
Ziraat Türkiye Kupası’nda müsabakanın hemen başında sakatlanarak sahadan çıkan Güney Çelik Keleş’ten gelen haber ister, istemez canımızı sıktı, yapılan kontrollerde ön çapraz bağlarının koptuğunun haberini öğrendik. Özel bir sağlık kurumunda ön çapraz bağ aynı zamanda da menisküs operasyonu yapılmış ve tedavi süreci devam etmektedir.
Güney Çelik Keleş kardeşimize Rabbim kalıcı şifalar versin. Biraz uzun sürecek tedavi sürecinden sonra İnşallah sağlıklı olarak yeşil sahalara dönmesini bekliyoruz. 23 Elazığ FK müsabakası seremonisinden sonra takım arkadaşları yedek kulübesi önünde toplanıp 3 numaralı formasını açarak geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Gelelim Pazar akşamı oynadığımız müsabakaya; Recep Hocamız yaptırdığı antrenmanlara, daha öncekiyle en son oynanan kupa müsabakasında elde ettiği verilere bakarak en iyi verimi almak için kafasında kurguladığı on birle müsabakaya başladı. Birinci bölgede beşli defans hattı, ikinci bölgede hücumda üçlü, savunmada dörtlü orta saha, üçüncü bölgede de tek forvete takviye olarak daha çok sağ kanat bindirmeleriyle tehlikeli olmaya çalışan bir takım hüviyetimiz vardı.
Forvetimiz Berke Doğukan Önde oyunda kaldığı 56 dakikalık süre içinde elinden geleni yapmaya çalışsa da rakip kalede kayda değer bir tehlike yaratamadı, antrenman eksiği bariz şekilde ortaya çıktı. Kanatlardan bindirme yapmaya çalışan Doğanay Avcı ve Berkay Aykurt göze hoş gelen hareketlerle rakibi bayağı zorlasalar da son paslarda, vuruşlarda yeteri kadar verimli olamadılar.
Orta sahamızda Sedat Yiğit Kurnaz, Erkan Süer ve Muhsin Yıldırım iyi işler yaptılar. Muhsin ve Erkan’ın kondisyon eksikliği özellikle müsabakanın sonlarına doğru ortaya çıktı. Defans bloğumuzda Kağan Kayalı hatalar yapsa da başta kaptanımız Berat Aydoğdu ile birlikte, Ömer Yaylacı, Göksu Mutlu en çok çalışan yönümüz oldu. Kaleyi Yiğithan Kır’dan devralan kalecimiz Hüseyin Altıntaş oyunun her kademesinde ağırlığını hissettirdi ve kalemizin güvende olduğunu haykırdı.
Rakibimiz 23 Elazığ FK fırsat buldukça kalemize doğru atak denemelerinde bulundu, birkaç tehlikeye yakın pozisyonun haricinde orta saha mücadelesine daha fazla ağırlık verdiler.
Rakibi ısıran, iç sahada baskılı oyun oynama düzeninde, teknik ekibin verdiği taktiği uygulama konusunda istenen kıvamda değiliz. Futbolcularımızın birbirlerine en kısa zamanda alışması, yeni katılanların ideal kilolarına ve kondisyonlarına ulaşmaları, bugün tribünde eksiksiz görevini yerine getiren, müsabaka boyunca hiç susmayan, takımı ateşlemeye çalışan taraftara kendilerini kabul ettirmeleri gerekiyor.
Yazmadan geçemeyeceğim bu müsabakada faciaya sebep olmasalar da herhalde birbirinden bu kadar kopuk, habersiz, verdiği evlere şenlik kararlarla kendine güldüren hakem heyetlerini daha çok göreceğiz. Müsabakanın hakemi özelikle rakip oyuncuların aldıkları her temasta kendilerini bağırarak atmalarına faul düdüğü çalarak zaman geçirmelerine müsaade etti. Orta ve yardımcı hakem başka bir karar, dördüncü hakem ise çok başka bir kararla taraftarın, basın tribünün, yönetimin tepkisini çekti.
Müsabaka başladığı gibi beraberlikle sona erdi. Etkili, zaman zaman direkten dönen tehlikeli pozisyonlar yakaladık, gol bulabilseydik müsabaka çok farklı bir aşamaya geçerdi. Atamayınca rakip direnç kazandı, bir ara üstünlük kurar gibi olsalar da aldıkları bir puana çok sevindiler.
Sahamızda iki puan kaybettik. 4 Haftalık süreçte 1 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyete karşılık 5 puanla 7. sıradayız. Önümüzde ki Pazar günü Muşspor’la müsabakamız var, Nevşehir’de olduğu gibi son dakika golü bulup galibiyetle dönersek değmeyin keyfimize.

