KABULLENEMİYORUM

İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakarmış!
Aynen öyle oldu kendi kendimizi yaktık çam çırası gibi.
Mart ayının ikinci haftasında kasvetli gri bulutlarla kaplı bir havanın hâkim olduğu Pazar gününde futbol sevdamızın müsabakasına büyük bir heyecanla geldik. Müsabakanın başlamasıyla güneş yüzünü gösterdi ama ne çare, vasatın altında bir futbolla her yönüyle lehimize olan tribün desteğini, güzel fırsatı değerlendiremedik ve sahadan hiçte ummadığımız bir yenilgiyle ayrıldık.
Bizim kafamızdan geçenlerle sahaya çıkan Balıkesirsporlu futbolcularımızın kafalarından geçenler bir olmamalı ki böyle bir sonuçla karşılaşmak epey üzdü taraftarları.
Nazar boncuğu, kulağa küpe olsun, yol kazası bu diyenler olacaktır ama bu iş yol kazası, kulağa küpe, boynumuza nazar boncuğu olacak mahiyette değil maalesef.
Ben böyle bir mağlubiyeti kabullenemiyorum.
Tribünler uzun bir aradan sonra epeyce doldu ve taraftar görsel şovlarıyla beraber müsabaka boyunca hep destek oldu. Kişisel hatalarla yediğimiz gollerden sonra bile desteğe devam etti ne yazık ki karşılığını göremeden herkes evine biraz kızgın, biraz hüzünlü, Ramazan orucunun etkisiyle de epey sinirli, üzgün ayrıldı.
Her ne olursa olsun, Balıkesirspor’umuz iç sahada oynadığı müsabakayı kaybetmemelidir…!
Kadroda bulunan, müsabaka esami listesine adını yazdıran futbolcularımız canını dişine takıp oynamalıdır, takım olarak istenen futbolu oynanmadığında ligin vasat takımlarından biri gelip, sahanda müsabaka kazanıp gidiyor, şampiyonluk hevesimizi köreltiyor.
Liderlik ve sezon sonunda direk şampiyon olma hesapları bu müsabakadan sonra yine karıştı. Rakibimiz Muğlaspor hem puan olarak hem de ikili averajla önümüze geçti.
Play-Off mücadelesi içinde olan rakiplerimizde puan açısından hemen ensemizin dibine yaklaştılar. Müsabakada ortaya konan mücadeleyle, oynanan silik, hatalar dolu futbolla iki müsabaka sonrasında nerede olacağımızı kestirmek mümkün değil.
Müsabakanın hemen öncesinde Abdullah Bekki başkanla ayak üstü konuştuk, her ne olursa olsun ilk yarıda onların sahasında oynadığımız müsabaka sonunda bize yaptıkları davranışlara gereken cevabı vermemiz gerekiyor dediğimde, kendisi güzel bir kelam etti, her şey sahada kazanılıyor dedi. Sonuç sahamızda kaybettik.
Kazanmamız gereken müsabaka elimizin arasından kaydı gitti, Ramazan orucu vardı, hakem şöyle karar verdi, rakip takım fırsat buldukça hep yerde yattı mazeretleri kabul görmez, ciddiye alınmadan oynanan müsabaka ve iç saha yenilgisi kabullenemez, neresinden bakarsan bak gerçekten berbat bir durum çıktı ortaya.
Görünen köy kılavuz istemez, sahada adı olup sahada gezinti yapanlar, sonradan oyuna dahil olup hiç katkı sağlamayanlar, gereksiz yere kırmızı kart görenler tez zamanda kendilerine gelmelidirler.
Madden, manen desteğini hiç esirgemeyen yönetimimiz, tribünde karşılıksız çabalayan taraftarımız görevini fazlasıyla yapıyor. Sorun nerde, kimde, taktiksel nedenler, oyun planında aklımıza düşen niçinler en kısa zamanda teknik yönetim tarafından çözüme kavuşturulmalıdır.
Futbolcularımız ortaya çıkan sonuca herhalde üzülmüştür, galibiyet primi ellerinden uçtu gitti, kendilerini toparlamaları lazım ki şampiyonluk primleri de uçup gitmesin.
Yeniden zirveye umudumuzu köreltmeden, stresi daha da büyütmeden gereken ders alınmalıdır. Önümüzde oynayacağımız müsabakalar zaten zordu, alınan bu mağlubiyetle iyice zorlaştı.
Züğürt tesellisi, kovalanan takımdan kovalayan takıma dönmek bizim için iyi gelebilir diye düşünmek istiyorum, lider olmak, lider kalmak büyük stres yaşatıyor belli ki sona doğru yaklaştıkça ligi kaldıramıyoruz vesselam.
Her müsabakanın sonunda birde puan kaybının olduğu haftanın ardından hep denir ya bu haftada böyle geldi, geçti, önümüzdeki müsabakalara bakacağız, taraftar önümüzdeki müsabakalara iyimser bakmak istiyor.
Hep beraber yeteri kadar üzüldük, bizleri daha fazla üzmeyin, üzülmeyin, zor olanı alt etmeyi bu zamana kadar iyi kötü başardınız, hedef imkânsız hale gelmeden gereğini yapın, gaflet ateşiyle yanmayın, kavrulmayın, bizleri de yakmayın.
Bu şehir, bu taraftar, bu yönetim şampiyonluk istiyor.