BIST 100
11.477,80 0,93%
DOLAR
40,9906 0,06%
EURO
47,6491 -0,81%
GRAM ALTIN
4.435,10 -0,20%
FAİZ
39,65 -0,30%
GÜMÜŞ GRAM
50,83 -0,91%
BITCOIN
109.637,00 -2,78%
GBP/TRY
55,1784 -0,47%
EUR/USD
1,1621 -0,83%
BRENT
68,75 1,51%
ÇEYREK ALTIN
7.251,39 -0,20%
Balıkesir Açık
Balıkesir hava durumu
22 °

Halkoyunları’nda Zeybek’lik ve Efe’lik Geleneği

Zeybeklik, Zeybekler ve Efe’lik geleneği Orta Asya kökenli, Türkmenler ve Yörükler geleneğinden oluşmuştur.

Kazım Toprak

Zeybeklik, Zeybekler ve Efe'lik geleneği Orta Asya kökenli, Türkmenler ve Yörükler geleneğinden oluşmuştur. Bu oluşum 16. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu'da ise, Batı Anadolu'da, Ege Bölgesi'nde ortaya çıktığı ve günümüze kadar bizlere tüm canlılığıyla ulaştığı bir gerçektir. Efe kelimesi eski Türkçede "aba-kardeş"ten geldiği bilinir. Efe, daha çok Ege Bölgesi'nde kırsalda yaşayan köylünün cesur, güven veren, güçlü, babacan, yiğit, delikanlılar için kullandığı bir addır. Efe baştır, başkandır aslında. Zeybek kelimesi Efe ile eş anlamlı gibi kullanılsa da, aslında doğrusu şudur: Zeybekler bir Efenin ekibini oluşturup meydana getiren kişilerdir; bir de yardımcı zeybekler vardır ki onlara da Kızan denir. Bunlar korkmaz, çekinmez, cesur, yiğit, gözüpek kimselerdir. Efeliğin ve Zeybeklik oluşumunun başladığı zamanlardan itibaren yüzyıllar boyu bu oluşum, belli disiplin ve cezai kurallar çerçevesinde ayakta kalmış ve geleneği sürmüştür. Mesela, zeybekler efesinden asla izinsiz hiçbir şey yapmazlar, hatta evlenemezler, efelerinin onayına bağlıdırlar; aksi halde ölümle sonuçlanan cezai uygulamalarda bazen hayata geçirilirdi. Zeybekler cesaretlerini bağlı oldukları efelerinden alırlar. Efe, yıllarca işkenceye, zorluğa, kötü koşullara katlanır ve bu süreçte zeybekleri de her zaman yanındadırlar.

Efe'lik ve Zeybek'lik oluşumu daha çok Aydın ilinin ve dolaylarında Ege Bölgesi'ne yayılmış ve bu bölgenin karakterini taşıyan kişilerdir. Hatta Osmanlı döneminde, zaman zaman kötü giden devlet yönetimlerine başkaldırıp dağa çıkanlar bile olmuştur. Ama genel anlamda Efe'ler, vatana bağlılık ve vefakarlık simgesi olarak bilinirler. O dönemlerde bazı kesimlere göre, Efe'ler eşkiyalar gibi dağlara çıksalar da, zenginden alıp yoksullara dağıtan, köylü halkına yardım eden, küsleri barıştıran, daha çok adaleti sağlayan kişiler olarak öyküleri hâlâ günümüzde de anlatılır. Bazı kesimlere göre ise, Efe'ler adaletsizliğe, haksızlığa uğradıkları gerekçesiyle devlete başkaldıran silahlı mülteciler olarak bilinir.

Zaman zaman Osmanlı ordusu içerisinde kendilerine ücretli asker olarak bile görevler istihdam edildiği de bilinir. Millî Mücadele'nin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün emrinde kurtuluş yanlısı savaşçılar olarak da görev yapmışlardır. Kahramanlıkları anlatmakla bitmez Efe'lerin ve Zeybek'lerin.

Aydın ve dolaylarında yaşamlarını sürdüren Efe'ler ile Zeybek'lerin Kurtuluş Savaşı'nda göstermiş oldukları yiğitlik ve kahramanlıklar hâlâ günümüzde de dillere destandır. Bu bölgede yapılan savaşların birçoğunu düşmanlardan kurtaran ve düşmanları püskürten Millî Müdafaa Alayı adına Efe'ler ve Zeybek'lerdir.

Gelelim Zeybek ve Efe oyunlarına. Zeybek ve Efe'lerin oynadığı oyunlar, bu oyunların kimliğini, oynayanların tavırlarını ortaya koymuştur. Birçok zeybek ve efe oyunu, zamanında yaşamış Efe ve Zeybek'lerin ismine uyarlanarak ortaya konulmuş ve oynanmıştır. Mesela, Kerimoğlu, Yörük Ali, Koca Arap gibi. Oyun içinde bağırmalar ve naralar onların beylik naralarıdır. Oynarken ruhsal coşku artar ve arttıkça oyun güzelleşir. Oyuna başlamadan evvel eller toprağa sürülür; bunun genel anlamı, ya parmakların iyi şaklamasıdır ya da topraktan güç ve bereket alınmasıdır. Efe gezinir ve güç gösterisi anlamına gelen hareketleriyle bulunduğu alanda daire çizer; burada anlatılmak istenen şey ise, sınırlarını çizdiği topraklara kimsenin göz dikemeyeceği, bu toprak ve yurt benimdir mesajıdır. Bu gerçekler, yaşamış olan Efe ve Zeybek'lerin gerçek yaşantı geleneğinden gelmiş olup hâlâ o dönemin kahramanlık öyküleri tüm canlılığıyla korunarak sergilediğimiz oyunların içerisinde anlatılmaktadır. "Ruhen yaşayarak oynamak" cümlesinde anlatılmak istenen de budur zaten.

Ben Kazım TOPRAK

1 Eylül 1972 Kahramanmaraş doğumluyum. Halkoyunları hayatım ilkokuldan bu yana devam etmektedir. Lise tahsil hayatımın bitimine kadar halay türü bölgelerinde yaşamını sürdüren bir halkoyuncu ve çalıştırıcı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Elazığ, Diyarbakır, Hatay, Adana, Erzurum yöre oyunları oyunculuğu ve çalıştırıcılığı yapan bir eğitimciyim. 1990 / 2024 yılları arasında geçen süreç içerisinde ise, Balıkesir iline yerleşerek halkoyunlarına burada devam ettim. Bu zaman süreci boyunca Balıkesir yöresi oyunları konusunda değerli yol arkadaşlarım ve hocalarım ile birlikte yöre oyunları araştırmaları, oyunculuğu ve çalıştırıcılığı yaptım. Balıkesir Zeybek oyunları ve Ege Zeybekleri, Efe oyunları konusunda araştırmalar yaparak halkoyunları Zeybek türü konusunda hem oyunculuk hem de çalıştırıcılık yaptım ve hâlâ yapmaktayım. Türkiye Halkoyunları Federasyonu'nun ilk kuruluşu ile birlikte ilk antrenörlerden biriyim (2004 Sakarya 1. Kademe Yardımcı Antrenör / 2005 Elazığ 2. Kademe Antrenör). Daha sonraki yıllarda Türkiye Halkoyunları Federasyonu Hakem seminerlerine katılmaya hak kazanarak, önce il hakemi, sonra bölge hakemi, daha sonra da ulusal hakemlik konumuna terfi ederek halen hakemlik görevimi sürdürmekteyim.

"Halkoyunlarını oynamak şeref, oynatmak görev, yaymak ve yaşatmak kutsallıktır." (Mustafa Kemal Atatürk)

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?