
El-Musavvir; “Bir şeyi bir tarafa doğru eğmek, onu kesmek; bir şeye yönelmek” anlamlarındaki ‘savr’ kökünden türemiş bir sıfat olup “şekil ve özellik veren” manasına gelir.
El-Musavvir, Allah’ın varlığını ve özellikle birliğini ifade etmekte, insana mutlak ve mükemmel suret ile suretlendiren olduğunu ifade eder.
El-Musavvir, hem İbn Mâce, hem de Tirmizî’nin Esmâ-i Hüsnâ listesinde yer almıştır.
Son üç ayetinde Allah’ın on yedi ismini ihtiva eden Haşr Sûresi’nin son ayetindeki hâlik, bâri’ ile musavvir isimleri, aynı konuda ve iç içe manalar dizisini meydana getirir.
Yaratma kavramı çerçevesine giren bu mânaların ilki hâlik kelimesine ait olup sözü edilen eylemin konusunu oluşturan şeyin var olma zamanını ve alabileceği sayısız şekillerden birini planlayıp belirleme biçiminde tecelli eder.
Bâri’ “yarattığı şeye maddî açıdan şekil verip hacim kazandıran” mânasına gelir.
Yaratmanın nihai kademesini teşkil eden musavvir ise mahlukun fiziki ve ruhi portresini belirleyip “halk eylemini sona erdiren” anlamını ifade eder.
Bu sonuncu tanım, eşref-i mahlûkāt olan insanın yaratılışına hastır.
Bu dünyaya gelmeden önce anne karnındayken evreler geçiriyoruz…
Bir nokta kadarken, portakal büyüklüğüne gelip sonra gelişimimizi tamamladığımız vakit ve hatta dünya yolculuğumuzun saati belirlendiği vakit, teşrif ediyoruz.
Her bir azamız tam ve özenle yaratılmış...
Parmak izlerimiz bile kişiye özel...
Detaylar ince ince işlenmiş...
Hayret makamına ulaştıran bu yaratılış Allah’ın El-Musavvir isminin tecellisiyledir.
Kainattaki tüm yaratılış bir ahenk ve uyum içindedir.
Bu da yaratma esmaları ve hikmetiyle mevcuttur.
Her bakışımız bir zikir olursa Allah ile olan yakınlığımız artar, imanımız kuvvetlenir.
El-Musavvir esmasının Ebced değeri ve zikir sayısı: 336
Zikir günü: Pazartesi
Zikir saati: Ay (Güneş doğarken ilk saatlerde, ikindi namazı sonrası ve gece okumalarında tam gece yarısı)
Sırrın sahibine emanet olun…

