Deprem felaketi nedeniyle ara verilen spor müsabakaları başladı, hafta sonu Ankara deplasmanında Ankara Demirspor müsabakasını maalesef yine kaybederek ligimize dönüş yaptık. Ara transfer döneminde taraftar tarafından bir umutla beklenen transfer yasağının kaldırılması durumu da gerçekleşmedi.
Karanlıktan Aydınlığa sloganı sözde kaldı ve şu anki durumla Balıkesirspor’umuzun lige tutunması tamamen mucizeye kalmıştır. Lafı evelemeye, gevelemeye gerek yok siyasetin tam ortasında kalan Balıkesirspor’umuz zor zamanında kurtarılmak için tercih edilmemiş, dile getirilen, arzu edilen kapısına kilit vurma eylemine inceden inceden devam edilmiştir.
Unutulmasın istisnalar hariç geçmişte yaşanan canlı örneklerle defalarca kanıtlanmıştır, bu yalan dünyada insan ne ekerse hasat mevsiminde ektiğini biçmiştir. İyilik eden iyilik bulmuş, kötülük eden de kötülüklerle karşılaşmış, herkes yaptıklarıyla gün geldiğinde hesaplaşmıştır.
İyi ya da kötü, her kim ne yaparsa ettiğini bulur. (Men Dakka Dukka)
Eden bulur.
Eskilerden yaşanmış bir hikâye anlatayım da belki üstüne alınıp kendine pay çıkaranlar olacaktır.
Bir tarihte, bir yerlerde, bir Kadı’nın bir bahçesi varmış. Bu bahçede de çok sevdiği bir gülfidanı.
Bahçıvanına demiş ki: “Bu fidana çok iyi bak, bir gül tomurcuklanıp açtığında bana haber ver”
Bu emrin üzerine bahçıvan geceleri de dâhil sürekli olarak fidanı kontrol etmiş, fidana çok iyi bakmış, ta ki bir gül tomurcuklanıp açana kadar.
Bahçıvan bu gülü görür görmez hemen kadıya bunu haber vermeye gitmek istemiş.
Tam da bu sırada bir kuş gelmiş, gülün dalına konmuş ve başlamış bu gülün yapraklarını gagalamaya. Bahçıvan bunu görür görmez hemen müdahale etmek istemiş, ancak nafile.
Kuş gülü gaga darbeleriyle mahvetmiş. Bahçıvan önce bu olayı
Kadı’ya anlatmaktan korkmuş, ancak daha sonra giderek durumu kadıya açıklamış.
Kadı bu durumu son derece normal karşılamış ve demiş ki “Men Dakka Dukka”
Bahçıvan Kadı’nın huzurundan ayrılmış. Bir süre sonra o gülü parçalayan kuşu, bir yılanın yediğini görmüş. Hemen koşarak bu durumu nakletmiş. Kadı yine aynı şeyi söylemiş. "Men Dakka Dukka"
Bir süre sonra kuşu yiyen bu yılan bahçıvana musallat olmuş. Tam bahçıvanı ısıracağı sırada bahçıvan bu yılanı öldürmeyi başarmış.
Tabi ki hemen Kadı’ya giderek bu durumu da anlatmış.
Kadı’nın buna karşılık söylediği şey ise yine “Men Dakka Dukka”
Bahçıvan bakmış ki eden karşılığını buluyor. Yılana yaptıklarından sonra kendisinin de başına bir bela geleceğini düşünmeye başlamış. Bir süre sonra da düşündüğü gibi olmuş ve bahçıvan istemeden kötü bir iş yapmış.
Kadı’da bahçıvanın cezalandırılmasını emretmiş. Ancak bahçıvan cezalandırılmadan önce son isteği olarak Kadıyla görüşmek istediğini söylemiş. Kabul etmişler ve bahçıvanı Kadı’nın huzuruna çıkarmışlar.
Kadı bahçıvana sormuş “Cezayı Hak Etmediğini mi Düşünüyorsun, Sana Haksızlık mı Yapıyorum?”
Bahçıvan “Hayır” demiş, “Ancak Bu Dünyada Her İnsan Yaptığının Karşılığını Buluyor, Yaptığınızı Bulma Sırası Size de Gelecek”. “Men Dakka Dukka!”
Bekleyip göreceğiz ilahi adalet eksiksiz yerine gelir, sebep olanları Allah’a havale ediyoruz.
