane ve dinimizin emirlerine rağmen yine de günümüzde çocuklara işkence eden, şiddet gösteren ve istismarda bulunanlara karşı devletin en ağır tedbirleri alarak uygulaması konusunda artık herkes hem fikirdir. O zaman bize düşen bunların uygulanıp uygulanmadığı konusunda çok ciddi anlamda denetlemelerin ve gözlemlerin yapılması lazımdır ki, bu görev de hepimize düşmektedir.
Bunlar bizim var olan ve de süregelen çocuk problemlerimiz ve çözümleriyle ilgili çalışmalarımız devam edecektir.
Şimdi bütün bunlara ilaveten bu savaşın bize yüklediği bir misyon ve insani bir görev daha bizi bekliyor. Vali İsmail Ustaoğlu yayınladığı mesajda bu yeni durumu şöyle açıklamış:
“Geçmişte ortak tarihi ve kültürel mirasa sahip olduğumuz, benzer çatışmaların yaşandığıdost ve kardeş ülkelerden ülkemize zorunlu göç nedeniyle gelen ve zorlu hayat şartlarına maruzkalan çocuklarımızın, sağlık, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra,eğitim, ekonomik ve sosyal haklarının korunması milletimizin sahip olduğu yüce manevideğerlerinin bir ifadesidir.
Devletimiz hiçbir ayrım gözetmeksizin, temel hak olan çocuklarımızın yaşama hakkınınkorunması ve ülkemizdeki göçmen çocukların karşı karşıya olduğu risklere yönelikfarkındalığın arttırılması, koruyucu politikalar geliştirilmesi için yürüttüğü çalışmalarla üzerinedüşen sorumluluğunu hiç kuşkusuz yerine getirmeye devam edecektir.”
Bu 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” işte böylesi bir durum içindeyken geldi. İnşallah başta BM olmak üzere bütün dünya bir an önce harekete geçer ve bu zulüm ve katliam sona erer…